"Büyük devlet politikası"
Fotoğraf: Abdul-Jawad Elhusuni/Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0)
Türkiye’nin Libya’da ne işi var? Ne işi olduğunu iktidar sözcüleri açıklamıyor. Lafı dolandırıyorlar. Soruya soru ile karşılık vererek “Mustafa Kemal’in ne işi vardı?” diyorlar. Mustafa Kemal, emperyal amaçlarla ordaydı. Onu mu demek istiyorsun? Biz de emperyal amaçlarla Libya’da savaşan iki büyük güçten birini destekliyoruz. Kazandığımızda Libya bizim sömürgemiz olacak demek mi istiyorsunuz? Belli ki onu demek istiyorlar. Ama o zaman da yeni bir soru gündeme geliyor. Suriye İç Savaşı’na da aynı amaçla müdahale etmiştiniz. Sonuç başarısız oldu. Beş milyon Suriyeli ülkenize geldi, kırk milyar lira (yoksa dolar mı?) para harcadınız bu iş için ama Emevi Camii’nde cuma namazı kılamadınız, Suriye’yi sömürgeniz yapamadınız. Libya’da bu işi nasıl yapacaksınız?
AKP iktidarının dış politikasını AKP’liler dahi anlamamaktadır. Büyük devletiz, oyun kurucuyuz, eski Osmanlı egemenliği altındaki ülkelerde yeniden egemenlik kuracağız falan diyorlar ama yaptıkları bu ülkelere karşılıksız para saçmaktan başka bir şey değil. Balkan, Asya ve Afrika ülkelerine boyuna pahalı camiler yapıyorlar. FETÖ’nün buralardaki okullarını hükümetlerle anlaşıp onlardan alıyorlar ve kendileri işletiyor ama bu işler de onlara para harcamaktan başka bir şey getirmiyor. BOP’un eş başkanlığına soyundular, Ilımlı İslam’ın liderliğini yapacaklardı Müslüman Kardeşlerin hamiliğine kaldılar. BOP şekil değiştirdi, cihatçı örgütler tukaka oldu, Arap ayaklanmalarında emperyalistler tarafından desteklenen Müslüman Kardeşler bir iki ülke hariç her ülkede güç kaybetti, onların hamiliğini sürdürmeye devam ettiler. Geldikleri yerde Suriye’de, Libya’da iş birliği yaptıkları güçler cihatçılar ve İhvan’dır. Onlar da yenilmeye mahkumdur. Geriye harcanan büyük miktarda para, uluslararası alanda yalnızlık, milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği ve yüz binlerce cihatçı ve İhvancının Türkiye’de yani 10 Ekim Katliamları yapması tehlikesi ile yüz yüze yaşama durumu.Başkalarına “Siz anlamazsınız” dedikleri ve sadece kendilerinin anladığı “büyük devlet politikası” bu.
AKP İktidarının zaaflarını küçücük cihatçı örgütler bile kavradı ve onu kullanıyorlar. AKP iktidarının Doğu Akdeniz politikasının zayıflığını fark ettiler ve Libya’daki bir örgütle Türkiye arasında kimsenin kabul etmediği ve pratikte hiçbir işe yaramayacak bir anlaşma yaptılar. Bunun karşılığında iç savaşta Türkiye’den silah, mühimmat ve Suriye’deki cihatçıların Libya’ya aktarılmasını istediler. AKP iktidarı da dış politikadaki başarısızlıklarını gözlerden gizlemek ve Libyalı İhvancı örgütle yaptığı anlaşmayı sanki Akdeniz’in yarısını ele geçirmiş gibi göstermek için bu anlaşmayı araç olarak kullanmayı düşündü. AKP’nin bu hamlesi de yakında fiyasko ile sonuçlanacaktır. Ekonomide, dış politikada, eğitimde, dindar ve kindar nesiller yetiştirmek siyasetinde, yaptıkları her işte başarısız olmuşlardır. Tek başardıkları iş, MHP’li ortakları ile uyguladıkları baskı ve zulüm politikalarıdır. 12 Eylül Darbesi koşullarına benzer bir baskı ortamı yarattılar. Cezaevi yetiştiremiyorlar. Katilleri, hırsızları salarak cezaevlerinde yer açmaya çalışıyorlar. Ama, onun da sonu yaklaştı. Ne yapsalar nafile.
- Algı yaratmak mı, bilgilendirmek mi? 31 Aralık 2024 06:40
- Çetin günlere hazırlanmak gerek 24 Aralık 2024 04:41
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37