28 Aralık 2019

Yazmak, nefes almak… Yazmak, haksızlıklara başkaldırmak… Yazmak, direnmek…  Yazmak, hayata ve insana dair söz söylemek… Duygu dünyanı açmak başkalarına… Yazmak anladığın ve bilebildiğin hayatı paylaşmak… Yaşantı parçalarını çoğaltmak yazmak…

Yazmak, düşünce dünyanı paylaşmak… Yazmak, duyguları berraklaştırarak diri tutmak ve yaşama sevincini çoğaltmak… Yazmak kötücül güçlere karşı cümle kurmak...

Yazmak, kasvet bulutlarını dağıtmak ve geleceğe umutla bakmak…  Yazmak, insan olmanın bir kez daha bilincine varmak… Yazmak, yazmak, yazmak…  Her yazar bir gerekçeyle yazar. Bireysel olsun toplumsal olsun mutlaka bir gerekçesi vardır yazarın. Bu gerekçe veya neden yazma eylemini tetikler yazarlığın.

Şair, gazeteci, eski mahkûm, şimdi işsiz dost yürekli Önder Birol Bıyık, şiir işçiliğinin yanı sıra şiir tadında anı ve denemelerini bir araya getirerek Maymunun Kitabı adıyla yayımladı. Klaros Yayınlarından piyasaya çıkan kitapta yazar, çocukluğuna dair anılarla birlikte insana, hayata, sanata, şiire dokunuyor… Yazılarıyla ortaya koyuyor, birçok yazma nedeni var Önder’in. 

Önder Birol Bıyık yazı ve şiirle genliğinin yarısını gasbeden cezaevinde tanışmış. Cezaevinde önce şiirle ayakta kalmaya çalışmış… Cezaevinin insanı yalnızlaştıran ve umutsuzluğa yol açan ortamını kabullenmemiş, sözcüklere sığınmış ve kendine imgelerden bir dünya kurmuş…

Kendini hep o kasvetli dünyanın dışında tutarak duygu ve düşüncelerini ütopyaya armağan etmek için özlemle, umutla ve hasretle beslemiş, kitapların gizemli dünyasına sığınarak. 

Yazılarında samimi bir dil ve yaklaşım var, sohbet ediyor, yorum yapıyor, tartımlı ve tılsımı sözcüklerle karşısındakini kendi düşünce dünyasına alıyor ve sonra kendi iç dünyasını açıyor yapraklara… Umutlarından, kederlerinden, özlemlerinden ve kırgınlıklarından söz ediyor…  Kitapta, çeşitli mecralardan tanıdığı, dostluk kurduğu ve sofrasını paylaştığı insanlar, mahpuslar, okuduğu kitaplar, düşünce dünyasından etlendiği yazarlar ve çocukluğuna dair anı ve anımsamalar gibi çeşitli başlıkta toplanabilecek yazılar var.   Aceleyle yazılmış, düşünce dağınıklığı içeren yazılarda var kitapta… Fakat bunlar yazının ve düşüncenin akışını bozmuyor.

Hayata bakıyor Önder, insanın türlü hallerine… Yazının ve şiirin büyülü dünyasına çağırıyor… Yer yer umutsuzluğa kapılıyor, karamsarlığa düşüyor ve boşunalık duygusu yaşıyor… Şikâyetleri var… Kırgınlıklarını da yazıyor. Samimi ve açık…

Dönemin insani değerlerden uzaklaşan yabanıl değişimini anlamaya çalışıyor… Şaşıyor ve tebessüm ediyor ve gülümsüyor…

Şiir gibi yazıyor, tartımlı, ölçülü ve ritmik… Dili sıcak, yaklaşımı samimi… Anıları uzak, ütopyası canlı yazılar…

Gerçeği sıkıntılı bugün dünyasında ‘yaşıyorum’, ‘hayattayım’ diyebilmenin, yine de umut etmenin ve her şeye rağmen var olmaya ve mücadele etmeye olan inancın yazıları…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et