DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Eski yılın son günlerinden biri. Avrupa’nın büyük kentlerinden birinde yeni yıl pazarları kurulmuş. Ağırlık yiyecek tezgahlarında. Yeni yılın geleneksel içkisi sıcak şarap, yanında kızarmış sosis. Bolca patates. Meydanın bir köşesinde caz yapmaya çalışan belli ki yerel ve amatör bir gurup. Yemek bekleyenler yerlerini kaybetmeden kulaklarının küçük bir kıvrımını müziğe ayırmış. Yaşı ilerlemiş üç beş kişi sahnenin dibinde ilgili görünmeye çalışıyor. Meydanın tam ortasında buz pateni pisti. Çoluk çocuk denge çabasında. Eğlence güçlü ama ölçülü. Hemen arkada ara sıra hareket eden lunapark çemberinde şehre yüksekten bakmak isteyenler birbirlerine sokulmuş. Hava soğuk ve ayaz.

Meydanın diğer köşesinde 30-40 kişi toplanmış. Onların yılbaşı eğlencesi ile pek ilgileri yok gibi. Küçük bir kürsüden biri bilmediğim ama kulağıma yakın gelen bir dille bağırıyor. Ara sıra durup, dinleyenlerin sloganlarına eşlik ediyor, sonra konuşmaya devam ediyor. Ellerinde pankartlar. Üzerinde onlarca fotoğraf olan afişi yere sermişler. Yaklaşıp bakıyorum. Fotoğraflar İranlı mollaların, devrim muhafızı komutanlarının, İranlı siyasetçilerin. Bazı fotoğrafların üzeri çarpı ile işaretlenmiş. Hava karanlık olduğu için kimlerin üzeri çarpılanmış pek anlayamıyorum.

Az önce çok lüks bir arabadan inip kalabalığın arasına katılan birinin yanına yaklaşıyorum. Uzun siyah paltosu ve kürk kalpağıyla Sibirya yürüyüşüne hazırlanmış gibi görünüyor. 70’ine yakın. İngilizce “Ne oluyor?​” diye soruyorum. Önce Almanca cevap veriyor. Sonra Türk olduğumu anlayınca Türkçeye geçiyor. Benden iyi Türkçe konuşuyor. O sırada kalabalık bağırıyor, tercümesi “Mollalara ölüm. Hamaney’e ölüm. Yaşasın Şah.”

“Şah kim yahu” diyorum.

“Büyük Şah Rıza Pehlevi’nin oğlu. İran’ın başına geri gelecek. İran mollalardan tek tek kurtulacak” diyor.

Sonra kalabalığın ara sıra üzerinde zıpladığı, eğilip tükürdüğü, bazılarının üzeri çizilmiş yerdeki fotoğraflara tekrar bakıyorum. Bazıları tanıdık.

Etraftaki yabancılar, turistler sıcak şaraplarını yudumlayarak bakıyor bağıran kalabalığa. Kalabalıktan hemen herkes tek tek kürsüye çıkıp bir şeyler söylüyor. Belli ki katılanların hepsinin söyleyecek bir şeyi var.

Sonra bir hafta geçiyor. Süleymani vuruluyor. Hesaplı atılmış, İran içi huzursuzluğu arttırmaya, İran içi dengeyi ve suskunluğu bozmaya hedeflenilmiş, dışarıda bağıranların artık İran içerisinde bağırmalarını sağlamaya yönelik atılmış adım gibi.

Bekleyip göreceğiz.          

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et