08 Ocak 2020 23:50

Demirtaş ve Kavala kararları üzerine : Madde 18

Demirtaş ve Kavala kararları üzerine : Madde 18

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye bakımından bir ilk karar olma özelliğini taşıyan AİHS 18. madde ihlali kararını, Selahattin Demirtaş başvurusunda vermişti. AİHM’e göre tutuklama siyasi amaçla verilmiş ve sürdürülmektedir. AİHM, sadece ihlal kararı vermemekte, ne yapılması gerektiğini de söylemekteydi: Demirtaş derhal tahliye edilmelidir. Aynı türden değerlendirmeler Osman Kavala başvurusunda da yapılmıştır. AİHM’e göre Kavala, insan hakları alanındaki çalışmalarını engellemek amacıyla tutuklanmıştır. AİHM ikinci kez ihlal tespiti yanında derhal tahliye edilmesi gerektiğine de karar vermektedir.

Türkiye’de AİHS 18. maddenin ihlali niteliğindeki kararlar, kanımca, tekil olmayıp, yaygın ve sistematiktir.Türkiye’de düşünce ve çalışmalarından rahatsızlık duyulan kişiler, keyfi bir biçimde soruşturulmakta, yargılanmakta, tutuklanmakta ve cezalandırılmaktadır.

Düşüncesini açıklayan, fikirleriyle siyasi iktidarı rahatsız eden ya da sadece siyasi iktidarı değil, resmi ideolojiye muhalif düşüncede olanlar, tehdit altındadır. Söz gelimi, başta ÇHD Genel Başkanı, Avukat Selçuk Kozağaçlı olmak üzere, yüzlerce avukatın maruz kaldığı muamele bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Yıllar önce Avukat Filiz Kalaycı ve Avukat Hasan Anlar böyle bir zulme maruz kalmış ve yurt dışına çıkmak zorunda kalmışlardı. Yurt içinde kalıp da zindan karanlığına mahkûm edilenler de vardı, insan hakları savunucuları arasında. İHD Ankara Şube Başkanı Avukat Halil İbrahim Vargün, üç yıldır hapis. Daha yakın tarihlerde hakkında hapis cezası verilen İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu’nu hatırlayalım… 10 yıl önce bir KCK operasyonunda İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Muharrem Erbey de gözaltına alınıp, tutuklanmış ve yıllarca hapiste kalmıştı, fikirleri ve insan hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle…

İnsanlar, yasalarda yazılı suçları işledikleri için değil, ideolojik/siyasi amaçlarla ve nedenlerle cezalandırılıyorlar. Fikrini açıklamış, bir partinin başında, yönetiminde ya da üye ya da üye falan da değil, o parti gibi düşünüyor. Bir itirazda bulunuyor hukuka aykırılıklara karşı; yazı yazıyor ya da avukat insanları savunuyor. Milletvekili Mecliste ya da dışarıda fikrini söylüyor, belediye başkanı muhalif bir partiden, gazeteci haber yapıyor, düzeni eleştiriyor, fikrini söylüyor. Düzen, işte bu durumlarda harekete geçiyor.Biliniyor ama tekrarlayalım: İnsan hakları savunucularının Büyükada’da gözaltına alınması, “Bu suça ortak olmayacağız” diyen 1128 barış akademisyeni hakkında davalar açılması, KHK rejimi ile akademiden ihraçlar ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi hekimlerin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedikleri için gözaltı, yargılama ve cezalandırmaya maruz bırakılmaları, AİHS 18. maddenin ihlalidir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.AİHS 18. madde, “hakların kısıtlanmasının sınırları” başlıklıdır ve şöyledir: “Bu Sözleşme’nin hükümleri gereğince sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir.”                                                                                                                                                                                                               

Mesela AİHS 10. maddede ifade özgürlüğü hakkı düzenlenmiştir ve 10/2 fıkrasında meşru amaçlar (sınırlama kriterleri) yer alır. Fıkrada sayılan dokuz meşru amaç (sınırlama kriteri) şöyledir:

1) Ulusal güvenliğin korunması, 2) Toprak bütünlüğünün korunması, 3) Kamu güvenliğinin korunması 4) Suç işlenmesinin önlenmesi, 5) Sağlığın korunması, 6) Ahlakın korunması, 7) Başkalarının şöhretinin veya haklarının korunması, 8) Gizli olarak elde edilen bilgilerin açıklanmasının önlenmesi, 9) Yargı organının otorite ve tarafsızlığının sürdürülmesidir.

Bu dokuz meşru amaç için, ifade özgürlüğüne sınırlama, koşul, ya da yaptırımlara gidilebilir. Ancak bu sınırlamalar, a) yasayla öngörülmeli, b) zorunlu olmalı (acil bir sosyal ihtiyaca cevap vermeli), c) demokratik toplum gereklerine uygun ve d) orantılı olmalıdır.

İdeolojik, siyasi nedenlerle ya da insan hakları alanındaki çalışmalarını engellemek, durdurmak amacıyla gözaltı, tutuklama, cezalandırma, sansür, yasaklama ve benzeri müdahaleler tartışmasız 18. maddenin ihlali anlamına gelir.

Devletin bu pratikten vazgeçmesi gerekir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa