13 Ocak 2020 00:08

24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü

24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

(24 Aralık 2019 günü yazdım bu yazıyı.)

Az önce döndüm Topkapı’dan.

Bruno Taut’un gömütüne gitmiştim öğleyin. Ona yürek dolusu saygı götürdüm ölüm yıldönümünde.

Gömüt, dümdüz bir mermer… MSGSÜ den öğretmenim Arif Hikmet Holtay çizmiş. Üzerinde çok yalın, çok güzel bir yazıyla adı, soyadı yazıyor. Bir de doğum, ölüm günleri…

Mustafa Kemal Atatürk’ümüzden bir yıl önce, 1880 de doğmuş. Atatürk öldükten 44 gün sonra ayrılmış yaşamdan. Mermerin üzerine ayak izi çizilmiş yalnızca. Bir anlamda Japonya’ da geçirdiği 3 yılın anısına… Orada edinmiş bu izi damga olarak kullanma huyunu. Ülkesinden ayrı düşmesini de simgeliyor bir bakıma. Böyle düşünenler de var gerçekten. Neyse ne… Bana göre koskoca bir hüzün…

Yahudi kökenli olduğu için, 1933 yılında Hitler Almanya’yı ele geçirdikten sonra, vatanında yaşamasına olanak bırakmamış. Toplumcu, sosyalist, yok yok dümdüz komunist bir mimar…  Japonlar hemen kapmışlar. Ülkelerine çağırmışlar onu…

Japonya’ ya gitmiş. Üç yıl kalmış orada. Çok da etkilenmiş.

1936 da Mustafa Kemal çağırınca, devrimler ülkesi olan yurdumuza gelmiş.

Bunları 2014 de, ayrıntılı olarak yazmıştım Evrensel’ de. Şimdi de bir simitçi kahvesi köşesinde, bu yazıyı yazıyorum işte. Vatanından ayrı düşmüş, bir solcu olarak, yazıları, sözleri, yaptıkları, yaşamı tam çakışan bir mimarın hüznünü yüreğimde duyarak.

Bruno Taut, hem Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde ( o günlerin ve benim de yetiştiğim günlerin Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde) öğretmenlik yapmış hem de Ankara’ da Dil Tarih Coğrafya yapısını ( köylümüzün deyişiyle, üzerinde ‘Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir’ yazdığı için “Mürşit’ in Evini) yapmış. Yalnız onu mu? Trabzon Lisesini, Ankara’ da Gazi Lisesini, İzmir’ de Kız Enstitüsünü de o yapmış.    

Başka yapıtları da var. Söyledikleri, yazdıkları, düşünceleri somutlanmış yapıtlarıyla.

Biliyor musunuz nasıl ölmüş?

Mustafa Kemal’ i yitirdiğimizde, katafalkının tasarımı ondan istenmiş. Sayrı olmasına karşın ( zatürree) var gücüyle çalışıp, karşılık da almadan bitirmiş işini. Saygısı, sevgisi, inancı öyle büyük ki Mustafa Kemal’ e, onun katafalkının ondan istenmesini büyük onur sayarak…

Mimarlık üzerine Türkçe ilk betik, onun yazdığı deneme “ Bina Bilgisi” betiğidir, benim bildiğim.

1938 de Akademi’ ce yayınlanmış bu betik... Benim de ilk okuduğum mimarlık betiğidir. Bu gün de betikliğimin en sakındığım betiklerindir biridir.  Çevirisi gözden geçirilip hemen yeni baskısı yapılmalı.

Taut’ un o gün yazdıklarını bu günkü algı amaçlı mimarlığımızın eleştirisi olarak da okuyabilirsiniz.

Yazdıklarından apaçık anlaşılan, bizim sivil mimarlığımızı ilkeleriyle iyi tanıdığıdır.

Birçok önemli insanımız anımsanmıyor bile artık nedense. Utanacağımız durumlar var. İnanmazsanız Taut’un gömütünün bu günkü durumunu gösterebilirim.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa