Özel okul öğretmeni kıdem tazminatını alabilir
Fotoğraf: Envato
SORU: Merhabalar ben 2009 Eylül ayından bu yana köklü bir özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışmaktayım. Bu yıl işverenlerim tarafından doğum iznim olduğu halde 15 günlük lohusayken işe başlamak zorunda bırakıldım ve gün içinde bebeğim için eve gidip gelmek zorunda olmam işlerimin birikmesine ve yorulmama neden oluyor ama buna rağmen çocuğumu hastaneye götürmek için izin almam bile sorun yaratıyor. İzni veriyorlar ama arkamdan konuşup keyfi tam gün izin kullanmışım gibi davranıyorlar ve arkadaşlarıma bunu ima eden sorular soruyorlar. Psikolojik manada çok yıprandım. Bu eğitim öğretim yılı sonunda işten ayrılmak istiyorum. Kıdem tazminatı almak için talepte bulunacağım ama vermek istemeyeceklerdir. Yalnız şöyle bir durum da var. 3700 TL maaş alıyorum ama asgari ücret üzerinden gösteriliyor, kalanını elden veriyorlar. Ben bu sebeple tazminat hakkı kazandığımı biliyorum, yanılmıyorumdur umarım? Son bir soru da bana yaptıkları bu psikolojik baskıdan ötürü sütüm kesiliyor bebeğimi besleyemiyorum. Bu sebeplerden kıdem dışında bir de manevi tazminat davası açabilir miyim?
CEVAP: İyi günler. Özel okulda görev yapan öğretmenlerin, kıdem tazminatı alıp alamamaları uzun süre yargının gündeminde öğretmenler aleyhinde yer almıştır. Özel okullarda öğretmenlik yapan öğretmenler, “Özel Öğretim Kurumları Kanunu” kapsamında İş Kanununa tabi olarak çalışmaktadır. Yargıtay, uzun bir süre, özel okulda çalışan öğretmenlerin sözleşmeleri, belirli süreli sözleşme olması ve belirli süreli iş sözleşmelerinde kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmadığı için öğretmenlerin kıdem tazminatı taleplerini kabul etmeyen kararlar vermiştir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayan, kıdem tazminatı haklarından faydalanamayan özle okul öğretmenlerinin şartlarının giderek ağırlaşması ve öğretmenlerden yoğun şikayetlerin gelmesi üzerine, Yargıtay bu konu ile ilgili bir karar vererek, özel okul öğretmenlerinin de kıdem tazminatına hak kazanabileceğine dair karar vermiştir. (Yargıtay 22. HD, 25.06.2019 Tarih, 2016/1725 E, 2019/14022 K)
Ancak, bu açıdan değerlendirilecek olan husus, taraflar arasında bulunan iş sözleşmesini hangi tarafın yenileyip yenilemediğini incelemek gerekecektir. Eğer, iş sözleşmesini işveren, yani okul idaresi, yenilememiş ise öğretmen kıdem tazminatı hakkını alabilecektir. Öğretmenin iş sözleşmesini yenilememiş olması halinde ise, kıdem tazminatına hak kazanabilmesi, öğretmenin haklı bir nedeni olup olmadığı hususuna bağlıdır. Bu açıdan sizin doğum izninizi kullandırmaması ve bunun devamında yasal emzirme süresini kullandığınız için psikolojik baskıya maruz kalıyor olmanız haklı sebeptir. Ancak, bunun için delillerinizi iyi toplamanız gerekir.
Ücretin bir kısmının elden ödenmesi ise, maalesef, çalışma hayatında adeta normal hale getirilmiştir. Ancak, mahkemeler de bu açıdan işçinin gerçek ücretinin tespiti için emsal ücret araştırması yapmakta sadece bankaya yatan resmi ücretin geçerli olmadığını kabul etmektedir. Yargıtay kararlarında, “Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir” demektedir. Dolayısıyla, aldığınız ücret miktarını mahkemelerde bu şekilde ispatlama olasılığınız vardır.
İşçinin işverene, manevi tazminat açma hakkı kıdem tazminatı alıp alabilme koşullarında bağımsız olarak vardır. Bu davada, işverenin eyleminin sizin kişilik haklarınızı ihlal edip etmediği, manevi bir yıkım yaşamış ve bunu sizi nasıl olumsuz etkilediği hususu inceleme ve araştırma konusu yapılır. Bu açıdan sadece sütünüzün kesilmesi değil, yaşadığınız bu olumsuz manevi yıpranmanın durumunun sebebinin de buna bağlı olduğunu ispatlayabilmeniz durumunda manevi tazminata hükmedebilir mahkeme. Ancak, bu açıdan mahkemelerin işçi lehine manevi tazminata hükmetmesine dair kararların da sayıca az olduğunu belirtmek de gerekir.
- Bakım yükümlülüğü nedeniyle ayrıldığım iş yerinden haklarımı alabilir miyim? 11 Kasım 2024 04:20
- Eski iş yerime dönersem kıdem tazminatım kaldığı yerden hesaplanır mı? 28 Ekim 2024 04:39
- Yazılı bir iş sözleşmesi olmasa dahi işçi, hakları için ihtarname çekebilir 14 Ekim 2024 05:05
- Hukukta zamanın geçmesi düzenlemeleri: Zaman aşımı ve hak düşürücü süre 30 Eylül 2024 04:45
- İş yerinde bir yılını dolduran işçi yıllık izin hakkı kazanır 23 Eylül 2024 04:53
- Çalışma koşullarında esaslı değişiklik işçiye yazılı olarak bildirilmeli 09 Eylül 2024 04:50
- Gelir vergisi kesintisi işçi için haklı nedenle fesih sebebi olur mu? 02 Eylül 2024 06:39
- Patron işçinin ücretinde indirim yapamaz 26 Ağustos 2024 04:33
- Alınan raporların sıklığı fesih riskini beraberinde getirir 19 Ağustos 2024 05:01
- Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı neden olmadıkça zincirleme yapılamaz 05 Ağustos 2024 04:20
- Yıllık izin süresi kanunda belirlenmiştir, patron bu süreyi azaltamaz 22 Temmuz 2024 04:31
- İşçi kendi istifa etmiş de olsa, patron kazanılmış hakları ödemek zorundadır 15 Temmuz 2024 04:35