Ateş Altında

Fotoğraf: Pixabay
DOĞA BAYRAMI:
Sapsarı güneş mavi göğü tırpanladığında taptaze bir yeşillik vuracaktır camlara. Hafiften bir rüzgar estiğinde. Ilınıyorken sular. Uçuşuyorken kelebekler. Fısıltıyla kıpırdıyorken otlar, çiçeklerle yapraklar. Koşuşuyorken insanlar. Sarılmak için birbirlerine…
ATEŞ ALTINDA:
Gökyüzü kızıl alevlerle mısır patlağı gibi patlıyor her akşam. Ateş altındayız. Tepemizden yağmur gibi boşanan kıvılcımlarla. Ateş altındayız. Tetiği çekenin, füzeyi ateşleyenin parmağından çok ateş ettirenin parmağından.
BALKON:
Balkona çıktığında bir akşam gökyüzünü kucaklayabilirsin. Kollarını iki yana açarak. Soluk alıp. Yangının kara dumanını içine çekmeden. Süzerek. Gökyüzüyle sen.
ONAT KUTLAR EŞİĞİ:
Bugünlerde bir pastanede otururken kapının yavaşça açılıp içeriye Onat’ın gülümseyerek girdiğini gördüğünüzde hiç şaşırmayın. Küçük bir sinemada film izlerken yanı başınızdaki koltukta o oturacak, bir kitaba dalmışken karşınızda gene onu bulacaksınız.
Sennur Sezer’in “Beklerken” şiirinde de olduğu gibi:
“Dön aramıza da Onat
Gülüşünle tekrarla
Yaşamın değdiğini her acıya.”
KARANLIĞI BASTIRMAK:
Her sabah uyandığında aydınlığı kucaklamak gerek elini yüzünü yıkarcasına. Aydınlığa koşmak. Gecenin karanlığından sıyrılarak. Işıyan günle. Işımak. Işıtmak! Bastıracak karanlığı bastırarak.
AĞLAYIP GÜLMEK:
Gece ağlayacaksın bastıran karanlıkta. Gülmek için sabahın aydınlığında.
ÖPÜŞÜNLE:
Öpüşünle kuşlar uçurdun gövdemde. Kanatlandım. Uçuyorum yeni bir ufka. Bir kır düğününde gülüp eğlendiğimiz.
HALKIN ŞAİRİ:
Nâzım Hikmet halkın şairidir:
“Topraktan öğrenip kitapsız bilenlerin” şairi…
Evrensel'i Takip Et