22 Ocak 2020 00:21

Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur!

Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye her gün ortalama 5 işçinin iş cinayetlerine kurban verildiği bir ülke olarak, bu konuda dünyada ilk sıralardaki yerini koruyor.

Son yıllarda iş cinayetlerinin sadece işyerlerinde “rutin” görülen gelişmelerin içinde değil, “silikozis” gibi artık ölümcül olduğu kadar çok basit önemlerle önlenebilir iş cinayetlerine, hatta ağır çalışma koşullarıyla birleşen işsizlik ve yoksullaşmanın intiharlara kadar varmasıyla gündeme geldiği bir zaman dilimden geçiyoruz.

Son yıllarda, işçilerin, gençlerin, yoksulların intiharları sıkça gündeme geliyor.

İntiharlar, emekçiler ve az çok vicdan sahibi insanlarca üzüntüyle karşılanırken aynı zamanda intiharların sıkça haber olmaya başlaması, bir eli yağda bir eli balda olanlar, özellikle de düzenle kendisini bütünleştirmiş siyaset ve medya erbabını rahatsız edecek boyutlara varmış bulunuyor.

Çünkü söz konusu intihar edenlerin çoğunun işsizler, yoksullar, çeşitli biçimlerde ekonomik zorluk içinde olan ve bu sorunları aşma umudunu yitirmiş kişiler olması, intiharlar tartışılırken ister istemez intiharların arkasındaki sosyal-sınıfsal nedenlerin tartışılmasını da gündeme getiriyor.

Bu yüzden de onlar, intiharların nedeninin sosyal-sınıfsal tarafının olmadığını iddia ediyorlar. “Çünkü, bizim devri iktidarımızda işçiler, emekçiler,  az ücret alsalar da işsiz kalsalar da, manevi zenginlikleri onların maddiyatın girdabına kapılıp boğulmalarını engeller” diyorlar. Vardıkları sonuç ise, intiharların nedeninin “psikolojik” olduğu, içki, kumar, fuhuş, uyuşturucu... gibi dinen ve ahlaken yasak olan alışkanlıkların insanları intihara kadar götürdüğünü propaganda ediyorlar.

2019 sonunda, Emek Partisinin İstanbul’da yaptığı bir toplantıda, işçilerin ağır çalışma koşulları, işsizlik ve yoksullukla birleşen yaşam zorlukları nedeniyle bireysel olarak içine sürüklenilen çözümsüzlük ve çaresizliklere vurgu yapan Ankaralı bir partili; ”Örgütsüzlüğün işçiler için sağlık sorununa dönüştüğünü” belirtti!

Bu tez, elbette ki çok basit görünüyor. Ama çok da aydınlatıcı!

Evet, TTB’nin, Suriye’ye yönelik operasyon yapıldığı günlerde, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyerek; savaşın halk sağlığı ile bağına işaret etmesi gibi!

TTB’nin söylediği, az çok aklıyla düşünen her insan için çok anlaşılır bir ifadeydi. Ancak Hükümetin, gerçeği ifade eden bu tezdeki savaş karşıtlığının “teröre destek” olarak görülüp, TTB’nin Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınıp haklarında dava açılmasına kadar vardırdığı hepimizin hatırındadır. Onun gibi, “örgütsüzlük işçiler için bir sağlık sorunu” haline gelmesi de basit bir tez gibi görünse de;

  • Kapitalist sömürü koşullarının işçilerin sadece alın terine değil canına da göz diken bir aşamaya geldiğini ifade eden,
  • İşçi sağlığı, iş güvenliği vurgusu yapılmasının ötesinde işçiler arasındaki örgütlenmenin, dayanışmanın, sosyal kültürel ilişkilerin önemine işaret eden bir slogan olarak ayrı bir öneminin olacağını söylemek gerek.

Hiç kuşkusuz “örgütsüzlük işçiler için bir sağlık sorunu” sloganı basit bir kışkırtma amaçlı bir tespit değildir.

Çünkü;

  • - Her gün beş işçi iş cinayetine kurban gitmektedir.
  • - Silikozise yakalanmış işçilerin eriyip gittikleri ekranlara da yansımaktadır.
  • - İşçi sağlığı ve iş güvenliği taleplerinin TİS’lerde en önemsiz maddelerden görülmeye devam ettiği de bilinen bir gerçektir.
  • - Ülkede yoksulluk, işsizlik ve ağır çalışma koşulları örgütsüz işçileri, emekçileri çaresizliğe sürüklemekte, onları intihara kadar sürüklemektedir. Çünkü sendikalı bile olsa bugün işçilerin arasındaki dayanışma, ortak bir yaşama kültürü oluşturmayan sendikal örgütlülük nedeniyle, ne yazık ki sendikalar gerçek bir işçi örgütleri olarak gereken rolü oynamamaktadır. Ki, “örgütsüzlük işçiler için bir sağlık sorunudur” yaklaşımı sendikal hareketin yeniden örgütlenmesinin bir dayanağı olarak önem kazacak bir tespittir.

Kısacası “örgütsüzlük işçiler için bir sağlık sorunu haline gelmiştir” derken, işçiler arasındaki birliği; dayanışmaya, ideolojik-sosyal-kültürel zamkla sınıf birliğine dönüştürmeye kadar götürmekten söz etmek durumundayız.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa