Mancs, Hatıra ve deprem dersleri
Fotoğraf: Envato
Mancs 1994’de doğdu. Adı, pençe anlamına geliyordu. Yıllar boyunca katıldığı çalışmalarda gösterdiği başarı, kurtardığı canlar nedeniyle heykeli dikilecek denli sevilen bir köpekti. Öldüğünde arkasından üzülenleri ve ağlayanları çoktu. Heykelinin açılış törenine katılanlar arasında, ağustos 1999’da depremden 82 saat sonra enkaz altında bulduğu ve kurtarılmasını sağladığı Hatıra da vardı.
Mancs, Macaristan’ın Miskolc kentindeki bir arama kurtarma ekibinin üyesiydi. Doğduğu ülkeden çok uzaklarda, birçok ülkede, El Salvador’da, Hindistan’da, Türkiye’de arama ve kurtarma çalışmalarına katılmış; kimseye ama kimseye ayrımcılık yapmamış, kimseye yardım etmekten kaçınmamıştı. Böyle şeyler yapamazdı çünkü kafası dogmalar ve ön yargılarla dolu değildi.
Mancs, Marmara Depremi ardından arama kurtarma çalışmalarına katılan nice köpek gibi müthişti. Kendisi ve diğer köpeklere “pis”, “mundar”, “haram” diyenlerin gayet bol olduğu bir bölgede, hiçbir ön yargı beslemeden çalıştı. Henüz dört yaşında olan Hatıra’nın enkazdan çıkarılmasını sağlaması, onun bu ön yargısız ve koşulsuz çabasının sonucuydu. Onun “kahramanlığı” görevini her yerde, her zaman ve ön yargısız olarak yapabilmesiydi.
Mancs gibi Macaristan’dan gelen bütün ekip de, ayrımcılık ve dogmaların yükü olmadan canla başla çalıştı. Enkaz altında olabilecek insanların kafalarında var olabilecek dogmaları da hiç önemsemediler. Kimseyi ama kimseyi cinsiyeti, ten rengi, etnik kökeni, ana dili, unvanı nedeniyle aramadılar. Kimseye bu çeşit sorular sormadılar. Hiçbir ön koşul koymadan çalıştılar.
Bunlar oldukça basit ve üzerinde hemen hiç durulmayan gerçekler. Ama açarak anlatmak gerekiyor. Macaristan’ın “gavur”, köpeklerin “haram” olduğunu düşünen ve söyleyenlerin gayet bol olduğu bir bölgeye arama kurtarma çalışmaları için Macaristan’dan gelenler aslında dincilerin, milliyetçilerin, ırkçıların, türcülerin, cinsiyetçilerin suratlarına büyük birer tokat attılar. Tam da bu nedenle onların yaptıkları daha sonra anlatılmadı ve unutturulmak istendi. Hiç tanımadıkları insanları bulmak ve kurtarmak için uzaklardan koşup gelen her ekip, var olan kalıpları yıkacak güce sahip olduğu için onları unutturmak gerekiyordu.
Hatıra bu açıdan belki de şanslıydı. Onun yaşama tutunabilmesini sağlayan, onu kurtaran bir köpekti. Köpek ve içinde bulunduğu ekip, Macaristan’dan gelmişti. Hatıra, onu kurtaran köpeği ve kişileri dolaysız olarak tanıdı; iyiliğin ne demek olduğunu gördü. İçine milliyetçilik ve diğer berbat ideolojilerin doldurulduğu okullarda öğrenemeyeceği bir dersi, insanlık dersini deprem ile görmüş oldu.
Deprem sonrası yaşanan ölüm kalım anları ve benzeri yaşantılar büyük birer öğretmendir. Enkaz altındaki kişi, dogmaların anlamsızlığını yaşayarak görebilir. Erkek elinin kadına, kadın elinin erkeğe değmemesi gerektiğine ilişkin dogmanın anlamsızlığını elden ele uzatıldığı, onlarca insana tutunduğu an anlayabilir. Köpeklerin pis ve haram olduğuna ilişkin dogma, kurtarıcı köpeğin sıcak soluğunda yok olabilir.
Bütün bunlar, pis ve kötü olanın köpekler veya düşmanmış gibi gösterilen insanlar olmadığını; dogmalar ve berbat ideolojiler olduğunu gösteriyor. İnsanlığın önemini anlamak için elbette ki, depremi yaşamak gerekmiyor. Ama dogmalar ve düşmanlık üreten ideolojiler var olan rejim için o kadar önemli ki, onlardan kurtulmak zor.
Deprem büyük bir öğretmendir. Elazığ depremi bizlere gösteriyor ki, var olan rejim insanlığın parlamasını istemiyor. Gönderilen yardımların ekilmiş düşmanlık tohumlarını silmesini istemiyor. Deprem ardından yaşanacak dayanışmanın toplumu dinçleştirmesi ve güçlendirmesini istemiyor. İnsanları en zor anlarında, en zayıf olduklarında kendine muhtaç bırakmak bu rejimin değişmeyen stratejisi. “Gavur”, “haram”, “ilahi adalet” vb. yakıştırmalar bu rejimin ne kadar korkunç ve insanlığa aykırı olduğunu gizleyemez. Rejim ve yalanları, Mancs ve ekip arkadaşlarının verdiği insanlık dersinin yanında utanç verici.
- Çocuk çocuktur! 08 Aralık 2024 04:29
- Soul Behar Tsalik: Gazze’den çıkın! 01 Aralık 2024 04:30
- Profesör Saibaba ardından 17 Kasım 2024 04:01
- Irkçılığa karşı zırh gerek 03 Kasım 2024 04:03
- Almanya, militarizm ve okullar 20 Ekim 2024 04:15
- Nihon Hidankyo kuruluş bildirgesi 13 Ekim 2024 04:15
- Yuval: Soykırıma ortak olmam 29 Eylül 2024 04:54
- Ordunun kıskacındaki gençler 15 Eylül 2024 04:08
- Nükleer felaket önlenebilir 08 Eylül 2024 04:27
- Nükleer kuyu 01 Eylül 2024 04:25
- Oryan Mueller de reddediyor 25 Ağustos 2024 04:40
- İtamar Greenberg reddediyor 18 Ağustos 2024 04:35