AKP'nin hedefi ne?
Fotoğraf: DHA
AKP’nin Suriye politikası yine başa döndü. AKP’nin politikasının hedefi sekiz yıl sonra yine Esad iktidarının devrilmesi olarak tarif ediliyor. Oysa, Astana ve Soçi toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda Suriye’de Esad Rejimi dolaylı olarak tanınıyor ve Esad Rejiminin ülkesinin toprak bütünlüğünün sağlanması savunuluyordu.
AKP İktidarı şimdi Astana ve Soçi mutabakatlarını Rusya’nın ihlal ettiğini söylüyor. Rusya ve İran ise mutabakata uyduklarını, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaya hakkı olduğunu söyleyerek, dolaylı olarak mutabakatı Türkiye’nin bozduğunu söylüyor.
AKP iktidarı, ABD’nin desteği ile PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde geniş bir bölgeyi denetimine geçirince, PYD’yi durdurmak için Rusya (dolaylı olarak Suriye) ve İran ile iş birliğine gitmeyi ve PYD’yi durdurmayı düşündü. Bu iş birliği çerçevesinde Türkiye’nin Fırat’ın batısında birkaç bölgeye askerini ve ÖSO güçlerini sokmasına göz yumuldu. Bu süreçte Suriye, Rusya ve İran desteği ile PYD’nin bölgesi dışındaki IŞİD’in elindeki yerleşim yerlerini birer birer geri alıyordu. Suriye’nin kuşattığı kentlerdeki IŞİD ve destekçilerinin kenti terk etmek koşulu ile İdlib’e gitmesine izin veriliyordu.
AKP iktidarı müttefiklerine İdlib ve Afrin’e saldırmamalarını, bu kentlere yapılan operasyonun Türkiye’ye kitlesel göçe neden olacağını ya da sivillerin kitlesel kırıma maruz kalacağını söyleyerek, bu kentlerdeki silahlı aşırı güçlerin kendileri tarafından etkisiz hale getirileceğini, silahlarından arındırılacağını vadetti. Müttefikleri de Suriye ordusunun güçlerini toplaması için zaman kazanmak amacıyla bu teklifi kabul etti. AKP iktidarı ile müttefikleri İdlib konusunda anlaştıklarında iki taraf da aslında AKP iktidarının cihatçı örgütleri İdlib’de etkisiz hale getirmeyeceğini biliyordu. Suriye, Rusya ve İran Suriye ordusunun toparlanması, PYD ve ABD’nin ne yapacağının gözlenmesi için zaman kazanmaya çalışırken; AKP iktidarı Suriye topraklarında egemen olduğu topraklarda cihatçı güçleri de kullanarak mümkün olduğu kadar çok kalıp, fiili durum yaratmaya çalışıyordu. Eğer gelecekte Suriye bölünecekse, Cihatçıların egemenliğinde, kendilerinin desteğinde bir Sünni bölgeyi de şimdiden oluşturmaya çalışıyordu.
Suriye ordusu verilen süreler çok aşılınca İdlib’e harekat düzenledi ve güneyden kuzeye köyleri ve kentleri tek tek ele geçirmeye başladı. İdlib Şeria devletini oluşturmuş olan el Kaide ve diğer cihatçı güçler de kuzeye doğru çekilirken, onların egemenliğindeki silahsız insanlar da Türkiye sınırına doğru akın etti. Türkiye’nin İdlib’deki 4-5 gözlem noktası Suriye ordusunun kuşatması altında kaldı. AKP iktidarı bu aşamada Soçi müttefikleri ile sorunu konuşmak yerine gözlem noktalarını koruma/savunmak amacıyla İdlib’e doğru asker ve ÖSO kuvvetlerinden oluşan bir konvoyu yola çıkardı. Suriye de daha önce olduğu gibi konvoya top ateşi ile saydırdı.
Tabii, bu gerilim sırasındaki Soçi müttefiklerinin arasındaki ilişkiler dışındaki bazı gelişmelerle birlikte de değerlendirmek lazım. Türkiye’nin askeri konvoyunun bombalanmasından bir süre önce AKP iktidarına karşı yaptırım kararı almış Trump ile Erdoğan’ın görüşmesi, bu görüşmeden sonra Kanal İstanbul’un gündeme getirilip, ABD gemilerinin kanaldan Karadeniz’e çıkabileceği sözlerinin telaffuz edilmesi, ABD’nin İran generaline suikast düzenlemesi, Türkiye’nin NATO toplantısında Gürcistan’ın NATO’ya alınmasını gündeme getirmesi ve son olarak Erdoğan’ın Ukrayna’ ya gidip, Rusya’yı kızdıracak sözler etmesi ve davranışlarda bulunması; AKP’nin Rusya ile müttefikliği bırakıp yeniden ABD ile Suriye’de birlikte hareket edeceği düşüncesini doğurdu.
Ve gelinen yerde, AKP çevreleri sekiz sene sonra yeniden Esad rejiminin devrilmesi gerektiğini dile getirmeye başladılar. Ve Suriye ile Türkiye ilk kez karşılıklı olarak diğerinin askerlerini öldürdüklerini açıkladılar. Yani, durdurulmazsa Suriye ile Türkiye savaşı gündeme geldi.
Dileriz böyle bir savaş olmaz. Tabii, olmaması için barış isteyen güçlerin seyirci olmaktan çıkması lazım.
- Algı yaratmak mı, bilgilendirmek mi? 31 Aralık 2024 06:40
- Çetin günlere hazırlanmak gerek 24 Aralık 2024 04:41
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37