AKP ve MHP, muhalefete karşı savcıları göreve çağırıyor
Fotoğraf: DHA
Türkiye kamuoyu günlerdir,
- Çığdan insan kurtarma girişiminin, bizzat çığa müdahale edenler tarafından faciaya dönüştürülmesi,
- Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pistten çıkan uçağın yolcularını kurtarma girişiminin bir kurtaramama rezaletine dönüşmesi,
- Elazığ’daki depremi fırsata çevirme hamlesi tartışılan Kızılay’ın, yandaş sermaye ile yandaş vakıflar arasındaki bağış-vergi kaçırma organizasyonunun merkezinde olduğunun ortaya çıkması,
- "Deprem vergisine ne oldu?” diyenlerin adeta vatan hainliği ile suçlanması gibi, normal bir ülkede yıllarca bir araya gelmeyecek vakaları tartışıyor.
Kısacası, bugün bir “Nereden tutsan elinde kalıyor tablosu” daha çizmek zorunda kalıyoruz.
Aslına bakılırsa, bu “Nereden tutsan eline kalıyor tablosu”nu son aylarda daha sıkça ifade etmek zorunda kalıyoruz. Çünkü Erdoğan-AKP iktidarının icraatları sonuçlarına vardıkça, bu icraatların gerçek amacı ve niteliği ortaya çıkıyor. Ki bu, bir ucunda rezaletlerin öteki ucunda halka maliyetlerinin ortaya çıktığı, skandal gelişmelerin daha da sıklaşacağı anlaşılıyor.
AKP VE MHP, MUHALEFETİ ZAPTURAPT ALTINA ALMADA DA ORTAK
Ancak bütün bu, toplumda infial uyandıracak gelişmeler olurken siyasi alanda bugüne kadar pek tanık olmadığımız iki önemli olay gelişti.
Bunlardan birincisi, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, 2009 yılında çıkarılan ve askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan yasal düzenlemenin FETÖ’cülerin bir girişimi olduğunu öne sürmesi ve önerge sahibi AKP‘li vekillerin “FETÖ’nün siyasi ayağı olduğu”nu ima etmesi karşısında Erdoğan’ın tepkisidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece eleştirmekle kalmadı, Başbuğ’un bütün milletvekillerini ve Meclis'i “FETÖ’nün siyasi ayağı olarak suçladığı”nı iddia ederek, tüm milletvekillerini Başbuğ hakkında “suç duyurusu yapmaya” çağırdı.
İkinci önemli olay ise MHP’nin; "Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte CHP’nin, adeta tüm geçmişini inkâr eden bir yapıya dönüştüğünü, parti içerisindeki cumhuriyetçi-milliyetçi insanların tasfiye edildiğini ve o güne kadar izlenen milli politikaların tamamen değiştirildiği”ni iddia ederek, Kılıçdaroğlu ve bazı milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıdır.
Yani iktidarın büyük ortağı AKP’nin Genel Başkanı Erdoğan ve küçük ortak MHP, eş zamanlı olarak, bırakalım kamuoyunu, muhalefetin parlamentodaki, hatta muhalefet partisi içindeki tartışmaları bile yasaklayan, suç sayan bir çizgiye geçmiş bulunmaktadır.
YENİ OLAN NEDİR?
Böylece;
- Vatandaşın ifade özgürlüğünü, sosyal medyayı savcıların takibine alan,
- Gazetecileri bilinen yöntemlerle zaten sınırlamaya çalışan,
- HDP’nin parlamentodaki ve seçim bölgelerindeki faaliyetlerini elindeki her imkanla sınırlamaya çalışan,
- CHP ile kendisine eleştiriler yönelten Başbuğ ve -onun içinde olduğu çevrelerin faaliyetlerini savcılarla kontrol altına almayı gündeme alan iktidar, savcıları görev çağırmaktadır.
MHP ise, AKP iktidarının bu girişimini bir adım daha ileriye götürerek, CHP’nin içindeki tartışmaların ve oluşturduğu politikaların, savcılar üstünden zapturapt altına alınmasını isteyen bir çizgiye geçmiştir. Ki, yakında AKP’nin de bu çizgiye girmesi sürpriz olmaz. Çünkü CHP’nin eleştirilerine karşı Erdoğan’ın tepkileri dikkate alındığında, MHP’nin girişiminin “Erdoğan’ın arzularının suç duyurusuna dönüşmüş hali” olduğu açıkça görülmektedir.
Bu iki girişimden anlıyoruz ki, AKP ve MHP artık, savcılar ve mahkemeleri eliyle, CHP ve Başbuğ’un şahsında düzen içi muhalefetin de sınırlarını daraltmaya yönelmiştir.
Kısacası dün HDP’ye yönelik yapılan legal siyaset alanının dışına itme girişimlerinin, bugün CHP ve sitemin diğer muhalefet odakları için de, kendi özgünlükleri içinde, devreye sokulması için adım atıldığını görüyoruz.
En azında son girişimleriyle MHP ve AKP bu niyeti ortaya koymuş bulunmaktadır.
BU GİDAŞAT ANCAK MÜCADELE İLE ENGELLENEBİLİR
Bu son girişimlerden anlıyoruz ki iktidar, ana muhalefet partisinin de dahil olduğu iktidarı eleştiren odakların muhalefet alanlarının sınırlarını, yeniden ama eskisinden daha dar bir alana sıkıştırmak için harekete geçme niyetini açıkça ortaya koymuştur.
Savcıların açıkça Cumhurbaşkanı tarafından göreve çağırılması, Başbuğ hakında 300’den fazla milletvekili tarafından suç duyurusu yapılması, ortağının ana muhalefet partisiyle ilgili savcıları göreve çağırması artık bu konuda gelinen aşamayı, en azından iktidarın kurmak istediği düzeninin geldiği aşamayı göstermektedir.
Bu örneklerin en sonuncusu ise, “Gezi davası” diye bilinen davada; Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu ve Mücella Yapıcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapsinin istendiği “mütalaa”dır.
Ülkemizin demokrasi güçleri ve “tek adam” yönetimine karşı olan herkes, bu gelişmeleri dikkate alan bir mücadele etrafında birleşmek durumundadır.
Aksi halde AKP-MHP ittifakı, bugün ortaya koydukları niyetlerini gerçekleştirmek için ellerindeki her imkanı kullanmakta sınır tanımayan bir yola girmişlerdir.
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47
- Bakan Tekin ve arkasındakiler laikliğe cepheden savaş açan bir konumdadır! 21 Kasım 2024 04:52
- İktidar 'iç cepheyi güçlendirmek' istiyor, emek ve demokrasi güçleri ise 'birleşik mücadele' diyor 17 Kasım 2024 04:44