‘Eyy ahali... Duyduk duymadık demeyin’ meselesi
Fotoğraf: AA
Kirvem,
Duyduk duymadık demeyin...
Gezi’deki sanıklarının tümü beraat etti, Osman Kavala’ya tahliye yolu açıldı...
Duyduk duymadık demeyin...
Memlekette “adalet yok” deyip ortalığı velveleye verenlerin pabuçları dama atıldı; “yerli ve milli” duygulardan yeterince nasiplerini almamış, alamamış bu güruhun orada, burada hayasızca, arsızca, dillendirdikleri “Adaletin çivisi çıktı” minvalindeki hezeyanlarının bu kararla birlikte zerre kadar değeri kalmadı...
Duyduk duymadık demeyin...
Bir zamanlar ülkemizde “adalet mafiş” deyip ter ter tepinip, ardından da çarpık ayaklarına geçirdikleri potinlerle, Mekap botlarla Ankara’dan yola çıkıp, akabinde de güya adalet aramak için İstanbul’a kadar gece gündüz yürüyüp, böylece sözde adalet havarisi kesilenlerin foyası yine bu kararla birlikte küle dönüştü...
Hemen her fırsatta memleketimizin bir nevi muz cumhuriyeti olduğunu bazen direkt, arada bir dolaylı yollarla da olsa dillendiren bu şom ağızlıların maskeleri, Gezi’deki bu adil yargılamalar sonucunda nihayet yerle yeksan oldu...
Eyy ahali... Duyduk duymadık demeyin...
Önceleri neredeyse birer gecekondudan farksız mahkemelerin küflü salonlarında adalet, hak, hukuk peşinde telaşla koşuşturan insanlarımız, şimdilerde hepsi de birbirinden görkemli adalet saraylarında haklarını eşit koşullar altında rahatça arayıp, keza anayasamızın öncülüğünde haklılar haklarını, haksızlar belalarını kısa zaman içinde bulurken, bunun en bariz örneğini de, Gezi’deki mahkeme kararları sayesinde ibretle izledik...
Eyy Ahali...Duyduk duymadık demeyin!
Ülke sathında hemen her mesele tahtında isteyen her yurttaş, arzu eden her vatandaş şu veya bu baptaki fikirlerini, görüşlerini, kanaatlerini kapalı kapılar ardında gizliden gizliye fiskos yerine, tam aksine yazıp çizerek, şarkılar, türküler eşliğinde dillendirip özgürce belirttiği halde, buna rağmen memleketimizde demokrasinin en temel koşullarından biri olan düşünce özgürlüğünün yanı sıra, keza yasama, yürütme, yargı faslı sadece bir masaldır, aksini savunanların yolu çıkmaz sokaklarda düğümlenir türünden laforizmalarla ortalığı bulandırmaya çalışan bilumum sergerdelerin suratlarına inen sillenin en şeddelisi, Gezi’deki kararlar doğrultusunda patladı ama, işleri güçleri sadece fitne fesat yaratmaktan öteye gitmeyen, gidemeyen bu “yüzsüz”lerin haince emelleri ne yazık ki bir türlü bitmedi!
Eyy ahali...Duyduk duymadık demeyin...
Atalarımızdan bizlere miras kalan bu topraklarda yıllardan beri “yurtta sulh, cihanda barış” düsturuyla yaşayıp, ayrıca kimselerin tavuğuna kışt, köpeğine hoşt demeden milletçe kendi yağımızla kavrulup, kendi cenahımızda giderken, kem gözlerini üzerimizden ayırmayıp elimizdeki üç karışlık toprağımızı da bölüp parçalamak için didinen düşmanlarımızın safında yer tutan içimizdeki kimi “hain”lerin, rengarenk maskeleri Gezi’deki olayların ardından aççık seççik tüm çıplaklığıyla ortaya saçılırken, beri yandan da gerek demokrasiye, gerekse insan halklarına, tabii ki aynı zamanda da dillere destan olan anlı şanlı “hukuk devleti”mizin kanunlarına harfiyen uyup, dolayısıyla Gezi’deki mahkemenin yüzümüzün akıyla bu kadar “kısa zaman” zarfında noktalanıp, akabinde de dosyalarının tozlu raflara kaldırılması, tabii ki bunca yıllık devletimizin her zamanki başarılarına eklenen yeni bir sayfadır...
Yani?..
Yani, eyy ahali...Duyduk duymadık demeyin...
Gezi’deki olaylar nedeniyle boyunlarına “suçlu” diye asılan yaftadan tüm sanıklar beraat ederken, diğer yandan tutukluluğu hayli zamandan beri devam eden Osman Kavala, tam da “lütfen” serbest bırakılmak üzereyken, bu kez de bir başka “kulp” bulunup yeni baştan yüce mahkemelerimizin vereceği kararları yine kapalı kapılar ardında sabırla bekleyip, dolayısıyla daha ne zamana kadar gün sayıp, ömür tüketip duracak bilemiyoruz ama, görünen o ki; kendi “fıtrat”ımızca allayıp, pullayıp, pudralayıp, el aleme “adalet” diye pazarlamaya çalıştığımız bu bozuk düzenin ceremesini hep birlikte ya çekeceğiz, ya çekeceğiz... Kirvem!
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30