Peki bu savaştan kim para kazanıyor?

İktidarın ısrarını sürdürdüğü İdlib, gündemin üst sıralarındaki yerini korumaya devam ediyor. Dezenformasyon ve iktidar propagandasını her gün yeniden üreten medya bombardımanı arasında gerçeğin sesini duyurması da düne göre daha meşakkatli hale geldi.

Ve çoğu zaman, iktidar medyasında geniş yer bulan bir haberin, altını kazıdığınızda çok daha önemli bir başka gerçeğe ulaşıyorsunuz.Bir örnek. 27 Şubat’ta Suriye ordusunun hava saldırısı sonucu, resmi açıklamaya göre 33 askerin yaşamını yitirmesinin ardından, TSK’nin insansız hava araçları (İHA) ve silahlı hava araçları (SİHA) ile verdiği yanıtlar haber olmaya başladı. İktidara yakın gazetelerin birinci sayfaları İHA ve SİHA fotoğrafları ile adeta bir silah fuarı görüntüsüne büründü.

Sosyal medyada 29 Şubat günü dolaşmaya başlayan bir Rus askeri muhabirinin videosu Yenişafak gazetesinde şu ifadeleri ile haber oldu: “Türk SİHA’ları gece-gündüz vuruyor. SİHA’lar İdlib semalarında görülmeye başladığı andan itibaren savaşın seyri değişti. Konvoyları, hatta motosikletli askerleri bile vuruyorlar. Üstelik çok pahalı olmasına rağmen Türkiye paraya hiç acımadan vurmaya devam ediyor.”Şimdi Yenişafak’ın ve bol bol İHA ve SİHA reklamı yapan diğer iktidar medyasının özellikle es geçtiği bir soru ile devam edelim. ‘Milli silah sanayinin gururu’ olan bu İHA ve SİHA’lardan, bu savaştan kim para kazanıyor? Türkiye, İHA ve SİHA üreten 8 ülkeden biri. Önce, TSK’nin PKK ile mücadele sürecinde kullanılmak üzere gündeme gelen ve son olarak Suriye’de kullanıldığına tanıklık ettiğimiz bu silah teknolojisine ilişkin olarak bir açıklamayı hatırlatalım.

Sakarya’nın Karasu ilçesinde düzenlenen “BMC Gelecek 50 Yıl Buluşması” programında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun kendi sosyal medya hesabından Türkiye’den insansız hava araçları almak için anlaşma imzaladıklarını duyurduğunu aktararak, “Bakınız Ukrayna, uzay ve havacılık teknolojilerinde yüz yıllık tecrübesi olan binlerce uçak üretmiş bir ülke ama insansız hava araçlarında Türkiye’yi tercih ediyor. Çünkü şu anda dünyadaki en ileri teknolojili sınıfının en iyisi İHA ve SİHA’ları yerli kabiliyetlerle üreten Türk firmalarımız var” demişti. (13.01.2019, Habertürk) Türkiye’nin İHA geliştirme süreci ilk olarak 2004 yılında SSM ve TUSAŞ arasında imzalanan sözleşme ile başladı. Sonrasında 2009 yılında Bayraktar Blok A, ilk otomatik uçuş testini başarıyla tamamladı. Anka ise ilk test uçuşunu 2010 yılında 10 dakika havada kalarak gerçekleştirdi. 2016 yılında ise Bayraktar silahlı İHA olarak hizmete sokuldu.Resmi Gazete’de 5 Eylül 2019 günü yayımlanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile yürürlüğe giren kararla, İnsansız Hava Aracı (İHA) imalatçısı Baykar Savunma (Bayraktar Kardeşler), 8 yıllık dönemde 600 milyon TL’lik yatırım için düğmeye bastı. Bu yatırım ile yeni bir ARGE merkezinin açılmasının yanı sıra üretim kapasitesinin de üç kat artırılacağı duyurulan ve yatırım döneminde vergi muafiyetine de sahip olacağı açıklanan Baykar Makina’nın, yıllık olarak TB2 Bayraktar üretimini 46 adetten 92’ye, Haberleşme Sistemini 23’ten 60’a, Avionik Sistemini 45’ten 100’e, Taktik İHA için Yer Kontrol Sistemi’ni 23’ten 60’a çıkartacağı belirtiliyordu.Ve Sabah gazetesi son İdlib sürecindeki SİHA’ların rolüne dair, şu habere yer verdi: “İdlib’den peş peşe son dakika haberleri gelirken, SİHA’ların başarısı dünyanın gündemine oturmuş durumda. Uzmanlar kara atışları ile 1 ayda katedilecek mesafenin SİHA’lar ile bir günde katedildiğini ifade ediyor. Türkiye’nin yerli ve milli SİHA’ları göz doldururken, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile ilgili dikkat çeken sözler sarf edildi. Portekizli Siyaset Bilimci ve Hudson Enstitüsü Araştırmacısı Bruno Maçaes, ‘SİHA’ları üreten Baykar firmasının Teknik Müdürü ve Türkiye’nin ilk milli S/İHA Sistemi Bayraktar TB2’nin mimarı olan Selçuk Bayraktar Ortadoğu’nun kaderini değiştiren adamdır’ dedi.” (2 Mart 2020, Sabah)

Bilindiği gibi Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı. Türkiye’de iktidarın savaş tercihi, ekonomide krizin sektörel sonuçlarının tartışıldığı bir dönemde bile silah sanayiinin üretim ve kâr kapasitesini artırıcı bir etki yapıyor. Erdoğan’ın İdlib ısrarı sürdükçe, SİHA’lar vurdukça, iktidar medyası ‘Milli silahlarla gelen milli gurur’ propagandası yapıyor ve damadı Selçuk Bayraktar da para kazanıyor.

Ertuğrul Özkök bu manzara karşısında dünkü köşesinde, “Yılbaşında ‘Türkiye’de yılın 20 insanı’nı seçerken o listeye bu SİHA ve İHA’ları üreten şirketin başındaki Selçuk Bayraktar’ı da koymuştum. Çok haklıymışım...” diye yazdı.

Anladınız değil mi? Alkışlar Ertuğrul Özkök’e, davalar bana!