Ağaçlar ayakta ölür

Etrafımızda savaş tamtamlarının çaldığı yine lanet zamanlardayız… Sivil ve asker ölüm haberleri geliyor ardı ardına… Başkasının arazisinde kendi iktidarının geleceğini arayan gafiller, insanların evlerini başlarına yıkıyor, kan döküyor, mezar kazıyor. Bu akıl almaz trajik durum, haklı olarak barış gönüllülerinde isyan duygularını körüklüyor… Bundan iki bin beş yüzyıl önce Sophokles, genç kadın Antigone’a şöyle bir replik yazmıştı; “Ben bu dünyaya kin değil, sevgi paylaşmaya geldim.”

Tarihten bugüne savaşa karşı en güzel cevabı eserleriyle sevgi, dostluk ve dayanışma duyguları içinde haykıran sanatçılar veriyor. O günden bugüne aynı çığlık, aynı arayış devam ediyor. Tiyatro Kare’de yirmi sekiz yıldır sahnelediği oyunlarla aynı çığlığın peşinden gidiyor. Topluluk bu sezon dört farklı yapımla seyirci ile buluşmaya devam ediyor. Tiyatro Kare, Amerikalı Yazar Josefh Kesselring’den Ahududu, Alman Yazar Paul Pörtner’in metninden Özgür Yetkinoğlu’nun uyarladığı Şen Makas, İngiliz romancı Mark Haddon’un romanından Simon Stephens’in sahneye uyarladığı Süper İyi Günler ve Ağaçlar Ayakta Ölür adlı oyunları seyirci karşısına çıkararak yoğun bir sezon yaşıyor.  

Kuruluşundan bu yana yerli ve yabancı yazarların en seçkin oyunlarını toplumsal ve sanatsal bir duyarlılıkta sahneye taşıyan topluluk, sezonun son oyunu olarak İspanyol oyun yazarı Alejandro Casona aynı adlı eserinden Yönetmen Nedim Saban’ın uyarladığı Ağaçlar Ayakta Ölür adlı romantik komedisini de repertuvarına kattı.

Bir büyük baba, genç torununu uyumsuz ve marjinal diye evden kovuyor ve bu gidişin ardından büyükannenin özlemi ve mutsuzluğu başlıyor. Sonrasında Büyükbaba karısının kendisine karşı nefretini gidermek ve eski mutluluğunu yeniden kavuşmak için düzmece mektuplar ve haberlerle, torunun uzaktaki yaşamı hakkında Büyükanneyi bilgilendiriyor. Onun iyi bir yaşam sürdüğünü, rahatının yerinde olduğunu, evlendiğini, uyuşturucuyu bıraktığını ve makul bir hayat yaşadığını vs. söylüyor. Büyük anne bu haberlerden mutlu oluyor kocasına ve torununa karşı sevgisini diri tutmaya ve çevresine karşı uyumlu, makul bir yurttaş ve sevgi yüklü bir büyükanne olmaya devam ediyor.

Oyunun yönetmenliğini de üstlenen Nedim Saban uyarlamasında metni, sevgi, aşk ve dayanışma kavramları üçgenine yerleştirerek günümüz aile ve toplum ilişkilerinin odağına yerleştiriyor. Aile ortamında sevgi, iletişim ve dayanışma duygularının önemine vurgu yaparak doğru bir yaklaşımla insan ilişkilerinde bir erdem haline gelmiş olan sevgi kavramını yüceltiyor.

Cihan Aşar’ın stilize edilmiş dekor tasarımı ve Sadık Kızılağaç’ın klasik kostüm yorumu ve İsmail Sağır’ın yer yer romantik atmosferi yakalayan ışık düzeneği ile sahnelen oyunda Nedim Saban, görsel yorumunda anlatımın odağına sevgi kavramını yerleştirerek ölçülü ve özenli bir komedi örneği ortaya koyuyor. 

Nedim Saban’ın metnin orijinal halinden farklı olarak kişi sayısını azalttığı oyunda uzun zamandır sahnelerden uzak kalan deneyimli Oyuncu Nevra Serezli, gerçek bir sahne aşığı Usta Oyuncu Nuri Gökaşan ve sahnede performanslarıyla göz dolduran Burcu Kazbek, Arif Güney, Oral Özer, Meltem Özlevent ve Mahir Akgündoğdu yer alıyor. Oyunda bütün oyuncular abartısız, ölçülü ve samimi bir oyunculuk örneğiyle içeriği dağıtmadan ve yıpratmadan komedinin dozunu yakalıyor rejinin görsel anlatımına doğru bir katkı sunuyorlar.

Tiyatro Kare, politize olmadan toplumsal ve sanatsal duyarlılığını kuruluşundan beri özenle korumuş bir topluluk. Seçtiği oyunlarla bu tavrını sürdürüyor bugün. Ağaçlar Ayakta Ölür sevginin, özlemin ve umudun hayatımızdan kovulduğu bir dönemde bazı kavramların gündelik ilişkilerimizdeki önemini yeniden anımsatması bağlamında önemli bir sahne etkinliği olarak karşımıza çıkıyor. İzleyin. Emeği geçenlere teşekkürler…