19 Mart 2020 20:50

Yaşlıya kolonya, yoksula dua, kimine kıyak, kimine fatura: Patrona para, halka korona

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısında iken.

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar/AA

Paylaş

‘Ekonomik ve sosyal hayata yönelik 100 milyar liralık destek paketi açıklandı’.

Koronavirüsün sağlığın yanı sıra yarattığı ağır ekonomik sonuçlara karşı.

Peki paket hangi ekonomik yıkımlara karşı merhem olacak?

Kimin yaralı parmağına işeyecek?

Bu sorular karşısında paketten kime ne düştüğünün işte özeti:

Yaşlıya kolonya.

Yoksula dua.

Patrona para.

Halka fatura!

Paketin ayrıntılarına girelim. Ve özetin isabetli olup olmadığına birlikte bakalım.

PAKET İŞÇİLERİN ACİL TALEPLERİNE KAPALI!

İşçilerin ve sendikaların talepleri nelerdi, hatırlayalım1.

İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı.

Koronavirüs salgını süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı.

Ücretsiz izinler yerine kısa çalışma ödeneği ve ücretli izin uygulaması yaygınlaştırılmalı.

15 yaşından küçük çocuğu olan çalışan anne-babalardan birine kamuda idari izin, özel sektörde ise ücretli izin verilmeli.

***

İşsizlik ödeneği alabilmenin kolaylaştırılmasına yönelik hiçbir şey yok.

İşsizlik ödeneği alabilmek çok zor.

İşsiz kalmadan önceki 4 ay primlerin yatırılmış olması lazım.

Yetmez!

Son 3 yılda 600 gün SGK’ya bağlı olarak çalışmış olmak ve primlerin yatırılmış olması da gerek.

Bu ‘ölme eşeğim ölme’ hali aynen devam ediyor.

Sinema, kafe, restoran, kahve, meyhane...

Salgın nedeniyle kapalı tutulması zorunlu hale getirilen bu işyerleri başta olmak üzere...

Küçük işletmelerde çalışanların çoğunun bu koşulları karşılama ihtimali yok.

***

İzinlerin ücretli olmasına dair de hiçbir önlem yok.

Eğitime ara verilmesinin ardından çok sayıda özel eğitim kurumunda öğretmenler ücretsiz izne gönderiliyor. Ne olacak bu insanların hali!

Dünyanın en çok noktasına uçmakla övünen THY bile...

Çalışanlarına mesaj göndererek ücretsiz izne ayrılmalarını teklif etti2.

Her ne kadar Varlık Fonu’nda dursa da devletin olan bir kurum bunu yapıyorsa gerisini siz düşünün. 

‘Ne yapsın uçuşlar durdu’ denilemez.

Milyon dolarları sponsorluk anlaşmalarına aktaran bir kurumdan bahsediyoruz.

Dünyada birçok spor takımına sponsor olan THY’nin sadece Arjantin futbol kulübü River Plate’e...

Göğüs ve stat sponsorluğu karşılığında gözden çıkardığı para 15 milyon dolardı.

İşten atmalar da başladı bile.

Kafe ve restoranların kapatılması kararının ardından Midpoint, 6 aydan kısa süredir çalışan işçilerini işten çıkardı3.

***

Pakette, ‘Kısa Çalışma Ödeneği devreye alınacak’ maddesi var. 

Böylece faaliyetine ara veren iş yerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilecek. 

Yani işçiler çalışmadıkları günlerde ücretlerini İşsizlik Fonu’ndan alacaklar.

Ne kadarını?.. 

Tümünü değil tabi ki; günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ını.

İşyerindeki her işçi alabilir mi?

Tabi ki hayır!

Sadece İşsizlik Fonu’ndan yararlanma hakkına sahip olanlar (son 120 gün kesintisiz ve son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar).

‘İşten atılmama hakkı” karşılığında...

Ücretlerde kesintiye razı olmak...

İşsizlik ödeneği hakkını henüz işsiz kalmadan harcamak.

İşçiye düşen bu.

Patrona düşen ise...

‘Maliyeti azaltılmış olmak’ gibi süslü laflarla ücret yükünden kurtulmak.

Peki ödenek hakkı sona erdiğinde işçinin işsiz kalmamasının garantisi var mı?

O da yok!

BİR DE İŞÇİNİN BURNUNDAN GETİRMEK KISMI VAR

“2 aylık telafi çalışma süresi 4 aya çıkartılacak”.

Bu madde...

Patronların, salgın nedeniyle işçileri çalıştırmadıkları günlerin telafisine dönük.

Üretim başladığında...

Patronlar normal mesai dolunca işçileri ‘üç saati aşmamak koşuluyla’ fazladan çalıştırabilecekler. Hem de hiç mesai ücreti ödemeden.

Patrona yönelik vergi indirimi, borç öteleme sayısız düzenleme var. Patron örgütleri de memnuniyetlerini dile getirdi zaten.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak iyi özetledi: Piyasaların likidite ve finansman endişesi rahatlayacak.

Bu işçiyi rahatlatır mı?

CÜBBELİYE Mİ SIĞINSINLAR?

Gündelik işlere gidenler ne olacak?

‘Vatandaşların su elektrik, doğalgaz borçları nedeniyle takibatına son verilmeli’ talebi niçin yanıtsız bırakıldı.

Hiç olmazsa...

“Salgın süresince işsiz kalanların elektrik, su, doğalgaz faturaları ile kredi borçları ertelenmeli” teklifi hayata geçirilemez miydi?

Eve kapanması tembihlenen yoksullara destek gerekmez mi?

Pakette çiftçi borçlarına, öğrenci kredilerine, ihtiyaç kredilerine ilişkin hiçbir hafifletme yok.

Vergi kolaylıkları getiriliyor.

Patrondan toplanmayan verginin acısı yine halktan çıkacak. Devlet açık bütçesini borçla ya da ilerideki zamlarla telafi edecek. 

Borcun faizi zammın yükü halkın sırtına binecek.

***

Bu durumda yoksullara, virüs riskini göze alıp çalışmaya devam etmek ya da ‘virüs salgını bir an önce bitsin’ diye dua etmek dışında bir çare kalmıyor!

Cübbeli Ahmet Hoca, koronavirüsten korunmak için okunacak duaları paylaştı bile!

EKONOMİ ÖNLEMİ SAĞLIKLA ÇELİŞTİ

65 yaş ve üstü kişilere ücretsiz kolonya ve maske dağıtılacak olması...

En düşük emekli maaşının 1500 TL’ye çıkarılması...

İhtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayrılacak olması gibi.

Cılız ve yetersiz olsa da bir iki halka dönük düzenlemenin yer aldığı paketin patrona bol kepçe halinin dışında sağlık önlemleriyle çelişen yönleri mevcut.

Örneğin...

Evden çıkılmaması gereken bir dönemde konut almayı teşvik eden bir düzenlemenin pakette bulunması.

Salgında ilk yapılması gereken değil olsa olsa müteahhit korumacılığı, inşaat seviciliği olsa gerek.

Peki ya sağlıkçıların, ‘seyahat etmek virüsü yaygınlaştırır’ uyarısı yaptığı bir dönemde... İç hat uçuşlarda biletlerde KDV’nin yüzde 1’e indirilip seyahatin ucuzlatılmasına ne demeli?

Konaklama vergisini kaldırarak, yabancı turistin boşalttığı otelleri doldurmayı teşvik etmek de neyin nesi?

“Ev almak, tatil yapmak, yaşadığın gelir kaybını telafi etmek istersen yani paraya ihtiyacın olursa bankada kredin hazır” anlayışı...

“Borçla da olsa başının çaresine bak. Hele bugünü atlat sonrası Allah kerim!”den başka ne anlam ifade edebilir ki?

Sağlık Bakanını mı dinleyeceğiz yoksa paketi fırsata mı çevireceğiz(!) Orası karışık.

YAPILMASI GEREKEN NET

Bankaların daha fazla kredi vermelerini sağlamak ve vergi ötelemek üstüne kurulan paket değilse...

Peki çözüm ne?

Yapılması gereken net!

Devlet harcamalarını artırmak.

Sağlık sistemini güçlendirmek için ne kadar para lazımsa o kadar para harcamak.

Küçük işletmelere nakdi destek sağlamak. 

Tüm işsizlere, ev ve ülke ekonomisi devam etsin diye maaş ödemesi yapmak.

***

Fransa’nın açıkladığı paket 300 milyar avro.

İspanya’nın ki ise 200 milyar avro.

Türkiye’nin 15-20 katı!

***

Fransa’nın paketinde ne var?

  • Bütün şirketlerin zararı ödenip, işten çıkarma olmayacak. Çalışmayanların sigorta ve işsizlik parası ödenecek.
  • Bu süreçte calismayanlarin ev kirası devletimiz tarafindan ödenecek.
  • Ufak esnafın zararı devlet tarafından ödenecek.
  • Hiç bir şirket bu süreçte iflas vermeyecek. Halkın temel ihtiyaçları karşılanacak.
  • Bütün halkın sabun ve jel ihtiyacı bedeva karşılanacak.
  • Bu süreçte banka borçları ve ev kredileri bankalarca dondurulacak.
  • Bütün hastane çalışanlarının çocuklarının ev bakımları ve okul bakımları yapılacak.

Sizce de böylesi dönemde alınması gereken en acil ekonomik tedbirler böyle olması gerekmez mi?

TÜRKİYE DE YAPABİLİR!

ANAYASASI ‘sosyal devlete’ yüklenmiş görevlerle dolu bir devletin sadece patrona yönelik düzenleme yapması kabul edilemez! (Anayasa böyle demeseydi de aynı şekilde kabul edilmezdi).

Nakit paranın cüzdanlara girmesi lazım, 15 gün, 20 gün, bir ay evde ekonominin dönmesi için.

İktidarın acil kaynak yaratması lazım.

Deprem parasını yendi...

Seçim için kasa boşaltıldı...

Suriye’deki savaş ekonomiyi yutuyor. 

Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesi bile iç edildi.

Bu durumda parda nerede bulanacak?

Sözde özelin yaptığı özde kamunun parasını ödediği havaalanı, köprü, şehir hastanesi gibi mega projelere bu yıl ödenecek 20 milyar halk için harcanabilir.

İktidarın harcama önceliklerini değiştirebilir.

Diyanetin bütçesi acil önlemlere aktarılabilir.

Bakanlıkların bütçelerinden kesinti yaparak, ‘bir bütçe’ yaratabilir.

Çok büyük şirketlerin vergi borçlarını silen, zor durumdaki şirketleri kamudan kaynak aktararak kurtaran devletin...

İşsiz kalacaklara, gelir kaybı uğrayacaklara kaynak bulması işten bile değil yeter ki niyet olsun.

Fransa’nın ekonomisi Türkiye’den üç kat büyük! Ama gel gör ki salgınla mücadele için ayırdığı paket 20 kat büyük.

Kel göründü!

1- DİSK ve İstanbul İşçi Sendikaları Platformu talepleri için bakınız Evrensel 1. sayfa, 18 Mart 2020. 

2 - http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/thy-personeline-ucretsiz-izin-teklif-etti-1728087

3- https://www.evrensel.net/haber/399829/ekonomik-istikrar-kalkani-isciyi-korumadi-midpoint-bircok-calisanini-isten cikardi? utm_source=anasayfa&utm_medium= manset&utm_campaign=haber&slide_order=0

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa