22 Mart 2020 20:39

Vedat Günyol/İnsancılık -5-

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cengiz Bektaş

Tüm yazıları

Bizim yaşama kültürümüze göre oluşturmaya çalıştığım bir yerleşkede, İstanbul’da, bir köyde, bir mahallede, bugünün yarı aydınının yaptığı yalnızca “kafe” açmaksa, işimiz oldukça zor demektir. Hümanizmaya ulaşmak için daha çok işimiz var demektir.

Bu böyledir diye yolumuzdan şaşacak değiliz.

Tüketim toplumunda, üretim içinde eğitimi örgütlemek elbette kolay değildir. Ancak olmayacak bir şey de değil… Bu ülkede bu bir kez başarılmadı mı? Hem de herkese örnek olacak yolda… Yine hem üreterek eğitim alan kişiler, üretici insanı da yetiştirmeyi bilecekler. İnsancılığın yolunu açacak da budur.

Yine Vedat Bey’in tutkusuyla size son bir şey aktaracağım. Bize şunu söylüyor bir yapıtında Vedat Günyol, 44 yıl önce:

“İktidara geçtikten sonra, şan şeref peşinde koşmamak kolay olmasa gerek. Norveç Kralı Haakon’un makamına tramvayla gitmesi, Gandi’nin üçüncü mevki trenlerde geziye çıkması, Olaf Palme'nin bakanlığa bisikletle gidip gelmesi gibi örnekler parmakla sayılacak kadar azdır.”

“İktidara gelip de, kendine, yakınlarına, kardeşlerine, damatlarına çıkar sağlamaya kalkışmayanlara binde bir rastlarsınız.”

Bugünkü durumu söylemiyor mu Vedat Bey?

Vedat Bey’e çok şey borçluyuz, bir daha bir daha okumalıyız. Okudukça umutsuzluğa düşmeyeceksiniz. Tersine umutlarınız artacak.

Umut kırıcılardan uzak kalmayı bilmeliyiz!

Bu günün yazarının ödevi de bu olmamalı mı?