Af meselesi

Fotoğraf: MA
Af meselesini iki türlü tartışmak gerekir. Normal zamanda ve olağanüstü günlerde. Normal zamanda af yapılacak olsa, sadece siyasi “suçları” kapsamalı derdik. Tabii, siyasi suç kavramını da tartışırdık. Ama şimdi durum farklı. Normal bir durumda değiliz. Öldürücü bir hastalık hızla yayılıyor. Doktorlar en iyi ihtimalle toplumun yüzde altmışının bu hastalığa yakalanacağını söylüyor. Tabii, durduramazsa yüzde altmışa yayılan hastalık kaçınılmaz olarak geri kalan yüzde kırka da yayılacak. Tabii, hastalığa yakalanan herkes ölmeyecek. Ölenler belki hastalığa yakalananların binde biri, ikisi, üçü olacak ama bu rakamlar bile korkunç. Üstelik kimin o binde üçlük kısımda olup olmayacağı belli değil. O halde hapishanelerdeki insanların tümünün bu hastalığa yakalanma ve binde üçünün de ölme ihtimali var.
Hapishanelerde kalınan ortam iyi olsa, dışarı ile irtibatı keser ve hastalığın mahpuslara ulaşmasını engellersin. Hatta, böyle bir durumda belki hapishaneler daha da güvenli olabilir. Ama, ülkemizdeki hapishane koşulları berbat. Yüz bin kapasiteli hapishanelerde üç yüz bin kişi kalıyor. İnsanlar on, on beş metrekarelik alanlarda yirmi, otuz kişi kalıyor. F Tiplerinde ise daha küçük alanlarda daha az sayıda insan kalıyor ama alan küçük olduğu için yoğunluk orada da fazla. Ve hapishanelerde hijyen, temizlik olanakları son derece kısıtlı. Çoğu hapishanede insanlar elini yüzünü yıkamak için su bulamıyor.
Bu koşullarda, mahpusların dışında on binlerce gardiyan her gün dış dünya ile temas kurup hapishanelere geliyor. Mahpuslarla temas ediyor. Bir şeyler verip alıyor. Yemek getiriyor, bulaşıkları topluyor. Ailelerle görüşler yasaklandı ya da kısıtlandı ama avukatlar hala müvekkilleri ile görüşüyor.
Covid19 hapishanelere girdiğinde çok hızlı bir şekilde yayılıp, çok sayıda mahpusun ölümüne neden olabilir.
Şu anda hapishanelerde bulunan hiçbir tutuklu ve hükümlü ölüm cezasına mahkum edilmiş değil. Ölüm cezası kalktı. O halde, hapishanelerde ölme riski bulunan hiçbir mahpusu öldürmeye kimsenin hakkı yok. Bu nedenle, infaz indirimi ve bazı suçlarda indirimi gibi çözümler ölümleri engellemez. Ölüm ihtimalini ortadan kaldırmak için bütün mahpusların infazı geçici olarak ertelenmelidir. Yani, Covid 19 hastalığı bulaşması tehlikesi ortadan kalkana kadar bütün mahpuslar bırakılmalıdır. Tehlike geçtikten sonra kimisi geri döner infazını tamamlar, kimisi dönmez yakalarsın ve içeri atarsın.
Tabii, her halükarda siyasi tutuklu ve hükümlüler bir daha geri dönmemek üzere bırakılmalıdır.
Eğer tecavüzcüler, uyuşturucu baronları, işkenceciler, katiller vb. bırakılmasın diyorsanız, o durumda büyük oranda boşalmış hapishanelerde hastane koşulları sağlanarak, hastalığın bulaşmasını engelleyecek bütün tedbirler alınarak bunlar bırakılmayabilir.
Şimdi AKP ve MHP’nin yapmak istediği ve CHP’nin de desteklediği düzenleme, çok dolu olan hapishanelerden yüz bin civarında bir tutuklu ve hükümlüyü serbest bırakma operasyonudur. Hedefleri de bütün katilleri, uyuşturucu kaçakçılarını vb. bırakıp siyasi mahpusları içerde tutmak yeni siyasi mahpuslara yer açma girişimidir.
Evrensel'i Takip Et