Virüs ve perhiz

DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Kilolu bir yakınım var. Perhiz yapıyor. Elinde bir perhiz yemek listesi. Üstünde “diyet listesi” yazıyor. Akşam perhizi dana etinden iki adet yağsız köfte. Izgarada pişmiş olacak. Biraz yeşillik. İki dilim kızarmış ekmek. Düzenli olarak her akşam 6’da perhiz yemeğini yiyor ve 7’de esas yemeğe geçiyor. Esas yemek bildiğimiz türden. Perhiz yemeğini ilaç sanıyor. Halen şişman ve “Neden bir türlü kilo veremiyorum” diye kendi kendine sorup doktorlara, diyetisyenlere söyleniyor.

Tıpkı virüse karşı alınacak önlemlere uyduğumuz gibi. Demek ki bizde önlem böyle.

Dün başka bir yakınım uçakla yolculuk yaptı. Söylediğine göre havaalanı personeli süper duyarlı. Biletleri kontrol edip yolcuları uçağa taşıyacak otobüse geçmelerini yönlendiren yer personel eldivenli, maskeli. Belli ki daha yetkili olan bir görevli yolcuları uyarıyor; “Lütfen sıraya girerken aramıza en az 1 metre mesafe koyalım. Birbirimize çok sokulmayalım.” Ardından havaalanı otobüsüne tıkıştırılıyor yolcular. Aradaki mesafe 20 santim. Ağız ağza, burun buruna. Herkes maskeli ama, maskenin dokumasındaki ipliklerin arasındaki mesafe virüs için İstanbul ile Ankara arasındaki mesafe kadar. Bir yolcu yer personeline çıkışıyor, “Arkadaş sen bizi sıraya sokarken uyardın ama otobüste üst üsteyiz. Hem de bir sürü otobüs boş yatıyor.”

Yer personeli o kadar ileriden sorumlu değil. O, oradan sorumlu, ötesi onu ilgilendirmiyor.

Bir iki homurdanma ile otobüs uçağa yanaşıyor. İçişleri bakanlığı karar almış, toplu taşımada kapasitenin yarısı kadar yolcu alınacak.

İyi mi?

Eh işte. Yolcular uçağa biniyor. Tek boş koltuk yok. Herkes üst üste oturuyor. Yanında nereden geldiği belli olmayan yolcu ile sarmaş dolaş, nefes nefese yola devam. Oysa uçakların hemen hepsi yerde boş bekliyor. “Yolcuları ikiye ayırıp, iki uçakla göndersenize. Her şey para mı? Nerede kaldı önlem, güvenli mesafe” diye çıkışmasına bir yolcunun, çaresiz gülümsüyor maskeli, eldivenli hostes. Yazık. O da maske ile korunacağını sanıyor. Herkes birbiriyle küsmüş, birbirine düşman gibi ayaklarına bakarak yolculuğu tamamlıyor çaresiz yolcular. Yanındaki yolcu maske ikram ediyor maskesiz yolcunun birine şeker ikram eder gibi. Sonra yine havaalanı. İnişte yine aynı otobüsler. 190 yolcuya iki otobüs. Otobüs şoförü neredeyse yolcuları iteleyerek dolduruyor otobüsünü. Ama havaalanı güvenli. Yine uyarılar. “Lütfen aranızdaki güvenli mesafeyi koruyun. Ellerinizi en az yirmi saniye yıkayın.”

O anlattıkça, Himalaya dağlarına tam teçhizat tırmanan dağcılara rehberlik eden terlikli, ceketli Tibet köylüsü geliyor aklıma. Bir de bizim, perhiz yemeğini ilaç sanan tombul yakınım.     

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et