05 Nisan 2020 23:41

Olimpiyat parası

Olimpiyat parası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

1968 Mexico City Olimpiyatlarının tarihi yumruklu protestosunun baş aktörlerinden John Carlos’un meşhur sözüdür: “Olimpiyatlar neden dört yılda bir düzenlenir biliyor musunuz? Çünkü IOC’nin kazandığı paraları sayması o kadar sürer.”

Korona krizi ve olimpiyatların ertelenmesiyle bu meşhur denklem sıkıntıya girdi. Olimpiyatların bir yıl ertelenmesi “olimpik aile”yi oluşturan onlarca federasyonun başta televizyon gelirleri olmak üzere devasa bir girdi kalemine bir yıl geç kavuşacağı anlamına geliyor. “Ne var canım, koskoca uluslararası federasyonlar, bir hal çaresine bakarlar elbette” diye düşünmeniz normal. Neticede uzaktan bakınca hepsi birbirinden ışıltılı duran, birbirinden kodaman başkanların liderlik ettiği, dünyanın her yerinde kolları bulunan yapılardan bahsediyoruz. Üstelik sürekli dağıttıkları ya da aldıkları rüşvetlerle anılıyorlar! (Tokyo 2020’nin de rüşvetle kotarıldığını duydunuz değil mi?) Ancak gerçek vaziyetleri çok daha kırılgan.

Spor gazeteciliğinde alanın en iyilerinden Jens Weinreich, Play The Game’de yayımlanan yazısında* şeffaflıktan her zaman özenle uzak duran IOC ve paydaşlarının ekonomik panoramasını gerçeğe çok yakın bir biçimde çıkardı. Buna göre IOC, her yaz olimpiyatı sonrası parsayı toplamasının ardından 28 federasyona ödeme yapıyor. Rio 2016’da 540 milyon dolar olan bu miktar, Tokyo 2020’de 590 milyon dolar olacaktı. Federasyonlar 5 ayrı klasmana bölünüyor ve paralar buna göre aktarılıyor. Örneğin 1. klasmanda yer alan atletizm, jimnastik ve su sporları federasyonlarına 40’ar milyon dolar ödenirken son klasmandaki golf, ragbi ve modern pentatlona 14.1’er milyon dolar ödeniyor. Tabii bu noktada federasyonların bu paraya ne kadar bağımlı oldukları sorusu önem kazanıyor çünkü tarihi boyunca IOC liderliğine gücünü veren, tüm IOC başkanlarının bir diktatör gibi davranmasının önünü açan şey bu. Bu bağımlılık IOC liderliğinin yolsuzluk skandallarını bir şekilde geçiştirebilmesi, ancak mızrak çuvala sığmadığında yüzleşir gibi yapabilmesi ve hiçbir zaman gerçek bir değişime izin vermemesinin de temel dayanağı. 

Weinreich’ın araştırmasına göre futbol (FIFA), ragbi, basketbol, voleybol, tenis ve binicilik, IOC’den gelecek olimpiyat parasına en az bağımlı olan federasyonlar. Olimpiyat geliri, bu federasyonların toplam gelirinin yüzde 10’undan az.

Weinreich, olimpiyat geliri, toplam gelirinin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturan atletizm, su sporları, bisiklet, badminton, judo, masa tenisi ve hentbolu “kısmi bağımlılar” olarak adlandırıyor. Geriye kalan 15 federasyon içinse tehlike çanları çalıyor. Jimnastik, halter, güreş, tekvando gibi disiplinleri barındıran bu 15’li için bağımlılık oranları yüzde 35 ila yüzde 96 arasında değişiyor. Bir başka deyişle olimpiyat parasının gecikecek olması iki olimpiyat arasındaki dört yılını tamamen buradan gelecek paraya göre planlayan bu yapıları büyük sıkıntıya sokacak. 

Uluslararası spor federasyonlarındaki bu bağımlılık hali onların herhangi bir kimlik oluşturmasını ya da bu kimliği korumasını imkansızlaştırıyor. Bu yüzden sporla hiçbir alakası olmayan ama nüfuzlu, zengin, karanlık şahıslar bu federasyonların hamisi olarak bir anda spor dünyasında sözü geçen kimseler haline gelebiliyorlar. Bugünkü IOC Başkanı Thomas Bach’a koltuğu hediye eden, daha önce bu köşede adını sıkça zikrettiğimiz Kuveytli Şeyh Ahmed el Sabah ya da Weinreich’ın yazısında andığı Rus milyarderler (Vladimir Lisin – Atıcılık, Alisher Usmanov – Eskrim) bu örneklerden sadece birkaçı. Geniş ölçekte baktığımızdaysa tüm spor dünyasında vaziyet aynı. Yıldırım Demirören’in zenginliği dışında hangi vasfıyla futbolumuzu yönettiğini hep merak edip durmadık mı? İsimler, örnekler çoğaltılabilir. Maalesef günümüz spor dünyasının zengin oyuncağı olmanın da ötesinde zenginler için servetlerini, statülerini zaman zaman politik hırslarını güçlendirme aracı olmasını engelleyecek bir yanıtı yok.
 
*Weinreich, Jens. How federations share the revenues from the Olympic games https://playthegame.org/news/news-articles/2020/0644_how-federations-share-the-revenues-from-the-olympic-games/

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa