Virüsle mücadelede sorun ‘beceriksizlik’ mi ‘fıtrat’ mı?

Koronavirüse karşı mücadele önlemleri, “AKP iktidarının gelmiş geçmiş iktidarların en beceriklisi olduğu” iddiasını bir kez daha çöpe attı.

Son yıllarda bu iddia, FETÖ’nün AKP’nin kanatlarının altında darbe yapacak kadar güçlenmesi, yerel seçimlerdeki başarısızlık ve bu başarısızlığa İstanbul seçimiyle tüy dikilmesi, dış politikada yeni Osmanlıcı adımların tersine dönmesi gibi gelişmelerle yara alsa da; bunların rastlantısal olduğu, AKP iktidarının asıl özelliğinin “beceriklilik” olduğu iddiası hep canlı tutuluyordu.

HÜKÜMETİN PERFORMANS NOTU: BECERİKSİZLİK! AMA...

AKP iktidarının koronavirüse karşı mücadeledeki üç aylık performansı, “Gelmiş geçmiş en becerikli iktidar” olduğunu söyleyerek iktidarın önünde diz çöken çevreler içinde bile hayal kırıklığı yarattı!

Çünkü;

20 binden fazla kişinin umreye gitmesine izin verilmesi, geri dönenlerin çoğunun bir önlem alınmadan memleketlerine gönderilmesi,

• Okulların tatil edilmesinden sonra bile camilerde toplu namazların sürdürülmesi,
• Okulların kapanması sonrasında üniversite öğrencilerinin evlerine ve on binlerce insanın tatil yörelerine gitmesinin önlenmemesi,
• Herkese maske takma zorunluluğu getirilmesinin üstünden üç hafta geçmesine karşın, maskelerin bir türlü dağıtılamaması,
• Geçtiğimiz cuma gecesi uygulamaya sokulan iki günlük sokağı çıkma yasağının bir skandala dönüşmesi, son bir buçuk ay içinde, hükümetin “beceriksizliklerinin” örnekleri olarak medya ve siyaset alanında eleştirilmektedir.

Hükümetin son bir aydaki performansına medya ve siyaset alanında verilen not, büyük oranda; “beceriksizlik”tir!

Burada beceriksizlik-beceriklilik çerçevesinde kalındığında, söz konusu vakalarda, tek adam yönetiminin, bakanların, Cumhurbaşkanı’nın kişisel yanlışları ve beceriksizliklerinin rolünün olduğunu gösteren pek çok kanıt ileri sürülebilir. Ancak bunun ötesinde bir sorun olduğu da apaçıktır.

SERMAYENİN ÇIKARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA HÜKÜMET PEK BECERİKLİ!

Çünkü sermayenin iktidarları; sermayenin karşı karşıya olduğu sorunların çözümüyle ilgili işlerde “beceriklilikte” birbiriyle yarışırlar. Ama söz konusu olan “halka hizmet” olunca, Anadolu’da yaygın bir deyimle “Allah canlarını alır”, en basit işleri bile yüzlerine gözlerine bulaştırırlar!Nitekim yasaklar, cezalar, polisiye önlemler, sermayeye yeni kaynaklar aktarmak söz konusu olduğunda, işleri gözleri kapalı bile yaptıklarını;

• Olağan koşullarda çıkaramayacakları “infaz yasası”nı, gazetecileri, siyasileri, aydınları cezaevinde tutan bir yasayı çıkararak,
• Patronların istekleri çerçevesinde düzenlenen “torba yasa tasarısı”nı Meclise getirerek,
• Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketiyle başlayan sermayeye kaynak aktarma girişimlerini, “karara”, “yasaya”, yeni “ekonomik paketlere” dönüştürerek,
• Virüse karşı mücadele sürerken bile muhalif belediyelere kayyum atayarak, belediyelerin bağış toplamasını yasaklayarak, Halkın uymasının çok güç olduğu yasaklar getirip uymayanlara 3 bin TL’ye varan cezalar keserek... gösterdiler.

AKP’NİN FITRATINDA HALKA HİZMET YOK!

Son birkaç ay içindeki icraatı açıkça göstermektedir ki, AKP iktidarı; sermayenin ihtiyaçlarına yanıt veren önlemlerde beceriklidir; ama “Maske dağıtımı”, “Halkın en temel ihtiyaçlarının karşılanması”, “Sokağa çıkmaların sınırlanması” gibi önlemlerde bile olağanüstü bir beceriksizlik göstermektedir.

Çünkü sermaye iktidarlarının fıtratında “sermayeye hizmet” varoluş sebebiyken, söz konusu olan halka hizmet oluğunda, bu görev onun genlerinde bir karşılık bulamamaktadır. Onun için de en güçlü sermaye iktidarları bile “halka hizmet”e gelindiğinde beceriksiz, bürokratik, en basit işleri bile yüzüne gözüne bulaştıran bir mekanizmaya dönüşmektedir. Virüsün yayılmasına karşı etkili bir mücadele, “katıksız bir halka hizmeti” de zorunlu kıldığından burjuva iktidarlar, halka hizmetle ilgili önlemleri almak için bin dereden su getiren bahanelerle bu önlemleri almaya yanaşmamaktadırlar. ABD, İtalya, İspanya, İngiltere başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin virüsle mücadelede başarısız olmasının nedeni de, “İktidarların, sermayeye zarar verecek ve halkın virüse karşı mücadelede dayanışmaya girebileceği kamusal hizmetleri sağlayacak önlemleri almaktan kaçınmalarıdır” dersek, gerçeğin en önemli yanını ifade etmiş oluruz.

AKP iktidarı, kendisini sürekli halka en yakın, halka en çok hizmet götüren iktidar olarak propaganda etmektedir. Bunun kanıtı olarak da 2 milyon dolayında yoksul aileye düzenli “sosyal yardım” verilmesini göstermektedir. Ancak AKP’nin ‘yardım’ları yandaşları ve yandaş yapmayı amaçladığı küçük bir kesimi kapsadığı gibi, partizanca bir uygulama olduğu için halka hizmet kategorisinden sayılamaz.

Bu yüzdendir ki, koronavirüsle mücadele amaçlı önlemlerin gelirsiz bıraktığı 2 milyon 300 bin kişiye daha 1000 TL’lik “sosyal yardım”la ilgili süreç bir türlü ilerlememektedir. Nitekim bu yardımın verileceğinin açıklanmasının üstünden iki haftadan fazla bir zaman geçmiş olmasına karşın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Sözcüsü ve Çalışma ve Aile Bakanı ayrı tellerden çalmaya devam etmektedirler.

Yani bugün AKP’nin karşı karşıya olduğu sorun, “beceriksizlik” değildir. Onun fıtratında halka hizmet olmadığı için halka hizmet amaçlı en basit konularda bile karar almak için ayak sürümekte, karar almak zorunda kaldığında ise yüzüne gözüne bulaştırmaktadır!