Bizim egemenliğimiz

Fotoğraf: Pixabay

DİĞER YAZILARI
Hakkâri’de Bir Mevsim 1 Şubat 2025
Tek gerçek 25 Ocak 2025
Dilsiz 18 Ocak 2025
Kendi başına 11 Ocak 2025
Kan durmuyor 4 Ocak 2025
Yumruklar sıkılı 28 Aralık 2024
Yürek ağrısı 21 Aralık 2024
Ayak altında 14 Aralık 2024
Tadı yok 7 Aralık 2024
Uğultu 30 Kasım 2024
YAZI ARŞİVİ

BATAK

Altın kumlar, kara, çamura dönüşür denizin bittiği yerde. Bir lağım kokusu fışkırır kıyıya vurmuş ölü balıklardan. Pelteleşmiş denizanalarıyla çürüyen yosunlardan. Güneşin kavurduğu bir kıyıda.

TAŞ DUVAR

Duvarlar var aramızda. Taş duvarlar. Güneş yükselmedikçe gölgesi yüzümüze vuran. Duvarlar var aramızda. Taş duvarlar. Yıkmadıkça ağırlığı üstümüzden kalkmayan.

TAŞ TAŞA KARŞI

Taşları üst üste koyanlar ördü duvarları. Taşları fırlatanlar yıkacaktır onları.

KURU KURUYA

Egemenliğin halkın olduğu söylenir. Kayıtsız, şartsız hem de. Yasalar da öyle. Aslında paranın, para babalarının egemen olduğu/oluşu her şeye. Söylenmeden/söyletilmeden. Şenlik parıltıları içinde kutlanır her yıl. Kuru kuruya seyredilerek/seyrettirilerek.

ÇOĞULLUK

Egemenlik diyorlar ya… İşsizliğin, yokluğun, yoksulluğun, açlığın egemenliği mi; özgürsüzlüğün, eşitsizliğin, adaletsizliğin, haksızlığın egemenliği mi yoksa? Hangisi? Sanırım hepsi. Halkın egemenliği. Çoğuldur halk çünkü.

BİZİM EGEMENLİĞİMİZ

Güneştir egemenlik. Sıcak ekmeği bölüşür gibi aydınlığı bölüşüldüğünde. Üretip yaratan özgürlüğün şarkılarını hep birlikte barış içinde söylediğimizde.

ZAMAN

Birbirini kovalayan saat rakkasları gibi sürüyor zaman. Durmamacasına birbirini kovalayıp yakalayamadıklarından.

Evrensel'i Takip Et