Futbola dönüş operasyonu

Geçtiğimiz hafta, TFF Sağlık Kurulu, koronavirüs nedeniyle ertelenen liglerin tamamlanması ihtimali için hazırladığı “Futbola Dönüş Öneri Protokolü” için genel prensipler, hazırlık dönemi ve pozitif test senaryolarının yer aldığı ilk kısmı yayımladı. Bu protokol, pek tabii ki bir kesim için ciddi olarak iştahla karşılandı ancak bu kadar iştah duyacak bir menü vadediyor mu?

Dilerseniz birlikte gözden geçirelim…

Hazırlık dönemi isimli evrelerden oluşan bir periyot söz konusu. İlk evrede (Şu anda içinde olduğumuz evre olarak vurgulanıyor) evde izolasyon ve online bireysel antrenmanlar, ikinci evrede tesislerde sınırlı sayıda çalışan ile bireysel ve grup antrenmanları, üçüncü evrede tesislerde veya kamp alanlarında takım antrenmanları ve akabinde resmi veya hazırlık müsabakalarının başlanması ve devamını içeren ‘müsabaka dönemi’ yer alıyor. COVID-19 tarama testlerinin birinci evre sonunda başlayıp müsabaka dönemi sonuna dek devam etmesi planlanıyor.

Tarama testlerinin yönetiminde ise ilk evrenin ve ikinci evrenin sonunda birer kez zorunlu PCR testi ve opsiyonel antikor testini işaret ediyor TFF. Bu testler ikinci evrenin başlangıcından bir gün evvel ve üçüncü evre başlangıcından iki gün evvel yapılacak şekilde planlanmış. Üçüncü evrede ise bu evre boyunca 5 ila 7 gün boyunca opsiyonel, evre ortasında ve müsabaka dönemi başlangıcından iki gün evvel olacak şekilde de zorunlu PCR testi genel prensiplerde yer alıyor.

Peki TFF, tüm takımlardaki bütün oyuncular için yeterli sayıda test kitine sahip mi?

Üstelik, her şeyi geçtik; genel prensiplerle şekillendirilmiş ‘tesis yönetimi- konaklama alanları’ başlıkları altında ikinci evrede aynı anda her odada maksimum bir kişinin bulunması ve konaklaması, üçüncü evrede ise her odada aynı anda maksimum iki kişinin mesafe ve hijyen kurallarına uyarak konaklaması isteniyor.

Peki TFF’nin bünyesindeki profesyonel ve amatör takımların hepsi bu kriterlere uygun tesislere sahip mi? Değil 3. Lig’i, 2. Lig’i; 1. Lig’deki tüm takımların dahi kadrosundaki tüm oyuncuları bu şekilde tesislerinde konaklatabilecek durumda olduğunu düşünmüyorum.

Pozitif test senaryosunda ise ana sorumluluk takım doktoruna, akabinde tesis müdürü ve idari direktöre yükleniyor. Tüm oyuncu ve ailelerinde şüpheli vaka olasılığını göz ardı etmemesi gereken takım doktorunun diğer departmanlar ile sürekli irtibatta kalmasını ve günlük ateş ölçümü gibi rutin takipleri ihmal etmemesi gerekliliğine değiniliyor.

Bir şüphe olması halinde izole alanda test uygulanan vakanın pozitif çıkması halinde algoritmalara ve bakanlık prosedürlerine göre ilgili kuruma sevk edilmesi; oyuncu ve tesis çalışanları haricinde de vakanın ailesiyle 48 saat içinde test organizasyonunun sağlanması, vakanın durumu ve test sonuçları hakkında ilgili kurumların gün sonunda bilgilendirilmesi hedefleniyor.

Dahası, pozitif test sonucu son dört hafta içinde karşılaşılmış bir rakip takım bünyesinden çıkması halinde bütün oyuncuların ve tesis çalışanlarının en geç 48 saatte tarama testine girmesi zorunlu kılınıyor.

Antrenmanların minimum personelle gerçekleştirilmesi, bir sahada maksimum altı sporcu ve üç antrenör bulunması, sporcular harici maske zorunluluğu gibi kriterler de yer alıyor bu raporda. Amatör liglerde pek çok takımın günübirlik idman yapabildiği, bir tesisi geçtim sahayı bile zor bulduğu veya pek çok şehirde beş altı takımın aynı idman sahasını kullanmak zorunda olduğu göz ardı edilmiş durumda. Amatörler her zamanki gibi üvey evlat ancak profesyonellerin de çok farkı yok! İstanbul gibi göz önündeki bir şehirde dahi, pek çok ilçede amatör-profesyonel statülerdeki ilçe takımlarının aynı sahada saat başı idman yaptığı bilinen bir gerçek. Altı oyuncuyu neye göre sınırlayacaklar; her maç sonrası farklı altı oyuncuya mı idman yaptıracaklar, anca sıra geleceği için?

Velhasılıkelam, Futbola Dönüş Öneri Protokolü çok görkemli bir iş! Süslü püslü, allanıp pullanmış bir ikram. Ancak alt liglerdeki günü kurtarma gayesi güden, yokluklarla boğuşan takımlar için tabir-i caizse 2000’deki ‘hayata dönüş operasyonu’ etkisi yapacak bir hilkat garibesi.

Çözüm sunmuyor, tespit yapmıyor, hiçbir yaraya merhem olmuyor.

Ama bol keseden atıyor.

Tanıdık geldi mi?