Baş eğmeden
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/162229.jpg)
Fotoğraf: Pixabay
ŞEYTAN UÇURTMASI
Bir defter yaprağını katlayarak yapıp sokak boyunca uçurduğun uçurtman olmalıydı şimdi. Evinin balkonundan uçurman için. Esen rüzgarla gökyüzünü yükselten. Bir kelebek uçarılığıyla kırlarda çiçeklerin üstünden süzülerek geçen. Soluk soluğa koşturduğun şeytan uçurtman.
DÜZELTME
Yıkımdır darbe. Ezer geçer. Devrim demek istedim. Düzeltirim. Yapıcıdır devrim. Değiştirir dönüştürür. Doğayla yaşamın sunduğu güzelliklerle zenginliklerin paylaşımıdır. İşçinin, emekçinin gücüyle yarattığı. Yeni bir dünya.
BİR AKŞAM
Sait Faik diyor ki:
“Bu akşam değil, bir başka akşam, seni alıp
bir kocaman şehre götüreceğim:
O şehirde toprak çoktan patlamıştır;
Yıkılmıştır bildiklerim;
Kocaman cepheleriyle borsalar, saraylar,
kimbilir belki de mahkemeler, zindanlar…
Masaldır artık
(…)
Kafam alkolsüz, ellerim kelepçesiz,
Seni bir akşamüstü, Sotiraki’nin gazinosundan
Rakı kadehimle benim aramdan alıp
Altın akşamların sarı çocukların tırmandığı
Kuşların öttüğü ve yemişlerin yendiği
Hudutsuz ve çitsiz,
Perisiz ve cinsiz,
Kümessiz ve evsiz
Hâsılı numarasız
Bir memlekete götüreceğim.”
(Şimdi Sevişme Vakti, Arkadaş şiirinden)
HER GÜN
Karanlığı aşarak uyandığımızda sabahı sabahlara, aydınlığı aydınlıklara ulaştıracak bir yol açılır. Gün ışır ışımaz. Her seferinde.
BAŞ EĞMEDEN
Karlar eridi. Dağ, bayır kızıl yaban laleleriyle donandı. Çevreyi sarı çiğdemlerle mavi-mor anemonlar sardı. Yeşillikler arasından fışkırarak. Esip duran rüzgarlara baş eğmeden.
SU
Önünü tıkayan ne varsa alıp götürür su. Taşı deler. Akmak için gündüz gece. Sürerek dağların aydınlığını. Gökyüzünün parlaklığında.
BEKLEYİŞ
Kanatlarının rüzgarıyla serinleyen alanlarda kuşlar uçmuyor şimdi. Cami avlularıyla saçakların üstünde birikmiş bekleşiyorlar. Alanları dolduracakların başları üstünde uçabilmek için. Tetikte.
Evrensel'i Takip Et