28 Mayıs 2020 00:11

Avukatların açlık grevleri ve özgürlük

Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik

Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik | Fotoğraf: MA

Paylaş

Adil yargılanma talebiyle Av. Aytaç Ünsal ile birlikte 142 gündür ölüm orucunda olan Av. Ebru Timtik’in ailesi, “Çocuklarımızı ancak onları sahiplenip, seslerine ses olursak yaşatabiliriz” diyerek, kamuoyuna destek çağırısı yaptı.

Tutuklu avukatlar, Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal, 5 Şubat 2020 tarihinde başladıkları açlık grevini, 5 Nisan Avukatlar Günü’nde  ölüm orucuna dönüştürmüşlerdi.

Ebru Timtik’in ailesi, bir açıklama yayımladı ve çağrıda bulundu. Avukat Ebru Timtik 13 yıl 6 ay ve Aytaç Ünsal 10 yıl hapis cezası almışlardı. Timtik’in ailesinin açıklamasında, “Sağlık durumunun kötüye gittiğini, avukatı ile son görüşmesinde cümlesini toparlamakta dahi zorluk çektiğini, ayrıca eklem ağrılarının arttığını öğrendik. Kovid-19 salgınının özellikle Silivri Hapishanesinde yayıldığını, tedbir amaçlı hiçbir şey yapılmadığını endişeyle takip ediyoruz.(…) Açıklamada, “Ses olursak yaşatabiliriz” dendi.

Öte yandan, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Demokrasi İçin Hukukçular, İnsan Hakları Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfından oluşan Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, Avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için bir imza kampanyası başlattı.

Kampanya metninde şöyle denildi. “Kamuoyunun da bildiği üzere ÇHD üyesi 18 avukata, adil yargılamaya ilişkin tüm usul güvenceleri, savunma hakkı ihlal edilerek, toplamda 159 yıl hapis cezası verildi. Tahliye kararını veren yargıçlar, kararlarını geri almaya zorlandı  ve ardından davadan alındı. Sonraki atanan yargıçlar tarafından hızlıca verilen ve bizatihi avukatlık faaliyetlerinin suç sayıldığı bu karar bugün hâlâ Yargıtay önünde bekletilmektedir. Bu metne imza atanlar olarak mevcut durumda Türkiye’de hakim olan siyasallaşmış yargı pratiğinden endişe duyuyoruz.

Yaşatmanın hepimizin sorumluluğu olduğunun altını çizerek demokratik bir devletin özü ve gereği olan adil yargılanma hakkının tüm yurttaşlar için güvence altına alınması ve ÇHD’li avukatların adil yargılanabilecekleri koşulların sağlanması konusunda Yargıtay ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkilileri derhal göreve çağırıyoruz.”

Avukatların da açlık grevi yapmak zorunda bırakılarak hak arayışı yoluna gitmesi o ülke yöneticileri için ve o ülke yurttaşları için düşündürücü olması gerekir. Devlet yaşatmakla yükümlüdür. Rahmetli İnsan Hakları Savunucusu Prof. Dr. Bahri Savcı’nın nitelemesi ile, “Devletin yaşatmacılık görevi vardır.”

İnsanlar adil yargılanma hakkı için ölümüne aç kalmayı göze alıyorlar. Kim onlar?

Yargının üç bileşeninden savunmayı temsil eden avukatlar.

Hak arayışında seçmek zorunda kaldıkları, öyle hissettikleri bir durum var. Eylemcinin eylemine değil, ne istediğine, neyi talep ettiğine bakmak gerek. Ne diyorlar? Adil yargılanma istiyoruz! Özgürlük istiyoruz! Ailesi de Kovid 19 salgınını hatırlatıyor herkese.

Daha önce de Birleşmiş Miletler ve Avrupa Konseyi organları hatırlatmıştı. Özellikle 20 mart 2020 tarihindeki Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesinin (CIPT) ilkelerini biz de hatırlatalım, mahpuslar için (ihd.org.tr).

Herkes için adalet! Adil yargılanma hakkı!  Özgürlük!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa