08 Haziran 2020 00:36

Los Angeles: '84 Olimpiyatları ve '92 isyanından dersler

Ekran görüntüsü, Darnella Frazier'in Facebook hesabında yayımladığı videodan alınmıştır

Paylaş

"Bana öyle geliyor ki, araştırmalarımız sonucu bu yöntemin (chokehold) uygulandığı bazı siyahlarda damarların veya arterlerin ‘normal insanlara’ göre daha yavaş açıldığını görebiliriz."

1982 yılında sarf edilen bu ırkçı sözler 1978-1992 arasında Los Angeles Polis Departmanı başkanlığı yapan Daryl Gates’e ait. George Floyd’un da ölümüne neden olan, gözaltı sırasında polisin “şüpheli”nin yüzü ve göğsünü yere bastırdığı “chokehold” uygulaması, o yıllarda da çok sayıda can alıyordu ve LAPD Başkanı’na göre bunun nedeni siyahların “normal insanlar” gibi olmamasıydı!

Tabii ki esas neden çoğunlukla siyah ve Latinlerden oluşan mahallelerde terör estiren polisti. Peki ya bu “terör”ün gerekçesi neydi?

Tarihçi-Yazar Mike Davis’in şu sözlerine kulak verelim: “Son olimpiyatlar (1984 Los Angeles) sırasında ve ‘80’lerde yapılan şey Los Angeles Uluslararası Havalimanı’ndan itibaren arabanızla güzel mahallelerden geçeceğiniz ve yolun hemen karşısındaki yoksulluğun farkına varmayacağınız bir ‘güzellik şeridi’ yaratmaktı.”

Los Angeles, kapitalistlerin cebini daha da şişkinleştirecek, kentin emekçilerini ve yoksullarını daha da dışarıda bırakacak önemli bir kentsel dönüşüm sürecinden geçiyordu ve sürecin katalizörü 1984 Yaz Olimpiyatları’ydı. O dönem Los Angeles’ta yaşayan 1968 Olimpiyatları’ndaki meşhur podyum protestosunun kahramanlarından John Carlos, Yazar Dave Zirin’e kentteki durumu “Olimpiyat partisinin dışında bırakılanların anayasal hakları geçersiz hale getirilmişti” diye özetliyordu.

LAPD’nin ırkçı başkanı Gates, kendisine verilen “emekçi mahallelerini temizleme” görevi için çok sayıda özel polis timi kurmuş ve “çetelere-uyuşturucuya karşı savaş” adı altında şehri zapturapt altına almıştı. Sürekli devriye gezerek mahalleleri psikolojik baskı altına alan, ev baskınlarında duvarları parçalayacak kadar ileri giden, işkencesiz gözaltısı olmayan ve -örneklerine son yıllarda ülkemizde de rastladığımız- halka yönelik tehditler içeren graffitiler (“LAPD Rules” gibi yazılar yazılıyordu) karalayan bu timler paramiliter yapılanmalara kadar varıyor ve neticede birçoğu yasa dışı işlere karışan çetelere dönüşüyordu. (Bkz: Rampart Skandalı)

Bugünlerde, ABD’deki protestolar sayesinde yeniden hatırlanan 1992 Los Angeles İsyanı’nın ekonomik ve sosyal altyapısının hazırlandığı bu süreçte polis şiddetine karşı yurttaşlardan yapılan şikayetlerde yüzde 33 artış yaşanmış (1984-1989 verileri), 1986-1990 arası bin 400 polis hakkında aşırı güç kullanımı şüphesiyle soruşturma yürütülmüş, bunlar arasında hakkında dava açılanların sayısı ise yüzde 1’i bile bulmamıştı.

1992 İsyanı, sadece polis şiddetine, ırkçılığa ve adaletsizliğe değil aynı zamanda geride kalan 10 yılda iyice katmerlenen sosyal eşitsizliğe, işsizliğe, sendikasızlaştırmaya, evsizliğe bir tepkiydi. Ve 1980’lerde bilinçli bir sınıf politikası olarak hayata geçirilen bu sürecin merkezinde 1984 Yaz Olimpiyatları vardı. Bunu bugün hatırlamak neden önemli? Çünkü ABD’de önemli protesto gösterilerinin yaşandığı bu dönemde gözlerin çevrili olduğu kentlerden Los Angeles, 2028 Yaz Olimpiyatları’nın da ev sahibi. Geçtiğimiz aylarda Donald Trump, “olimpiyatlarla evsizlerin temizleneceği” temalı mesajlarıyla niyetini açıkça ilan etmişti. Bugünlerdeyse halk hareketinden korkan ancak aynı zamanda demokrat imajı çizmeye çalışan  Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti, polise ayrılan bütçenin azaltılacağından bahsediyor. Kentte uzun süredir olimpiyatlara karşı mücadele eden NOlympicsLA hareketi, Garcetti’nin ve olimpiyatların geçmişini hatırlatarak verdiği yanıtta “Garcetti’nin gerçek LA vizyonunun ‘siyah yaşamlarla’ hiçbir ilgisi yok. Tamamen LA fikrini -ve buna bağlı olarak kendini- sermaye çıkarlarına satmakla ilgisi var” dedi. Garcetti bugün bu imajı güçlü tutmak için “polis karşıtı” sözde çıkışlar yapıyor ama onun baş aktörlerinden olduğu Olimpiyatlar zaten tüm dünyada -özellikle de Los Angeles’ta- kentlerin militarizasyonunda oynadığı rolle tanınıyor. Garcetti’ye Twitter’dan verilen yanıtlardan birinde belirtildiği gibi: “Bugün polis bütçesinde ne kadar kesintiye gidilirse gidilsin, olimpiyat bahanesiyle bu kesintiler misliyle geri dönecek.” Bu yüzden Los Angeles’ta “Siyahların da yaşamı önemlidir” ve “Polisin bütçesini azaltın” sloganlarının olmazsa olmaz bir tamamlayıcısı var: “Olimpiyatlara hayır.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa