09 Haziran 2020 00:35

Saldırılar ve tutumlar

Fotoğraf: Can Erok/DHA

Paylaş

Kapitalizmin 75 yıllık merkezi ABD’de Polis George Floyd’u hunharca öldürdü. Bu kaçıncısı. Burjuva devletler polislerini böyle eğitip yetiştiriyorlar. Başka ülkelerde durum farklı değil. Az mı tanık oluyoruz? Örneğin “dur” ihtarına belki de duymayıp uymadığı için vurulup öldürülen kaç kişi biliyoruz. Ya da başka bir nedenle, hatta nedensiz polislerce vurularak, Metin Göktepe gibi dövülerek veya değişik vahşi biçimlerde öldürülen yüz binlercesi! Orta Çağ’dan söz etmiyoruz. Üzerinde durduğumuz; halkın emniyetini sağlama gerekçesiyle örgütlendirilmiş özel silahlı birliklerin kapitalizmin tekelci döneminde işledikleri suçlar.

Ancak bu kez fena yakalandılar. Öyle güpegündüz, sokak ortasında ve video çekimleriyle birlikte ki, tek kaçıp sığınacak yeri kalıyor kapitalist örgütün. “Münferit olay”! İçinden birileri olmaktan çoktan çıktığı halka karşı görevlendirilmiş oluşunun… Uzun yıllar, hatta yüzyıllardır eğitimi ve yönlendirilmesinin… “Hizmet” gördüğü sosyoekonomik ve politik atmosferin… Ve tümünün ürünü olan saldırgan davranışlarının şekillendirdiği karakteriyle… Münferit olmadığı gibi kişisel de değilken ve bal gibi tasarlanmışken… “Tasarlanmamış”, “3. dereceden adam öldürme” sayılıyor suç.

Ancak kimilerinin “gavur” sayıp küçümsediği Amerikan halkı, her halk gibi, aldatmacayı kabullenmiyor. Trump’ın tehditlerini de umursamıyor. Sadece ırk ayrımcılığı olarak da görmüyor. İnsanlık suçu kabul ediyor.

Kapitalizmin krizinin ABD’de de tavan yaptırdığı işsizlikle yoksulluktan bunalmış, öfkesi burnunda Amerikan emekçileri, farkında olsun olmasın, kapitalizme karşı bilediği kini ve nefreti ortaya koyuyor. Siyahlarla beyazlar, kadın erkek, genç yaşlı büyük kalabalıklarla protestoya yönelerek sokakları dolduruyor. Dünya halklarının desteğini alıyor. Kaç gündür işçi ve emekçiler, özellikle gençleri Avrupa sokaklarını dolduruyor.

İki haftadır sokaklar lebalep dolu. Trump eline İncil’i alıp dine sarılıyor. Bir de, halka karşı yardımına çağırdığı ulusal muhafızlarla Amerikan ordusuna! Amerikan ordusu Amerikan halkına karşı. “Demokrasi” lafları eden, ama yaşam hakkını bile savunmaktan kaçınan rakip Demokrat Partiye yatıştırıcılık düşüyor! Ancak Amerikan gericiliği buradan gerileyecek! Onlar değil kuşkusuz, ABD’nin emekçi halkı geriletecek.

Tüm dünyada böyle olacak. Kapitalist kriz ve salgının köşeye sıkıştırdığı, tüm faturayı işçi ve emekçilere kesmeye başlamış olan tekelci dünya gericiliği de harekete geçme sinyalleri vermekte olan kitle mücadelesiyle, sokaklarda geriletilecek.

Ya Türkiye?

Salgın ve birkaç yıldır işsizlik ve yoksullukla sefalet gibi sonuçlarını yaşadığımız, yükleri sırtımıza yıkılmaya çalışılan kapitalizmin kriziyle yüzleşiyoruz. Ve tabii ki, tek adam rejimi ve tırmanan keyfilik, haksızlık ve adaletsizliklerle.

Ekonomik ve sosyal alan berbat. Çalışma ve yaşam koşulları örneğin giderek tahammül sınırlarını zorluyor. Yoksulluk sınırı bir yana açlık sınırın altında milyonlarımız var. Ve köprüyle havaalanlarının geçenlerinden de geçmeyenlerinden de alınan hazine garantili ödemeleriyle örneğin haksızlığın yüzlercesi. Domates 10 TL ve her yan rant ve keyfiyet!

Politika sahnesi ise ilginç. Halkın dertleriyle ilgilenip talepleriyle uğraşan olmasa bile, AKP ile MHP bir yana herkes, hatta onlar bile, görünüşte “demokrasi” ve adalet diyor.

Sağa bakmak yasak, sola da. Kürt illerinde kayyum atanmayan belediye yok gibi. En son üç milletvekilinin ise vekillikleri düşürüldü. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına CHP tamam demişti. Şimdi kendini vurmaya başladı. Vekilliği düşürülen bir vekil CHP’li. Önce Yüreğirli genç, şimdi vekil. Güç gösterisi. Muhalefet sınanıyor, ne yapacağı ölçülüyor.

Dünya halkları gericiliği sokaklarda püskürtmeye yönelmişken, devletçiliğinden, sınanan Kılıçdaroğlu’nun tutumu tersi. “Tuzağa düşmemeliyiz, Erdoğan’ın oyununu bozmalıyız” diyor. “Yeni bir ‘Adalet Yürüyüşü’ olur mu?” sorusuna yanıtı: “Bugün koşullar farklı. Böyle bir yürüyüşü yanlış buluyorum. Gerginlik yaratacak, provokasyonlara açık eylemlerden uzak durmalıyız.” Sokağı provokasyonla eşitliyor! İşlevi vekillikleri düşürmeye gerilemiş Mecliste ne yapılacaksa artık… Ve kendisinin “atanmış” dediği yargı aracılığıyla…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa