12 Haziran 2020 00:34

Almanya’nın seyahat uyarısı ne anlama geliyor?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Daha bundan birkaç hafta öncesine kadar koronavirüs nedeniyle panik yaratarak halkı eve hapseden hükümetler, yaz tatilinin gelmesiyle hızla normalleşme yönünde adımlar atmanın çabası içerisinde. Halbuki, ne her an her yerde bulaşabilen kronavirüs yok oldu ne de bir ilaç bulundu.

Buna rağmen, bazı ülkelerde sanki hiçbir şey olmamış gibi hareket ediliyor. Vaka sayısının yüksek, yaşamını yitirenlerin sayısının kısmen düşük olduğu Almanya’da hayat her alanında maskeli ve mesafeli devam ederken, AB içinde serbest dolaşım ve seyahat 15 Haziran’dan itibaren yeniden normalleşiyor. Ancak, Avrupa dışındaki ülkelere seyahat sorunlu görülüyor.

Federal Hükümet, önceki gün Avrupa dışındaki 160 ülkeye seyahat konusunda aldığı uyarı kararını 31 Ağustos’a kadar uzattı. Bu, vatandaşlarına açıkça mecburi olmadıkça listede yer alan ülkelere seyahat etmemeleri, etmeleri durumunda ise sorumluluğun tamamen kendilerine ait olduğu anlamına geliyor. Bunun için de Dışişleri Bakanı Heiko Maas, her fırsatta bundan sonra “tahliye uçuşları”nın yapılmayacağını söylüyor.

Almanya, Avrupa’da normalleşme yönünde adımlar atarken diğer kıtalarla normalleşmeyi erteliyor. Anlaşılan o ki bu karar alınırken ülkelerin durumuna göre bir ayrım yapma gereği duyulmamış. Halbuki, önümüzdeki haftadan itibaren seyahat izini verilen İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere Avrupa’da koronavirüs vaka ve ölüm sayısının en yüksek olduğu ülkeler arasında. Doğu Avrupa ülkelerinde ise görece vaka ve ölüm oranı düşük.

Buna rağmen özellikle İspanya ve İtalya gibi ülkelerde tatil yapma önünde bir engel görülmezden, koronavirüs vaka ve ölüm sayısının çok az olduğu Avrupa dışındaki ülkelerin genel uyarı listesine alınması sadece mesafe ya da aynı kıtada olmama ile açıklanamaz.

Mesele halkın sağlığını koruma, virüste ikinci dalganın gelmesinin önüne geçmek ise öncelikle vaka ve ölüm sayısının halen çok yüksek olduğu ülkeler için bu uyarının yapılması gerekiyordu. Durum böyle olmadığına göre Almanya’nın ekonomik ve siyasi gelişmelere bakarak bir genelleme yaptığı ve buna göre karar verdiği anlaşılıyor.

Örneğin halen bir hafta içinde Avrupa’daki koronavirüs nedeniyle ölüm ortalamasının üzerinde insanın hayatını kaybettiği İngiltere’ye bir seyahat uyarısı yapma gereği duyulmaması, önümüzdeki pazartesiden itibaren sorunsuz seyahat izni verilmesi başka nasıl açıklanabilir ki… Üstelik İngiltere’ye gidenler 14 gün karantinaya alındığı halde…

Bu karar elbette en çok turizm sektörünü etkileyecek. Koronavirüsle birlikte sarsılan sektör, önümüzdeki dönem daha da sarsılmaya devam edecek. Pek çok şirket binlerce çalışanını işten attı. Hem de devletten milyarlarca avro yardım aldıkları halde.

Federal İstatistik Dairesinin verilerine göre 83 milyonluk Almanya’da her yıl 71 milyon insan tatil yapıyor. Bunların 50 milyonu Almanya dışına gidiyor. Gidilen ülkelerin başında ise İspanya, İtalya ve Türkiye geliyor. Sadece bu durum, Alman hükümetinin verdiği kararın turizm açısından ne denli önemli olduğunu gösteriyor.

Alman turistlerin gittiği ülkeler arasında yer alan Türkiye’de de doğal olarak turizm sektörü alınan son karardan etkilenecek. Dahası, Almanya tarafından alınan bu kararın diğer AB ülkeleri tarafından da dikkate alınarak, benzer yönde bir adımın atılması kuvvetle muhtemel. Bu nedenle Avrupa’daki turistlere bağlanan umudun boşa çıkacağı, bu alanda faaliyet yürütenlerin mağdur olacağı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı’nın bunun üzerinden Avrupa ile ilişkileri yeniden germe hamleleri olabilir.

Türkiye hükümetinin önceki gün turist akışını sağlamak için 14 günlük karantina uygulamasını kaldırması da durumu pek değiştirmeyecektir. Zira Alman Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde Türkiye konusunda yer alan uyarılar listesi hiç de hafif değil. Öncelikle, Türkiye’nin 14 Mart 2020’de Alman vatandaşlarına ülkeye giriş yasağı koyduğu belirtiliyor. Bu yasak devam ettikçe Alman vatandaşının tatil için Türkiye’yi tercih etmeyeceği ortada. Buna ek olarak da Alman vatandaşlarına yönelik son yıllarda gerçekleştirilen keyfi gözaltı ve tutuklamalar hatırlatılıyor. Ayrıca sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların gözaltına vesile olabileceği belirtilerek dikkatli olunması isteniyor.

Daha önce de var olan bu kriterlere bir de Kovid-19 ve onun getirdiği ekonomik sorunlar eklenince Almanya’dan Türkiye’ye seyahat önceki yıllara göre çok zor görünüyor. Diplomatik girişimler ve pazarlıklar sonucunca uyarının hafifletilmesi de bu durumu fazla değiştirmeyecek gibi görünüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa