13 Haziran 2020 20:23

Beyoğlu’nun tarihi sinemaları (4)

Atlas Sineması ve İpek Sineması bileti


Fotoğraflar: Atlas Sineması/DHA, İpek Sineması bileti

PAZAR
Paylaş

Dört haftadır sürdürdüğümüz “Beyoğlu’nun Tarihi Sinemaları”nı anımsama yolculuğumuzu bu yazıyla sonlandırıyoruz. Artık bugün yok edilen kültür ve tarihle birlikte yanan, yıkılan, yok edilen tarihi sinemaları anımsamak acı vericiydi, üzücüydü. Bir kent yapılarıyla da var olur, biçimlenir. Söz ettiğimiz, kısa bilgilerini anımsattığımız o eşsiz, benzersiz sinema ve tiyatro salonları ve onların yer aldığı yenisi ve benzeri tekrar yapılamayacak olan o benzersiz tarihi anıtsal binalar ne yazık ki artık yok; yerlerine çirkin yapılar, alışveriş merkezleri yapıldı.

Anılar biriktirdiğimiz kentlerin, sokakların simgesi binalar, sinemalar, tiyatrolar hayata yenik düşüp perdelerini kapatmak zorunda kalabiliyor; sistemin gücü karşısında “güçsüz” düşerek. Çocukluk anılarımı biriktirdiğim Kartal’ın Uzunkaya Sineması, yıllardır işlevsiz bir çarşı yalnızca. Hayatımızdaki tüm değerler kapitalizmin rant ekonomisine kurban ediliyor. Değişecek, değişmeli… Ya değiştireceğiz ya da hep birlikte yok oluşu izleyeceğiz…

İPEK SİNEMASI

Önceki hafta Cercle d’Orient adlı binada yer alan Emek ve Rüya sinemalarıyla ilgili kısa bilgileri yazmış ama Opera (İpek) Sinemasından söz etmemiştim. Cercle d’Orient Osmanlı’nın önde gelenlerinden Abraham Eremyan Paşa tarafından, Osmanlı vatandaşı Levanten Mimar Alexandre Vallaury’e 1880’li yılların başında konut olarak yaptırılmıştır.

Emek ya da açıldığı dönemdeki adıyla Melek Sineması, Cercle d’Orient’in arka bahçesinde, sırtını tümüyle Cercle d’Orient’a yaslayan yapı adasının bir parçası olarak 1924 yılında açılır. Cercle d’Orient’in arka bahçesine sırasıyla; İsketinj Apartmanı, Melek Apartmanı ve Opera (İpek) Sineması inşa edilir.

İpek Sinemasının “girişi Emek’in yanındadır, temeli 1924’de atılmış, Opera Sineması olarak. Sonradan da İpek Sineması oldu, kapatıldı ve atölye oldu. Atölye olarak kullanılırken yandı ve yıllarca kapalı durdu.

Binayı Galatasaray tarafına doğru geçince sağda, yıllarca tahta paravanlarla kapatılmış alanda onarılması beklenirken sessiz sedasız yıkılıp yok edilen tarihi Saray Sineması vardı.

ATLAS SİNEMASI

Atlas Sineması, İstiklal Caddesi üzerinde adını verdiği Atlas Pasajı’nda bulunan, aynı zamanda İstanbul’un en büyük ve tarihi sinemalarından biridir.

Yakın dönemde yenilenen Atlas Sineması, 1870’deki büyük İstanbul yangınından sonra Sultan Abdülaziz zamanında Ermeni İş Adamı Agop Köçeyan tarafından kışlık ev olarak kullanılmak üzere yaptırılmış.

1932’de geçirdiği onarımın ardından eğlence ve sanat merkezi haline gelen Atlas Pasajı’nda, 19 Şubat 1948’de 1860 kişilik kapasite ve 35 loca ile Beyoğlu’nun en büyük sinemalarından biri olarak Atlas Sineması, yine 1948’de Kulis Bar Restoran, 1951’de Küçük Sahne Tiyatrosu açılmış.

1985’te Hazine’ye devredilen tarihi sinema yakın dönemde ses düzeninden localarına, fuayesine kadar tepeden tırnağa yenilenerek 500, 130 ve 85 kişilik olmak üzere üç ayrı salon bulunuyordu. Ana salon perdesinin büyüklüğü de Emek Sineması gibi İstanbul’daki birkaç sayılı sinema arasında.

SES TİYATROSU (İdeal Sineması, Royal Sineması, Fransız Sineması, Ses Sineması)

Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde Atlas Sineması’nın olduğu ve adını verdiği Atlas Pasajı’nın karşısında Halep Apartmanı ve pasajı vardır. Pasajın içindeki salon İstanbul’un en önemli kültür yapılarındandır. Mekan, 1904 yılında önce tiyatro sonra da 1911’de İdeal Sineması olarak hizmet vermiştir. Yıllar içinde 1915’te Royal Sineması, 1920’de Varyete Tiyatrosu, 1929’da Fransız Sineması isimlerini alır. 1942’de Tepebaşı’daki Ses Sineması buraya taşınır. 1960’lı yıllarda Haldun Dormen yönetimindeki Dormen Tiyatrosu bu salonda İstanbul Kültür Hayatının en önemli kurumu olur. Yine burada yaz turnesine gelen Ankara Sanat Tiyatrosunun her sergilediği oyun büyük ilgi görür.

1911’den günümüze kadar gelebilmiştir. 1885 tarihinde Halepli M. Hacar tarafından inşa edilir. Binanın dış cephesi oldukça bezemeli bir şekilde inşa edilmiştir. Ses Tiyatrosu yıllar sonra Ferhan Şensoy tarafından aslına uygun olarak restore edilerek yeniden hayata döndürülür.

SANTRAL SİNEMASI (Cine Central)

Elhamra Sinemasını ve pasajını geçtikten sonra cadde üzerinde Şark Pasajı’nı görürüz. Pasajın içinde şimdi temsili bir bilet gişesi olarak kalan Santral Sineması olduğunu öğreniyoruz. Türkiye’nin ilk sinemalarından Santral Sineması eskiden daha çok öğrenciler ve alt düzey izleyicilere hitap eden filmleriyle dikkat çekermiş.

CINE PALACE (Eden, Şık) (1915)

Cine Palace, 1915’te İstiklal Caddesi, 219 numaralı adreste faaliyete başlamıştır. Sinemanın bulunduğu binanın inşa tarihi 1914’tür, sahibi ise S. Amar’dır. Hava ailesinin eski malikanesinde, Sigmund Weinberg tarafından işletilen sinema, o dönemde İstanbul’un 125 kişilik tek sinemasıdır. Giriş holünün tavanında yer alan yekpare ayna sebebiyle Aynalı Sinema olarak bilinen Cine Palace, Enver Paşa gibi dönemin önde gelenlerinin tercih ettiği bir salon olmuştur. Cine Palace 1925’te Eden adını almış, Kadri Cemali ve Cevat Boyer’in işletmesine geçtikten sonra, 1925’te kapasitesi 300 koltuğa çıkarılarak Şık Sineması adıyla faaliyetlerine devam etmiştir.

BEYOĞLU SİNEMASI

Bir dönem sinema tutkunlarının iyi film izledikleri, kafesinde oturdukları bir buluşma noktasına dönen salon, 1989’dan beri Beyoğlu’da sinemaseverleri ağırlıyordu. Beyoğlu Sineması, bugün dayanışma sayesinde varlığını sürdürmeye devam ediyor. Salonlar bir bir kapanıp dönemin AVM’leri olan pasajlara dönüşürken, Beyoğlu Sineması aynı ideal etrafında buluşan bir avuç sinema tutkununun çabasıyla bir pasajın salona dönüştürülmesi sonucunda ortaya çıktı.

YEŞİLÇAM SİNEMASI

İstiklal Caddesi, İmam Adnan Sokak’ta Yönetmen Reis Çelik tarafından kurulan Yeşilçam Sineması 1996 yılında faaliyete geçmiştir. Mütevazı fakat sinema kokan ortamı ve 75 koltuklu tek gösterim salonuyla hizmet vermeye devam etmektedir. Yeşilçam Sineması yıllarca Güven Çelik tarafından işletilir. Güven Çelik’in belirttiğine göre, Yeşilçam Sineması, yıllar önce yanan Akün Film ve Kanat Film’den kurtarılan eski filmlerle kurulmuştur. Son yıllarda sıkıntılı günler yaşayan, zaman zaman kapanacağı haberleri yansıyan sinemanın açılışı, Metin Erksan’ın Susuz Yaz adlı filmiyle yapılmıştı. Sinema adından da anlaşılacağı üzere Yeşilçam’ı canlandırmayı ve gündemde tutmayı kendisine amaç olarak belirlemişti.

DİLBAZLAR, CINEMAJESTIC

Dört haftadır sürdürdüğümüz Beyoğlu’nun tarihi sinemalarını anımsama yolculuğumuzu sonlandırırken adından söz edilmezse olmaz sinema, Hasnun Galip Sokak’ta yer alan ve 2013’te kapanan Dilbazlar Sineması’nı da analım, anımsayalım.

Seks filmleri oynatan Dilbazlar, Rüya ve Ayhan Işık Sokak’taki Cinemajestic Sinemasıyla birlikte üç kuşaktır sinemacı olan Dilbaz ailesinin sinemalarındandı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa