Baro başkanlarını yürütmeme
Fotoğraf: Birkan Bulut/Evrensel
İktidarın Baro başkanlarını yürütmemesinin hiçbir hukuki izahı yok. Elli küsur baro başkanı birkaç gündür kendi şehirlerinden Ankara’ya doğru yürüyor. Elli küsur şehirde yasak olmayan yürüyüş Ankara girişinde neden engelleniyor? Elli şehirde kanunlar başka, Ankara’da başka mı? Üstelik Ankara’nın merkezinde de Ankaralı avukatlar gösteri yapıyor. Geçen hafta benzer bir yürüyüş HDP’liler tarafından da yapılmıştı. Gerçi onları da pek çok yerde engellemeye çalıştılar ama sonunda Edirne’den, Hakkari’ye yürüdüler.
Yani, birbirine benzeyen pek çok olayda farklı tutum takınmalarının açıklanabilmesi mümkün değil. Nitekim Ankara Valisi, konuşmayı pek seven İçişleri Bakanı ve AKP yetkililerinden bir açıklama yok. Sessizlik suçluluğun da itirafı gibi. Biz yaptık oldu. Biz istersek yürütmeyiz. İstediğimizi yürütür, istediğimizi yürütmeyiz kimse hesap soramaz demek istiyorlar herhalde?
İktidarın yetkilileri konuşmuyor, televizyon televizyon dolaşıp, abuk sabuk konuşan biri iktidar adına konuşuyor. Diyor ki, elli küsur baro başkanı yürüyerek demokrasi ve yasaları çiğniyor, hükümeti yıkmaya çalışıyor!
Bir milyona yakın asker, polis, jandarma, bekçi vd. silahlı gücü olan, sık sık iktidar yetkililerinin dünyanın en güçlüsüyüz diye dünyaya meydan okuduğu Hükümeti güya elli küsur baro başkanından korkuyor. Elli küsur baro başkanı bu “sözcü”ye göre Hükümeti yıkacakmış! Bunları bir zamanlar sık sık FETÖ için yürüyen kişi söylüyor. Hem de avukat. İnsan bir avukat olarak, baro başkanları aleyhine konuşulması gerekiyorsa en son konuşur. Bizimki, baro başkanlarına karşı herkesten önce silah doğrultuyor. İktidar tetikçilerini işte böyle kullanıyor. Avukatlara mı saldıracak, avukat tetikçilerini öne atıyor.
Yetkileri tek elde toplayan ve sorumsuzluk açısından son yüzyılın en güçlü iktidarlarından biri olan AKP iktidarı; hala,” bize darbe yapacaklar”, “hükümeti düşürecekler” diye hayali tehlikelerin arkasına sığınarak kendine mağduriyet yaratmaya çalışıyor.
Mağdur değilsiniz. İktidarsınız. Yasa tanımıyorsunuz.
Bütün sömürücü, baskıcı iktidarlar gibi hukuk yerine keyfiliği tercih ediyorsunuz.
Size artık Anayasa, gösteri ve yürüyüş hakları ile ilgili yasa, hak ve hukuktan söz etmeye gerek kalmadı. Çünkü hiçbir yasa sizi bağlamıyor. Kanun tanımıyorsunuz. İktidarınız yetkisini artık yasalar ve halk iradesinden almıyor. Meşru değilsiniz. Baskı ile orada duruyorsunuz. Baskı ile ayakta kalmaya çalışıyorsunuz.
Dün avukatlara yaptığınız muameleyi Dünya Pakistan’da falan görüyordu. Siz Pakistan’ tan bile gerilere düştünüz.
Gezi’de çadırları yakanları FETÖ’cü ilan ederek, dünkü baskınızı aklamaya çalışıyorsunuz. Yarın, avukatlara saldıranların hangi çete olduğunu nasıl açıklayacaksınız merak ediyorum doğrusu.
Bu yazı yazılırken, baro başkanlarının etrafındaki barikatın kaldırıldığı, baro başkanlarının Ankara’ya doğru yürüyüşe geçtiği ve seksen baro başkanının Anıtkabre gideceği haberi geldi.
Demek ki, avukatların yürüyüşünde yasaya aykırı bir durum yokmuş. Demek ki, avukatların önünün kesilmesi yasaya aykırı imiş.
Şimdi iktidara sormak lazım.
İçlerinde yetmiş iki yaşında olanlar da bulunan baro başkanlarının yolunu niye kestiniz? Antep Baro Başkanı’nın burnunu niye yumrukladınız?
Elli küsur başkanını dağ başında çevirip aç, susuz, yağmur altında, tuvalete bile gitmelerine izin vermeyerek muhasara altında niye tuttunuz?
Elli küsur baro başkanına yaptıklarınız hiç unutulmayacak. Başkaları unutsa bile avukatlar arasında yıllarca baro başkanlarına yaptıklarınızla anılacaksınız.
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48
- Yirmi altı sabıka 29 Eylül 2024 04:34
- İnsancıl hukuk 24 Eylül 2024 04:45
- Narin cinayeti nedeniyle akla gelenler 17 Eylül 2024 04:49
- Omerta 10 Eylül 2024 04:51
- Türkiye'de emekçi sınıfın durumu 03 Eylül 2024 04:50