Abraham Eramyan, Cercle d’Orient ve sinemalar
Ekran görüntüsü: Google Street View
Tarihte yaptığınız yolculuklarda karşınıza çok ilginç öyküler çıkar. Çok ilginç insan portrelerine, yaşam öykülerine mekanların, kentlerin, yaşam alanlarının ilginç bilgilerine rastlarsınız.
Daha önce sıkça ve ayrıntılarıyla yazdığımız Emek (Melek), İpek (Opera), Rüya sinemalarını ve İnci Pastanesini de bünyesinde barındıran İstiklal Caddesi’ndeki görkemli Cercle d’Orient (Serkldoryan) binasının tarihi, öyküsü de binayı yaptıran Abraham Paşa’nın yaşam öyküsü de oldukça ilginçtir.
BİR OSMANLI BÜROKRATI OLAN ABRAHAM PAŞA
Osmanlı bürokratı ve diplomatı olan Ermeni asıllı Abraham Paşa, bir sarraf ailesinin oğludur ve asıl adı Abraham Eramyan’dır. 1833 tarihinde Istanbul’da doğar ve 1918’de 81 yaşında ölür.
Abdülaziz’in yakın dostu, ana dili gibi Türkçe ve Arapça bilen, Fransızca konuşan, boğazın iki yakasında, Karadeniz’e kadar uzanan geniş arazilerin sahibi olan Abraham Paşa, Beyoğlu ve İstanbul’un sayılı zenginlerindenmiş. Büyük mal varlığına ve parasal servete sahip olduğu söylenen lüks yaşam düşkünü Abraham Eramyan, ava, borsaya ve kumara düşkünlüğüyle de ünlenmiş. Meşrutiyette (1876) II. Abdülhamit Han tarafından Ayan azalığına (dönemin senato üyeliği) tayin edilmiş.
Abraham Paşa’nın Beyoğlu’da yaptırdığı ve Cercle d’Orient Kulübüne kiraladığı konak ile Büyükdere’deki Kocataş Yalısı dönemin en görkemli yapılarındandır.
Hayatı boyunca lüks içinde yaşayan Abraham Paşa bir süre sonra para sıkıntısı çekmeye başlamış. Osmanlı Bankasından 1891’de 58 bin lira borç almış, karşılığında da Beyoğlu’daki konak ve arsasını ipotek ettirmiş.
1893’te tekrar 30 bin lira avans alan Paşa 1896’da borcunun bir kısmı karşılığında bütün hasse ve tahvillerini bankaya devretmek zorunda kalmış, borcunun kalanını da iki sene sonra konağını devrederek tasfiye edebilmiş. Sonraki hayatını tüm servetini, mal varlığını kaybetmiş ve iflas etmiş sıradan bir adam olarak sürdüren Abraham Eramyan, 1918’de, 81 yaşında attan düşerek hayatını kaybetmiş.
Mülkiyeti bu şekilde Osmanlı Bankasına geçen bina (Cercle d’Orient) 1919 yılında borsa simsarı olan Manuk Manukyan’a satılır. Sonrasında H. Arditi ve A. Saltiel isimli organizatörler burayı alarak Rose-Noir adıyla Rus gece kulübü olarak işletirler.
Binanın arka bahçesi kulübe gelen zenginlerin at arabalarının bekleme yeri olarak kullanılırmış. Daha sonrasında burası Rum atletik jimnastikhanesi, atlı akrobasi gösteri alanı olmuş.
CERCLE D’ORİENT KONAĞI (Serkildoryan)
İstiklal Caddesi’nde Abraham Paşa’nın isteğiyle mimar Alexandre Vallaury tarafından bir bina inşa edilir. Abraham Paşa’nın kendine konut olarak yaptırdığı bu görkemli konağın yapımına, 1875 yılında başlanmıştır. Yapımında hiçbir masraftan kaçınılmayan bina inşaatının bitiş tarihi ise 1884 yılıdır.
Konağın mimarı Alexandre Vallaury, 1850 İstanbul doğumludur ve eserleri arasında İstanbul Arkeoloji Müzesi, Osmanlı Bankası binaları ve Büyükada Yetimhanesi gibi yapılar vardır. Vallaury’in babası da o dönemin ünlü pastacılarındandır. Beyoğlu’da “Cafe Vallaury” adlı işyerini çalıştırır.
Konak 5 kattan oluşmaktadır. Giriş ve üst kat lüks dükkanların olduğu pasajdır, ara kat Abraham paşa’nın özel dairelerinin olduğu asma kattır. Son iki katı ise Büyük Kulüp’e kiralar. Neoklasik üslupta ve barok unsurların göze çarptığı 45 metrelik cephesi ve 2 melek arası şeytan figürlü kabartması ile dikkat çeken bir mimarisi vardır.
Bir yandan da olaylar, mekanlar paralel kurgu gibi akar hayatın içinde. Abraham Paşa’nın konut olarak bu konağı yaptırdığı yıllarda Cercle d’Orient (Serkldoryan) adında ünlü ve önemli bir kulüp vardır İstanbul’da.
CERCLE D’ORİENT YA DA BÜYÜK KULÜP
Adı sonradan Büyük Kulüp olan Cercle d’Orient Kulüp tarihçesinde şu bilgiler yazılıdır: “1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında, Osmanlı bütün politikalarında Avrupa’nın büyük güçlerinin müdahale hakkını kabul eder bir duruma gelmişti. Bu ortamda, Babıali ve Yıldız Sarayı görüşmelerinin dışında, diplomatların, Osmanlı yüksek görevlilerinin ve geçici olarak İstanbul’a uğrayan siyasi gözlemcilerin, gayriresmi olarak bir araya gelecekleri bir buluşma yerine ihtiyaç oluşturmuştu.
1882 yılında İngiliz Elçisi Sir Alfred Sandison’un girişimleriyle 30 kurucu üye tarafından “Cercle a`Pera” adıyla kulübün temelleri atılır ve aynı yıl Cercle d’Orient adı benimsenir. 19. yüzyılda 78 üyesi bulunan kulübün üyeleri arasında JF Kennedy’in dedesi Robert Kennedy’in de olduğu söylenmektedir. Daha sonraki senelerde bina ünlü siyasetçilerin, bilim adamlarının buluşma noktası olmuştur. Kulüp önceleri eğlence amaçlı kurulmuş olsa da daha sonrasında diplomatların, İttihat ve Terakki üyelerinin katılması ile siyasi önem kazanmaya başlamıştır. 1944 yılında kulüp Büyük Kulüp adını alarak faaliyetlerini sürdürmüştür.”
Önceleri Hôtel d’Angleterre’nin tahsis ettiği salonlarda faaliyet gösteren kulüp, 5 Aralık 1883’ten itibaren, Abraham Paşa’nın Beyoğlu’da, İstiklal Caddesi üzerinde yaptırdığı binada sürdürür çalışmalarını. Cercle d’Orient’a (Büyük Kulüp) ev sahipliği yapan görkemli bina Cercle d’Orient (Serkildoryan) adını oradan alır.
KONAĞIN BARINDIRDIĞI TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI
Cercle d’Orient binasının hemen arkasına konumlanan Melek (Emek) Sineması, barok duvar ve tavan süslemeleriyle Beyoğlu’nun en görkemli salonlarından biri olur. Adını, perdenin iki yanında yükselen art-deco tarzı iki melek tablosundan ve Melek Apartmanı’nın içinden verilen girişinden aldığı söylenir. Bu görkemli yapı adası bünyesinde İpek (Opera) ve ilk adı Artistik Sineması olan (sonra Sümer ve) Rüya Sineması da yer alır.
Cercle d’Orient binası ve ‘bahçesi’nin o günlerdeki sahipleri Arditi ve Saltiel 1945’te varlık vergisi nedeniyle iflas eder. Cercle d’Orient ve ‘külliyesi’ önce İstanbul Belediyesi tarafından satın alınır, 1957’deyse, Emekli Sandığına satılır. 1973 yılında büyük bir yangın yaşayan bina, 1975 yılında Büyük Kulüp’ün Anadolu yakasına taşınması ile depoların, atölyelerin, sıradan dükkanların olduğu bir yer halini alır.
2012 tadilatından sonra “Grand Pera” adı ile tekrar halkın kullanımına açılır. Fakat geriye ne senelerin klasiği Emek Sineması, Ne Rüya Sineması ne de İnci Pastanesi kalmıştır.
- Düşen yapraklar (1) 27 Mart 2024 04:15
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (2) 13 Mart 2024 04:20
- Nihat Ziyalan: Yılmaz Güney’in kan kardeşi, filmlerin kötü, gönlümüzün ve edebiyatın iyi insanı (1) 06 Mart 2024 04:15
- Bilal İnci: Zalim, gaddar, acımasız kötü adam 28 Şubat 2024 04:20
- Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Dümbüllü 21 Şubat 2024 04:00
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (3) 14 Şubat 2024 04:15
- Atatürk, “Ben Bir İnkılap Çocuğuyum” filmi ve Münir Hayri Egeli (2) 09 Şubat 2024 04:20
- Atatürk, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi ve Münir Hayri Egeli (1) 04 Şubat 2024 04:35
- Jönlükten kötü adamlığa bir sinema sevdalısı: Hüseyin Peyda 28 Ocak 2024 04:33
- Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce 21 Ocak 2024 05:10
- Yeşilçam’ın Çınarları (6): Vedat Örfi Bengü: ‘Mısır’da sinemayı kuran Türk’ 14 Ocak 2024 04:43
- Yeşilçam’ın Çınarları (4): Aziz Basmacı, Vahi Öz 07 Ocak 2024 04:04