30 Haziran 2020 00:45

Kadınlar tarafından yaratıldı

Siyahların yaşamı önemlidir yazılı döviz taşıyan genç kadın, sağ yumrupu havada

Fotoğraf: Paco Nunez/AA

Paylaş

Afro-Amerikalı George Floyd’un herkesin gözü önünde polis tarafından öldürülmesinden sonraki çalkantılı dönemde ırkçılığa ve polisin devlet terörüne karşı kayda değer ve sağlam bir hareketin ortaya çıktığını gördük. Bu gelişmeye şaşkınlıkla daha yakından baktığımda, yeni hareketin öncelikle kadınlar tarafından yaratıldığını fark ettim.

Bu çok “ırklı” ve cinsiyetler ve yaşlar üstü kitle hareketi, ABD toplumunun “ırk” ve sınıf piramidinin en altındaki tabakaları arasında sayılan insanlar; siyah, özellikle de çok genç siyah kadınlar tarafından yönetiliyor. Andan istifade ederek toplumun hemen hemen tüm kesimlerinden insanları bir araya getirdiler, sokaklara taşıdılar.

Kadınlar “Siyahların Hayatı Önemlidir” hareketinin merkezinde yer alıyor. Geceleri alarm çanlarını çalıyorlar ve ABD’yi ve tüm dünyayı bu “Amerikan evinin” yanmakta olduğu konusunda uyarıyorlar. Emekli profesör, sivil haklar hareketinin simgesi, Aktivist Dr. Angela Davis’ten yaptığımız alıntıda olduğu gibi 1960’lardaki ve daha önceki aktivistlerden “daha akıllı ve daha iyiler”.

Tarihten ders çıkarıyorlar ve örgütlenme ustası olmuş durumdalar.

George Floyd’un acımasızca öldürülmesi, siyah ve yoksulluktan etkilenen topluluklara karşı devlet terörü sorununu gündeme getirdi. Eğer varlarsa çok az politikacının nasıl tepki verilebileceği konusunda fikri vardır.

Karl Marx ve Friedrich Engels, 1848’de Komünist Parti Manifestosu’nda, “Modern devlet iktidarı sadece tüm burjuva sınıfının ortak ilişkilerini yöneten bir komitedir” demişlerdi. Bu sözler egemenlerden nesiller boyu sürmekte olan ırkçılığa karşı çözüm gelemeyeceğini açıkça ortaya koyar. Çözüm fikirleri sadece halk hareketinden gelir. Ancak, tabandan gelen iyi önerilere karşı, bir yandan halkın iradesini temsil etmek için seçildiklerini iddia eden politikacılar, diğer yandan medya, daha doğrusu tekel medyası, tarafından mücadele edilir. Kendimizi gelişmekte olan bir hareketin tam ortasında buluyoruz, sanki bir kasırganın gözünde titriyoruz ve tam savurmadıysa da  her şeyi nasıl sarstığını yakından deneyimliyoruz. Muhteşem günler, muhteşem saatler!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa