İlle de oynansın

Alt liglerin tescil edilmesi kararı, geçtiğimiz hafta daha liglerin tatil edilmesinin gerektiğine dair yazımın mürekkebi kurumadan ilan edildi. Sevindirici bir gelişme, elbette ki tescil detaylarının da açıklanmasını beklemek icap ediyor ancak ne olursa olsun; olumlu bir şeyin, üstelik kolektif akıl yürütülerek gerçekleştirilmesi bu topraklarda özlediğimiz bir hadise.

Tabii, oynatılmama kararına karşı; illa ki oynatılması gerektiğini düşünenler de ortaya çıkmadı değil. Ülkenin, genel manada (Veya en azından kâğıt üzerinde) resmi kanalının spor uzantısında bir yorumcu çıkıp bu kararı yanlış bulduğunu açık açık ilan edebildi.

Sakaryaspor Başkanı Cumhur Genç de kararı yanlış bulanlardan birisi oldu. ‘UEFA’ya, CAS’a, gerekirse Türkiye Cumhuriyeti ve dünyadaki en büyük mercilere kadar ulaşıp Sakaryaspor’un hakkını arayacağız’ ifadesini kullandığı bir açıklama yayımladı.

İyi de bu aslında dünden bugüne alınan bir karar olamaz ki… Her nasılsa, usulen ve uygulanma, ilan edilme şekliyle bu izlenimi yaratsa da bu köşede dahi birkaç kez gündeme taşıdığımız * üzere TFF’nin futbola dönüş protokolü namına hazırladığı yönergelerin değil 2. Lig, 3. Lig veya BAL; Süper Lig’de dahi bazı takımlarda layıkıyla uygulanması çok zordu. Tesisler, antrenman sahaları, soyunma odaları, doktor yetersizlikleri ile boğuşan; günü kurtarabilen ama akşam yemeğinde futbolculara ne yedireceğini kara kara düşünen takımların olduğu bir ülkede; sırf birilerinin mahallede bayrağının sallanma ihtimali var diye gencecik insanların, o insanların ailelerinin, sosyal çevrelerinin veya her şeyi geçtim öz saygılarının tehlikeye atılmasını göze alabilecek kadar gözü kararmış insanlar da var.

İlle de oynansın, istiyor onlar. Para yatırmışlar, büyük yerlerden icazet almışlar, büyük yerlere icazet vermişler ve diyorlar ki: “Paramızla değil mi?​”
Değil.
Bu kez değil.
Kusura bakmayın.

Elbette ki bu kararın pek çok farklı bileşeni, pek çok da farklı (Muhtemelen çoğu da sporcuların sağlığından ve insan hakları gibi ‘önemsiz’ şeylerden uzak) nedeni vardır. Ancak ne olursa olsun bu bir başlangıç, bir milat kabul edilmeli; futbolcu mücadelesinin daha örgütlü, daha kolektif ve daha insancıl biçimde yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

Aksi takdirde, er geç ‘ille de’ oynanır o maçlar.

* Konuyu gündeme taşıdığımız yazılar: