11 Temmuz 2020 00:22

Suriye hava sahası İran'a mı emanet?

Fotoğraf: MA

Paylaş

Geçtiğimiz hafta İran ve Suriye arasında, Şam’da çok dikkat çekici ve önemli bir anlaşma imzalandı. Anlaşma, zaten mevcut olan askeri iş birliğinin derinleştirilmesini öngörüyor. Ancak Suriye sahasına İran hava savunma sistemi yerleştirilmesi konusunda ittifaka varılması önümüzdeki haftalarda çok önemli gelişmeleri tetikleyebilir.

Malum, Suriye sahasında Rus hava savunma sistemleri aktif. Hatta Rusya, İsrail’in bir sivil uçağı kalkan yaparak Rus uçağını düşürmesinin ardından Suriye’ye bir S-300 sistemi de hediye etmişti.

Dönelim anlaşmaya…

Anlaşmanın kamuoyuna yansımayan maddeleri var mı veya bildiğimiz kısmın ne kadarı uygulanabilir, ne kadar zamanda hayata geçer, Rusya-Türkiye-İsrail gibi ülkeler ne tepki verir; henüz belirsiz.

Ancak kesin olan tek şey anlaşmanın zamanlama açısından Rusya’nın yanı sıra Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerini somut adım atmaya zorlayacağı…

Suriye ve İran neden böyle bir anlaşma yaptı?

İSRAİL MESELESİ

-İsrail sık sık Suriye’deki İran veya Hizbullah güçlerini vurduğu gerekçesiyle Suriye’ye saldırılar yapıyor. Rusya, Suriye meselesine dahil olduğu ilk günden itibaren Suriye-İsrail sorununa dahil olmayacağını belli etmişti. Yine, Rusya ve İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler geçtiğimiz birkaç yıl içinde daha da derinleşti ve kapsamı genişledi. Suriye’deki Rus hava savunma sistemlerinin İsrail saldırılarına karşı kullanılmaması Suriye içinde hep rahatsızlık sebebi oldu ancak Suriye-Rusya ilişkilerinin hayati önemi dikkate alınarak bu rahatsızlık asla yüksek sesle dile getirilmedi. Rusya’nın Lazkiye Hmeymim Üssündeki S-400 sistemini İsrail’e karşı kullanmadığı gibi Suriye’ye verdiği S-300’ü de kullandırmadığına dair birçok iddia var.

-Rusya’nın Suriye’deki İran varlığından rahatsız olması ancak doğrudan tavır almak yerine İsrail üzerinden mesaj vermek gibi bir tavır sergilediğini söylemek yanlış olmaz. Son anlaşmayla birlikte Suriye ve İran Rusya’nın İsrail konusundaki sessizliğine karşı dikkat çekici bir mesaj vermiş oldu.

-Yine İsrail meselesine bağlı olarak, İran hava savunma sisteminin Suriye’ye yerleştirilmesi halinde Rusya’nın nasıl bir tavır alacağı belirsiz. İran savunma sistemi henüz Suriye’ye ulaşmadı ve aslında siyasi süreçlere bağlı olarak gelmesi çok uzun da sürebilir. Ancak İsrail saldırısı durumunda Suriye sahasında iki ülkenin hava savunma sisteminin olması ortalığı epey karıştırabilir.

YAPTIRIMLAR VE SEZAR

-17 Haziran’da uygulamaya giren ABD’nin Sezar Yaptırımlar Paketi Suriye’yi tam anlamıyla boğan bir hamle. Yaptırımlar aslında ABD’nin Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgedeki Rusya ve İran ile çekişmesinde avantaj kazanma girişimi ancak uygulama sahası Suriye olduğu için en çok etkilenen Suriye olacak. Yaptırımlara Rusya dahil birçok ülke tepki gösterdi ancak Suriye yıkıcı bir savaşın ardından tam anlamıyla açlığa mahkum edilirken somut destek verebilecek tek ülke şu anda İran.

-İran’ın Suriye’ye yaptırımlar çerçevesinde verdiği desteğin en önemli sebebi elbette ortak kader-ortak düşman meselesi.

-Suriye’nin savaş sonrası dönemde toparlanabilmesi için bölge ülkeleri ile ilişkilerinin yeniden kurulması gerekiyor. Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölge ülkeleri Şam’ın bölge siyasetine geri dönmesine karşılık İran ile ilişkilerini azaltmasını veya kesmesini istiyor.

-Sezar yaptırımları da bu pazarlıkların araçlarından biri olmaya başladı. Kısacası, Rusya’nın da kısmen katıldığı veya göz yumduğu bu pazarlıkların özeti şu; “İran’ı Suriye’den çıkar Sezar’ı biz hallederiz.” Ancak İran ve Suriye arasındaki ilişkiler 2011’de başlamadığı gibi sadece Suriye’deki savaşla da sınırlı değil. Suriye’nin İsrail karşıtı direniş hattı başta olmak üzere dış politikası, kırmızı çizgileri Suriye ve İran’ı stratejik iş birliği ekseninde birleştiriyor. Bu ilişkinin kesilmesi bir tarafa, hafifletilmesi çok mümkün değil.

-İran’dan rahatsız kanatlar açısından İran Suriye üzerinden bir taraftan Akdeniz’e diğer taraftan bölge içlerine kadar uzanma avantajını giderek pekiştiriyor. İran, Suriye’den çekilirse Irak’taki nüfuzu da saldırıya açık hale gelebilir.

-İran’ın bu konumu Rusya dahil çeşitli ülkeleri rahatsız etse de şu anda Suriye’nin tek nefes borusu olabilir. Sezar yaptırımları ile birlikte derinleşen ekonomik krizi delmenin, savaş sonrası süreçte yeniden imar-inşa için gerekli ihtiyaçları temin etmenin tek yolu Irak üzerinden İran…

-Anlaşmanın bir başka boyutu daha var; İran, direniş hattı ve Arap Ayaklanması döneminde yürüttüğü politikalar ile bölgedeki nüfuzunu oldukça derinleştirdi. Ancak Suriye’ye bir hava savunma sistemi yerleştirmesi mevcut nüfuzun kırılması zor bir üst seviyeye taşıması demek. Bu durumdan İsrail kadar bölge ülkelerinin de rahatsız ve hatta tedirgin olacağını tahmin etmek zor değil.

-Aslında anlaşma Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Malum Türkiye, Suriye hava savunmasını Rusya’nın izni dahilinde kullanabiliyor. Suriye konusunda Türkiye ile Rusya arasındaki uyum İran ile yakalanamadı. İran, İdlip başta olmak üzere Türkiye’nin Suriye içindeki hamlelerinden çok rahatsız ve bu rahatsızlığını her fırsatta dile getiriyor.

Velhasıl Suriye ve İran arasındaki askeri anlaşmanın mürekkebi kurumadan birçok soru ve senaryo tartışılmaya başlandı. İran hava savunma sisteminin Suriye’de kurulması çoğu olumsuz birçok gelişmeyi tetikleyebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa