İş, ekmek ve özgürlük için

Fotoğraf: MA
Bazı sloganlar içinden geçilen süreçte, işçi ve emekçi halk için o süreçte acil ve temel olan talepleri özlü bir biçimde ifade ederler. İş, ekmek ve özgürlük sloganı daha önceki dönemlerde gündeme gelmiş olsa da, bu talepler bugün de yakıcı bir biçimde öne çıktığı için, halkın temel ve acil taleplerini bugün de çarpıcı bir biçimde ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz bu slogan bugün birleşik halk hareketinin temel sloganlarından birisi olarak çarpıcı bir işleve sahip olacaktır.
Gerçekler ortadadır: İşsizlik TÜİK’in makyajlanmış resmi rakamlarına göre 4 milyon civarındadır. Ama DİSK AR uzmanlarının İLO standartlarına göre yaptığı çalışmaya göre Covid -19 nedeniyle meydana gelen fiili iş kaybı 9.4 milyon kişidir. Bu nedenle nisan ayı itibarıyla yeniden hesaplanan geniş̧ tanımlı işsiz sayısı (Tam zamanlı istihdam kaybı dahil) son bir yılda 10 milyon 759 artış̧ göstermiş̧ ve 17 milyon 722 bin kişiye yükselmiştir.
DİSK uzmanlarının bulgularına göre geniş̧ tanımlı işsizlik oranı erkeklerde nisan 2019’da yüzde 16.5 iken 2020’de yüzde 25.9’a, kadınlarda ise nisan 2019’da yüzde 26.5’ten 2020’nin nisan ayında yüzde 34.1’e yükselmiştir. TÜİK verileri nisan 2019’da 28 milyon 199 bin olan toplam istihdamın, son bir yılda 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25 milyon 614 bine gerilemiş̧ olduğunu söylemektedir. Gerçekte ise iş başında olanların sayısı ise bir yılda tam 7 milyon 100 bin azalarak 20 milyon 456 bin kişiye düşmüştür.
İş talebi bugün halkın temel taleplerinden biri durumundadır.
Türkiye Kamu-Sen tarafından yapılan araştırma ise halkın geçim durumunu rakamlarla şöyle özetliyor: “Türkiye İstatistik Kurumundan alınan ocak 2020 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 3 bin 435.81 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 6 bin 929.97 lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre yüzde 0.47 oranında arttığını gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre yüzde 0.49 oranında artmış ve 2 bin 649.60 lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2020 yılı ocak ayında 2 bin 640.22 lira olarak tahmin edildi.” Asgari ücret ise 2. bin 374.70 TL’dir.
İşsizlerin ve işçilerin, tüm emekçilerin ekmek talebi yakıcıdır.
Bu gerçekler ortadadır. Kendi kişisel sorunu olarak isteyen istediği dine inanır ve ibadetini de istediği gibi yapabilir. Ama dini inançların dünyası ile gerçek dünyanın koşulları birbirinden çok farklıdır. Bu dünyanın gerçeği şunu söylüyor: Değil bir Ayasofya, 30 tane Ayasofya açılsa bunların bir tencereyi kaynatacak gücü bulunmamaktadır. Gerici, faşist demagojinin iflas ettiği ve çaresiz kaldığı yer işte tam da burasıdır.
Özgürlük ise tüm halkın bir diğer temel talebidir. Her geçen gün bir alana el atılmakta, iktidar zorbalıkla bunları gaspetmektedir. barolar, meslek odaları, işçi hakları, kadın hakları sürekli bir tehdit altındadır. Kürtlerin özgürlük taleplerine ise operasyonlarla, savaşla karşılık verilmektedir. İktidar güçsüzleştikçe, halk karşısında otoritesini ve saygınlığını yitirdikçe, politik, psikolojik üstünlüğünü yitirmiş her iktidar gibi daha fazla zorbalığa başvurmaktadır. Ama bu zorbalık işçi ve emekçi halkı, aydınları, kadınları ve gençliği korkutmamakta, onları susturamamaktadır.
Özgürlük talebi bugün tüm halkın en temel taleplerinden birisidir ve bunun için mücadelenin birleşik bir mücadele olarak örülmek istenmesi nedensiz değildir.
Bitirirken yazının başlığında ifade edilen slogana dönersek: Bu slogan bugün tüm halkın temel ve acil ihtiyaçlarına ve taleplerine karşılık vermektedir. İş için, ekmek için, özgürlük için mücadele etmek, bu mücadelenin talepleri etrafında sıkıcı bir birlik sağlamak. İşte işçi ve emekçi halkın bugünkü ihtiyacı budur. Bunları elde etmek için mücadeleye atılınca daha da ileriye gitmek için tüm yollar açılacak, daha köklü çözümler emekçi hareketinin önüne gelecektir.
Evrensel'i Takip Et