Çiçek hastalığından öğrendiklerimiz

Fotoğraf: Flickr
Variola virüsünün yol açtığı çiçek hastalığının yoğun mücadeleler, önlemler ve aşılama kampanyaları sonucu yok olduğunu biliyoruz. Bugün koronavirüse ve onun yayılımına karşı dünya çapında alınan (ya da alın(a)mayan) önlemlerin benzerleri o günlerde de alındı ve 1980’lere gelindiğinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çiçek hastalığının yok edildiğini ilan etti.
Bu nedenle ben ve benim yaşımdakilerin ebeveynlerinin kollarında çiçek aşısı izleri varken bizlerde ve sonraki kuşaklarda bu aşı bulunmuyor. Bilinen son vakalar 1977-1978 yıllarında görüldü. Bu son vakaların çevresine yayılımı ise sıkı bir temas kontrolü, yaygın bilinçlendirme ve aşılama kampanyaları ile engellendi. Temas kontrolü ve variolasyon yöntemi (çiçek olan bir kişinin döküntülerinden alınan örneğin hasta olmamış insanların deri yüzeyine çizilerek sürülmesi ile uygulanan bir tür bağışıklama yöntemi) ile uzun yıllar hastalığa karşı mücadele verilse de aşının bulunmasının ve yaygın aşılama kampanyalarının hastalığın ortadan kaldırılmasında büyük bir etken olduğu biliniyor. Aşılamada, variola virüsüne yakın bir tür olan vaccinia virüsü kullanıldı. Osmanlı İmparatorluğu zamanında variolasyon uygulamalarının yapıldığı ve Cumhuriyet sonrasında da aşının Hıfzıssıhha tarafından üretildiği biliniyor.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar ve bulgular, çiçek hastalığına sebep olan virüsün kökenini tam olarak ortaya çıkaramasa da zoonetik transferle (hayvandan insana) ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. 3 mumyada keşfedilen çiçek benzeri döküntüler nedeniyle hastalığın tarihçesinin Mısır Krallığı zamanına, yaklaşık 3.570 yıl öncesine kadar gittiği sanılıyor. Çiçeğe benzer bir hastalık hakkındaki ilk yazılı belge ise Çin’de, MS 4. yüzyıldadır. Elimizdeki doğrudan kanıtlar (genom dizisi kanıtları) ise hastalığı yaklaşık 360 yıl öncesine tarihlendiriyordu.
23 Temmuz’da Science dergisinde yayımlanan yeni bir shotgun dizileme çalışması, virüsün Vikingler çağında Kuzey Avrupa’da görüldüğünü ortaya çıkardı ve bildiğimiz tarihi yaklaşık 1000 yıl geriye çekti3. Çalışmaya göre, çiçeğe neden olan variola virüsünün bir türü, Viking çağında, MS 600 yıllarında, Vikinglerin hüküm sürdüğü bölgelerde ve ticaret merkezlerinde yaşamış insanların kemik ve diş örneklerinde tanımlandı. Viking örneklerinde tanımlanan virüsün genetik olarak geçtiğimiz yüzyılda görülen virüsten daha farklı olduğu gösterildi. Böylece virüsün Haçlı seferlerinden dönen Haçlı askerlerince Avrupa’ya taşındığı hipotezinin doğru olmadığı da gösterilmiş oldu. Araştırmacılar bu çalışmada ~31630 ila 150 yıl öncesine tarihlendirilen Avrasya ve Amerika kıtasından 1867 insana ait kalıntıların iskelet ve dişlerinden örnekler alarak viral genom analizi yaptılar. 13 bireye ait örneklerden (bunların 11’i MS 600-1050 yıllarına tarihlendiriliyor) dört tanesi için neredeyse tüm viral genom dizisi çıkarılabildi. Bu diziler ve modern variola virüsü dizileri kullanılarak yapılan dizi analizleri, modern türdeki üç aktif genin, bu örneklerde susturulmuş olduğunu ortaya çıkardı. MS 600 yıllarına dayanan bu örneklerin alındığı bireylerin çiçek hastalığına benzer bir hastalık belirtileri gösterip göstermediğini henüz bilmiyoruz. O dönemki variolada suskun ama modern variolada aktif olan genlerin hastalığın oluşumuna, yayılımına etkileri henüz bilinmiyor. Bu soruların cevaplarını merakla bekliyor olacağız çünkü virüslerle ve onların yol açtığı hastalıklar ve salgınlarla mücadelemizde, tarihten öğreneceklerimiz oldukça önemli.
3- Mühlemann et al. Diverse variola virus (smallpox) strains were widespread in northern Europe in the Viking Age. Science, 2020 DOI: 10.1126/science.aaw8977
Evrensel'i Takip Et