08 Ağustos 2020 00:30

Saray’ın hilafet odaklı kadim ‘ilga ve ihya’ programının stratejik hamlesi Ayasofya’yı ‘seçim manevrası’ tespitine sıkıştırmak, tehlikeli planı hafife almak olur…

Ayasofya'da kılınan ilk cuma namazına katılan Devlet Bahçeli (solda), Erdoğan (ortada)

Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA

Paylaş

At nalı gibi başlığa mıhladık ana fikrimizi… (Yine).

Lakin sığınılıp yatılacak söğüt gölgesi değil, yazı başlığı bu; meramın izahatını ister… 

Hele ki böyle iddialı sarfiyat!..

Sanki daha şimdi kendi elinden çıkmamış gibi, döner sana, başlar cazgırlığa…

Üfürüyor musun hakikat mi, sallama mı gerçeği kucaklama mı, göster!..

Meydan okuyuş söz meydanında güreşe çağırır... Çağırıyor.

Madem öyle; haayda bre!..

Er meydanında erce, söz meydanında sözce…

Peşrev:

Ayasofya’da minbere çıkarılan ‘kılıç’ın ucu neyi/nereyi işaretliyor? (Hilafeti mi?)

İstikamet nereye?.. (Hilafete mi?)

Bak burası önemli:

Peygamber’in hayal ettiği İstanbul’un fethi ile fethin dini/manevi meydan okuyuş nişanesi Ayasofya’nın minberine (Fetva makamı muamelesi gören Diyanetin başı tarafından) o kılıcın çakılması, minberin envanterine geçirilmesinin mana ve ehemmiyeti ne ola ki?

İhya edilecek hilafetin sembolik merkezinin tefrişatı anlamına mı geliyor, Ayasofya’nın dönüşümü? (mesela).

Kafkaslar’dan Afrika’ya, Balkan’a… farklı coğrafyalardan tekmil ümmetin (adeta temsilen) 24 Temmuz’da Ayasofya’nın bahçesine toplaşması (spontane mi, organize mi?) simgesel denilip geçilebilir mi?.. (Sadece).

SEMBOLLER DİYARI ŞARK, MİSYON OBEZİ RİTÜEL VE SİMGELERLE KONUŞMAYI SEVER

Aynı zamanda (Peygamber’in fethini hayal ettiği) İstanbul’dan evvela İslam alemine, “Ümmet Ayasofya’da birliğini gösteriyor” şayiası mı yayılsın isteniyor?..

Yedi Düvele “İslam alemi halife olarak ‘şahsımdan’ sorulur” salması mı salınıyor?

Derken, atlamayalım, bak burası da mühim… fevkalade:

Putin, Ayasofya nabzı tutan Saray’a ‘şerhli’ yeşil ışık yaktı mı? 

Moskova’yı Ortodoks Hristiyanlığın (da) merkezi yapmak için uğraşan, dahası öyle davranan Kremlin, Ortodoksluğun kutsalı (Rus dindarların ütopyasının kıblesi ‘Çarkent’teki) Ayasofya için feveran koparmayı neden Atina’ya bıraktı? 

Putin’in sözcüsü Peskov’u, “Ayasofya Türkiye’nin iç meselesi” (6 Temmuz 2020) olgunluğuna eriştiren (*) Rusya’nın Ortadoğu Planı olabilir mi?:  

Şiileri İran’ın imameti ile Sünnileri, ABD’den kopacak Türkiye ile kontrol etmek için Erdoğan’ın halifeliğiyle…(**)  

MUHTEMEL HALİFELİK SAVAŞININ NAMZETİ MISIR’A GARD ALDIRAN, İSTANBUL’DA HİLAFETİN HAYALETİ DOLAŞIYOR KOKUSUNU ALMASI MI?

Sahi Mısır’daki İslam dünyasının genel kabul gören otoritesi El-Ezher’den yükselen Ayasofya itirazı, “Öyle yook!.. Halifeliği yine Türklere kaptırmayız” şerhini de kapsıyorsa şayet, bu şerhi düşme ihtiyacını neden duydu? 

El Ezher mahreçli karşı duruş, İslam tarihine içkin ‘halifelik’ savaşlarının erken habercisi mi sayılmalı?

“Amma da mesaj varmış akideş”lere (de) gelsin:

Ayasofya tekil kalacak bir hamle mi, Türkiye İslamcılığının kadim programının yol haritasının işaretlerini yüklenmiş “stratejik karar”ın (Selam Ferda Koç) dayanağı programın uç vermesi mi? 

Anlam çerçevesi çizme teşebbüsümüz kafi sayılsın ki, suallerin çengeline el ense dalalım… (hadi).

AFALLATAN ‘SATÜ’KO SALVOSUNUN HİKMETİNİ SUAL ŞART

Malum:

Saray’ın Ayasofya salvosu şaşırttı… (tabiatıyla).

İlga ve ihya; ‘müze’nin hepten camiye dönüşümü afallattı… 

Afallayan zihinlerin çarkı soru öğütmeye başladı… (haliyle).

Bizans mirasının bu ‘ani’ statü değişikliğinin hikmetini sual etti… (mantıken).

‘Sürpriz çıkış’ hazmının fışkırttığı sorgulamanın ana gövdesini iki soru oluşturdu/oluşturuyor:

Değişen ne ve neden şimdi?

Sırada ne var?..(***)

Ağzı olan konuştu, kalemi olan yazdı; meşrebince herkes sorup soruşturdu…

Tahlil sonuçlarına istinaden bildirdi…

Benim çilehaneden göründüğü kadarı ile... (bittabi).

Başta Meclis muhalefeti, İktidar dışı çevrelerin analiz sonuçlarının ekseriyeti (ya da hatır sayılır kesimi) “sebep: seçim manevrası”na kilitlenen izahata demir attı…

MUHALEFET ESASI PAS GEÇİYOR OLABİLİR Mİ?

Öyle ya; Erdoğan daha bir yıl önce (16 Mart 2019) hiç o taraklara bez atmıyor… du.

Misal: “Hele Sultanahmet’i doldurun sonra bakarız” diyor...du.

Dahası “pışşıık” çekiyordu (18 Mart 2019)

“Bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim. Bu tezgâha gelmeyeceğiz.”

… den… gelince (AA’nın 27 Tmz. 2020 günlü haber başlığıyla:) “Ayasofya- Kebir Cami-i Şerifi mutluluğu”na…

İsterdi bir soru:

Erdoğan’ı bir yıl içinde ilk kararının tam aksine savuran tramplenin fırlatma kabiliyetini nerede aramalı, neye yormalıydı?..

Delil dosyasına kamuoyu anketleri de sıkıştırılan bu (geniş taraftarlı) andığımız değerlendirmelerde varılan hükmün özeti (galiba) şu:

- “Derinleşme alametleri çoğalan ekonomik krizle iyice sıkışan Saray rejimi, Ayasofya kararıyla gündem değiştirme operasyonu yapıyor…” “Kopma alametleri veren AKP tabanını konsolide etmek istiyor… 

- Milliyetçi muhafazakâr tabanı kendi (hiç değilse Cumhur İttifak dolayımı ile) çeperinde toplamaya hizmet edecek siyasal/toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecek misyon yüklenmiş bir adım, ‘Ayasofya çıkışı’…

Eyvallah… 

‘SEÇİM MANEVRASI’ DEMEK TEK BAŞINA SARAY’IN ‘24 TEMMUZ AÇILIMI’NIN MENZİLİNİ AÇIKLAMAZ 

Eş deyişlerle ‘dahası da’ getirilebilir:

Saray, İktidar bloku hesabına hayra alamet gözükmeyen gidişatı, “86 yıllık hasreti bitirme” kazık freniyle durdurmayı murad ediyor… 

Sahiden de (çocukluğumuz da şahitlik eder ki) İslamcıların olduğu kadar Türk-İslamcı güzergaha girmesiyle MHP’lilerin; milliyetçi muhafazakar kalabalıkların dinmeyen siyasi talebi de “Ayasofya ibadete açılsın” idi…

Açıldı…

Böylece Cumhur İttifakını tabanda kuvvetlendirecek ideo-politik aşı fonksiyonu da görebilir 24 Temmuz ‘açılım’ı…

Ötesi Ayasofya hamlesi, Millet İttifakına fit sokma amaçlı, muarız blokun yumuşak karnına atılan dağıtıcı bir yumruk olarak da iş görebilir… (“Evine dön Meral Hanım”)

Eyvallah… 

Aynı minvalde yapılabilecek tüm ilaveler de kabul edilebilir, fazla kaçmaz…

Ama eksiği gidermez… 

STRATEJİK HAMLEYE STRATEJİK TAVIR ÜRETMEYE SEVK EDECEK DOĞRU SORU BU: SIRADA NE VAR?  

‘Eksik’ teferruata dair değil, esasa dair… dirrr.

Ve tasvir ettiğimiz değerlendirmeler nezdinde sonucu: 

Ayasofya salvosunu, AKP tabanındaki erozyona karşı İslamcı ağaçlandırma çalışması olarak değerlendirmek de…

Seçim hesabı/manevrası olarak görmek de… 

Hatta salt iç politikaya dönük atraksiyon çerçevesine hapsetmek de(**) meselenin stratejik boyutunu (ve onun temsil eden ‘Sırada ne var?​’ sualini) ihmal etmek olur…

Halbuki sırada ne var sualinin karşısında Saray’ın İsviçre çakısı gibi kullanacağı ‘hilafet’ yazıyor… (gibi).

Soru: 

İrtifa kaybeden İktidar hilafetin ihyası gibi karşı-tarihsel harekete girişebilir mi?..

Böyle radikal adımlar her daim gün zirvesindeyken atılmaz.

Erdoğan misali bulunduğu noktaya tutunmakta zorlanırken, dibi görmemek adına kötü gidişi durdurmak için de keskin virajlar alınabilir… 

Yani:

İçeride mecburiyet (hissetme hali) ve iç dinamikler ile dış dinamikler (İkisi arasında dans edilen ABD’nin BOP’u ile Rusya’nın ROP’u) bileşkesi tahrik ediyor, Erdoğan ne yapsın!?... 

OSMANLI GARDIROBUNUN KAPISI ARALANIYOR GİBİ

Osmanlı gardırobundan halife sarığını çıkartıp Beştepe’deki Ak Saray’ın başına geçirilse, İslam aleminin devlet başkanı/unvanı kazanacak Erdoğan’a hangi ve nasıl bir seçim çağrısı yapılır?

Bağlıyorum:

Seçim sistemini ‘tek meşru seçim Erdoğan’ın kazanacağı seçim’ haline getirerek ya da ‘başka türlü’…

İktidarı terk etmeme tavrını, halife seccadesini koltuğunun altına almasının (ya da alma ihtimalinin hayalinin toplumsallaşmasının) yaratacağı meşruiyetten daha âlâ kutsal (mızıkçılık) meşruiyet(i) var mı?..

Vesvese mi?..

Ağzımdan yel alsın yazısı sayın gitsin… (öyleyse).

Ama yine de abiler ablalar… yine de siz siz olun, siz biz olalım…

Ne ‘Hilafetin Merkezi Ayasofya Olabilir’ (Akit TV, 12 Temmuz 2020) adres beyanını yabana atın…

Ne de Saray ‘leb’ demeden ’leblebi’ demeye çalışan Yeni Şafak grubunun dergi kapağından “Hilafet için toparlanın” çağrısını “24 Temmuz açılımı’ ile çakışmasını tesadüf sayın… derim. 

“Hilafet için toparlanın” çağrısı, açıldığı yerden boy verirken ne diyordu?

Şimdi değilse ne zaman?

Sabah Yazarı Okan Müderrisoğlu ne yazdı?.

“Milli ve manevi değerlerle devletin işleyişinin özdeşleştirilmesi” için “Tayyip Erdoğan öyle başlıklar açacak ki…”(****)

Acaba nedir nedir?..

(*) Bu bapta, Murat Yetkin’in (yetkinreport.com; 11 Temmuz 2020) naklettiği, “Ankara’da dolaşan, ama yaygın olmayan bir iddiaya göre, Erdoğan tam şu sıralarda Heybeliada Rum Ortodoks Ruhban Okulunda eğitime izin” verme ihtimalinden söz eden “fısıltı”ya da mim konulabilir…

 (**)“Amerika etkisi dışında bir Türkiye’nin Sünni İslam aleminin liderliğini alması, halifeliğini yapması Rusya’nın desteklediği ve bu desteği her alanda göstermekten çekinmeyeceği bir durumdur… Rusya Türkiye’nin İslam halifeliği fikrini tam olarak desteklemektedir.”  Dahası ve bağlamı için bkz., harfiyat, Avrasyacı Rusya, ‘Halife Erdoğan’ ile Sünnileri kontrol etme hesabı yapıyor, 27 Aralık 2017

Yine ayrıca, harfiyat’ta (3 Ekim 2019) yayımlanan Rusya’nın ROP’u, ABD’nin BOP Eş Başkanı’nı halifeliğe mi hazırlıyor, başlıklı yazımıza bakılabilir. Burada da, ABD’nin malum Büyük Ortadoğu Projesi, BOP’un alternatifini yaratma maksadıyla hazırlanan Aydınlık’ın tefrika ettiği Rusya’nın Ortadoğu Planı’nda da Erdoğan’a aynı misyonun yüklendiğine dikkat çekiyoruz: Vahabilik üzerinden sünni İslam’ı kontrol eden ABD’nin Ortadoğu’daki etkisini kırmak için Erdoğan’ın halifeliği vasıtasıyla Rusya/Avrasya lehine Sünni İslam’ı kontrol etmek…

(***) Soruları formüle eden Murat Yetkin, yetkinreport.com; 11 Temmuz 2020

(****) Sabah,18 Temmuz 2020; ayrıca A. Taşgetiren’in Karar’daki yazısna bakmanızı öneririm; Nasıl Bir Ajanda, 21 Temmuz 2020


Satır altından notlar...

CHP, HİLAFETİN İHYASI GÜNDEME GELDİĞİNDE NE YAPAR?

A) Anayasa Mahkemesine gideceğini açıklar.

B) “Millet ekmek istiyor, iş istiyor; Türkiye’nin gerçek gündemi bu değil; halifelik gelecek de ne olacak, iş aş mı verecek… ‘Halk yanlarına bırakmaz bunların” diyerek sandığa havale eder?

C) “Bak karşı çıkıyorlar” tuzağına düşmeyeceğiz, “Yap kardeşim her şey elinde; niye AYM’ye Danıştaya gidiyorsun” cinliğiyle AKP’nin oyununu bozar.

D) Biz de halife adayımızı çıkaracağız çıkışı yapar; münasip müftü, ulema azası aranır; olmadı, Ekmeleddin İhsanoğlu’na adaylık önerir. 

E) “Sayın Davutoğlu’dan başlayarak dostlarımızla görüşeceğiz; Millet ittifakı olarak sonucu milletimizle paylaşacağız” der… 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa