16 Ağustos 2020

Covid-19 için yeni risk faktörleri: Kompleman ve koagülasyon sistemleri

Koronavirüsün bulaştığı bireyleri eşit bir şekilde etkilemediğini, COVID-19’un kişilerde farklı farklı belirtiler gösterebildiğini, kişile­rin hastalığı farklı şiddetlerde geçirebildiklerini biliyoruz. Bu farklılıkların nedenlerinin, olası mekanizmalarının aydınlatılmasına dair bugün birçok çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalardan biri de geçtiğimiz haftalarda Nature Medicine dergisinde yayımlandı.

Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezinden araştırmacıların liderliğindeki çalışma bağışıklık sis­teminin bilinen en eski parçalarından olan komple­man sisteminin COVID-19’un şiddetini etkileyebilece­ğini gösterdi. Kompleman sistemi ya da kaskadı, doğuştan gelen bağışıklık sistemimizin bir parçası­dır. Otuzdan fazla proteinden oluşan bu sistem, bulaşıcı mikroorganizmalara karşı savunmada, anti­kor aracılı doku hasarında rol oynuyor. Bu protein­ler antikor-antijen komplekslerine bağlanarak anti­kor tetikleyici yanıtları tamamlar. Kompleman siste­mi adını bu tamamlayıcı özelliğinden alıyor. Kompleman sinyal iletim yolaklarının uyarılması vücutta inflamatuar ve immün yanıtın gelişmesine neden olur.

Araştırmacılar kompleman sisteminin fazla çalış­ması ile oluşan yaşa bağlı maküler dejenerasyonlu bireylerin COVID-19’un ağır komplikasyonları ve ölüm konusunda daha yüksek risk grubunda bulunduğu­nu ortaya koydu. Araştırmacılar, çalışmalarını üni­versite kliniğine başvuran 11 bin COVID şüpheli birey­den maküler dejenerasyon tarihçesi olanların yakla­şık dörtte birinin yaşamını yitirdiğini, beşte birinin ise entübe edildiğini buldu. Çalışma pıhtılaşma ilgili sorunların da COVID-19 şiddetini etkilediğini gösterdi. Kompleman yolaklarında ve koagülasyon yolakların­da yer alan bazı genlerdeki mutasyonlar COVID-19’lu bireylerin kilinik tabloları ile ilişkilendirildi.

Aslında bu çalışmanın çıkış noktasını, virüslerin konak hücreleri aldatıcı stratejileri oluşturdu. Virüslerin çeşitli proteinleri konak hücrelerin proteinlerini yapısal ya da işlevsel olarak taklit ederek, konak hücreyi virüsün yaşam döngüsünü tamamla­maya yardım etmek üzere aldatır. Yeni koronavirü­sün de işte bu aldatıcı stratejileri kullandığı düşünü­lüyor. Şöyle ki araştırmacılar, koronavirüsün komp­leman proteinleri ya da koagülasyon proteinlerini taklit ederek, konak hücrede her iki sistemi de hiper-aktif bir hale getirebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, kompleman sistemi fazla çalışan ya da koagülasyon bozuklukları olan bireyler, virüse karşı daha hassas ve ağır tepkiler geliştirebilir. Kompleman sisteminin obezite ve diyabetli hastalar­da daha aktif çalışması, COVID-19’da gözlenen yük­sek komorbidite tablosu ile de uyumlu. Aşırı uyarı­lan kompleman sistemini yatıştıracak, koagülasyon sorunlarını ortadan kaldıracak ilaçlar, COVID-19 tedavisinde yeni bir yol açabilir.

Evrensel'i Takip Et