Covid-19 için yeni risk faktörleri: Kompleman ve koagülasyon sistemleri

Fotoğraf: Rawpixel
Koronavirüsün bulaştığı bireyleri eşit bir şekilde etkilemediğini, COVID-19’un kişilerde farklı farklı belirtiler gösterebildiğini, kişilerin hastalığı farklı şiddetlerde geçirebildiklerini biliyoruz. Bu farklılıkların nedenlerinin, olası mekanizmalarının aydınlatılmasına dair bugün birçok çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalardan biri de geçtiğimiz haftalarda Nature Medicine dergisinde yayımlandı.
Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezinden araştırmacıların liderliğindeki çalışma bağışıklık sisteminin bilinen en eski parçalarından olan kompleman sisteminin COVID-19’un şiddetini etkileyebileceğini gösterdi. Kompleman sistemi ya da kaskadı, doğuştan gelen bağışıklık sistemimizin bir parçasıdır. Otuzdan fazla proteinden oluşan bu sistem, bulaşıcı mikroorganizmalara karşı savunmada, antikor aracılı doku hasarında rol oynuyor. Bu proteinler antikor-antijen komplekslerine bağlanarak antikor tetikleyici yanıtları tamamlar. Kompleman sistemi adını bu tamamlayıcı özelliğinden alıyor. Kompleman sinyal iletim yolaklarının uyarılması vücutta inflamatuar ve immün yanıtın gelişmesine neden olur.
Araştırmacılar kompleman sisteminin fazla çalışması ile oluşan yaşa bağlı maküler dejenerasyonlu bireylerin COVID-19’un ağır komplikasyonları ve ölüm konusunda daha yüksek risk grubunda bulunduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, çalışmalarını üniversite kliniğine başvuran 11 bin COVID şüpheli bireyden maküler dejenerasyon tarihçesi olanların yaklaşık dörtte birinin yaşamını yitirdiğini, beşte birinin ise entübe edildiğini buldu. Çalışma pıhtılaşma ilgili sorunların da COVID-19 şiddetini etkilediğini gösterdi. Kompleman yolaklarında ve koagülasyon yolaklarında yer alan bazı genlerdeki mutasyonlar COVID-19’lu bireylerin kilinik tabloları ile ilişkilendirildi.
Aslında bu çalışmanın çıkış noktasını, virüslerin konak hücreleri aldatıcı stratejileri oluşturdu. Virüslerin çeşitli proteinleri konak hücrelerin proteinlerini yapısal ya da işlevsel olarak taklit ederek, konak hücreyi virüsün yaşam döngüsünü tamamlamaya yardım etmek üzere aldatır. Yeni koronavirüsün de işte bu aldatıcı stratejileri kullandığı düşünülüyor. Şöyle ki araştırmacılar, koronavirüsün kompleman proteinleri ya da koagülasyon proteinlerini taklit ederek, konak hücrede her iki sistemi de hiper-aktif bir hale getirebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, kompleman sistemi fazla çalışan ya da koagülasyon bozuklukları olan bireyler, virüse karşı daha hassas ve ağır tepkiler geliştirebilir. Kompleman sisteminin obezite ve diyabetli hastalarda daha aktif çalışması, COVID-19’da gözlenen yüksek komorbidite tablosu ile de uyumlu. Aşırı uyarılan kompleman sistemini yatıştıracak, koagülasyon sorunlarını ortadan kaldıracak ilaçlar, COVID-19 tedavisinde yeni bir yol açabilir.
Evrensel'i Takip Et