İktidar sözcüleri, Biden ya da ABD’yi değil muhalefeti hedefe koydu
Joe Biden | Fotoğraf: Kyle Mazza/AA
Fıkra eski ve çok bilinen bir fıkra ama Demokrat Partinin Başkan Adayı Joe Biden’in 7 ay önce söylediği sözler üstünden koparılan fırtınaya bakılınca, bugüne “cuk oturduğu” için tekrarında sakınca olmasa gerek.
Yolsuz kalan yeniçeri, Musevi tüccarı gözüne kestirir, soyacaktır. Başlar tüccarı takibe, ıssız bir sokakta biner ensesine, bıçağını dayar boğazına; “Ya malını ya canını!” der. Tüccar can havliyle sorar: “Benden ne istiyorsun, ben sana ne yaptım ki bıçağı boğazıma dayıyorsun?” Yeniçeri gerekçesini hazırlamıştır:
- Siz Hazreti İsa efendimizi katlettiniz!
- Ama o iki bin yıl önceydi.
- Olsun, ben yeni duydum!
Aslında yeniçeri, İsa’nın katledildiğini yeni duymamıştı. Ama o güne kadar İsa’nın intikamını almak bir işine yaramadığı için üstünde durmamıştı! Şimdi ise bir Musevi tüccarı soymak için kendisine bahane olabilir, hatta böylece Müslüman ve Hristiyan cemaatleri içinde azımsanmayacak bir kalabalığın desteğini bile alabilirdi!
BIDEN’I 7 AY SONRA MI DUYDULAR, YOKSA…
Yeniçerinin 200 yıl önceye dayanan hikayesini bugüne “cuk oturtan” Joe Biden’ın 19 Ocak 2020’de New York Times’a (NYT) verdiği röportajda söylediği sözler.
Bu röportajında Biden; “Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Erdoğan karşıtı muhalefeti desteklememiz ve darbe ile değil demokratik yöntemlerle bu sistemin değişmesi gerekiyor...” diyor.
Yani röportaj 7 ay önce yayımlanmış, ama ne yandaş medyanın operasyon gazetecilik merkezi Sabah’ın, ne Türkiye’nin ABD Büyükelçiliğinin, ne Dışişleri Bakanlığının, ne Cumhurbaşkanlığının her şeyden haberi olan İletişim Başkanlığının, ne Cumhurbaşkanı Sözcülüğünün, ne MİT ve tabii ne de AKP ve MHP “istihbaratı”nın bundan haberi olmuştu!
Eğer bütün bu “başkan”lı, “sözcü”lü unvan sahiplerinin, NYT’de yayımlanan bu röportajdan gerçekten haberleri olmamışa, ortada bir “Bırak kuyruğunu yıkıldığı yere kadar gitsin” hali vardır. Ama böyle bir ihtimal “yok” denecek kadar azdır! Daha güçlü olan ihtimal ise; tıpkı fıkradaki yeniçerinin İsa’nın katlini “Yeni duymuş” gibi davranmasına benzemektedir.
Çünkü, tek adam yönetimine artık “malzeme” dayanmıyor!
Ayasofya gibi “86 yıllık dava”, kılıçlı beddualı şovlara karşın birkaç hafta bile gündemde tutulamadı. Bu kategoriden bir hamle karakteri de taşıyan “İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğiz” çıkışı, yüzlerine gözlerine bulaştı. Libya, Doğu Akdeniz, Yunanistan’la denizde “it dalaşı”, bir türlü beklenen primi yapmadı. Bu yüzden de müflis tüccar misali, “eski defterleri” açıp, “Acaba kıyıda köşede bir eski borçlu bulup üstüne giderek bir şey çıkarabilir miyiz” diye çırpınıyorlar.
ASIL VURMAK İSTEDİKLERİ MUHALEFET
Gerek Cumhurbaşkanının sözcülüğünü yapan Kalın ve Altun, gerek AKP Sözcüsü Çelik ve MHP Genel Bakanı Bahçeli, gerekse CHP, HDP, İyi Parti, SP ve Gelecek Partisinin başkan ya da sözcüleri neredeyse topyekün bir biçimde Biden’e “Kimse bizim kimi seçeceğimize karışamaz” diyerek açıkça tepki gösterdiler.
Ama Biden’in bu çirkin, emperyalist kibirliliğine karşı “İktidarıyla muhalefetiyle birleştik” demesi gereken iktidar sözcüleri, muhalefetin bu ortak tutumundan çok rahatsız oldu. Nitekim iktidar sözcüleri Biden ya da ABD’ye, ABD’nin her yandan duya duya alıştığı klişe eleştiriler yöneltirken, muhalefeti de sanki Biden’le iş birliği yapan “hain bir şer odağı” gibi göstererek suçlamaya yöneldiler.
Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun, “Önce şu soruyu sormak gerekiyor. Yedi ay önce yapılan açıklama ortada dururken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi? Bu ülkenin Dışişleri Bakanı kimdi? Yedi aydır tepki vermediler, neden şimdi tepki veriyorlar?” sorularını sorması iktidar efradını çok sinirlendirmiş görünüyor.
Nitekim Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra ikinci bir açıklama ihtiyacı duyan İletişim Başkanı Fahrettin Altun; “ABD’de bir başkan adayı muhalefetle iş birliği yapıp Cumhurbaşkanımızı devireceğini söylüyor. Muhalefetin başı ‘Olmaz öyle şey’ demek yerine bana saldırıyor” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Muhalefete açık destek vermekten bahseden Biden’in kimlerle, hangi zeminlerde ilişki halinde olduğu gün yüzüne çıkarılmalıdır. Bu konuşmanın niye bugün tedavüle çıktığını sorgulayanlar başta CHP olmak üzere kötü niyetlidir...” diyerek, tartışmayı hangi yöne doğru çevirmek istediklerini açıklamış oldu.
BU YOL ÇIKMAZ YOLDUR AMA BAŞKA ÇARELERİ DE YOK
Biden’in bu açıklaması, açık ki kendi partisinin içine yöneliktir. Burada Türkiye’yi ilgilendiren yan ise Biden’in bu cesareti, AKP iktidarının ABD’ye soyut söylemler etrafında fazla gürültülü tepkiler göstermesine karşın, somutta “ABD’yi stratejik müttefik” görerek her mihnete boyun eğen bir tutumu benimsemiş olmasından almasıdır. Obama’nın Erdoğan’la “labutlu telefon görüşmesi”, Trump’ın Erdoğan’a “Aptallık etme” diyen mektubu ya da “Ekonominizi mahvederim” diye tweetler atması karşısında muktedir tek adam yönetiminin “gıkı”nın çıkmaması gibi tutumlar, Biden gibilere cesaret vermektedir.
Biden’in bu açıklamayı muhalefetle bir ilişki içinde yapması ya da bu açıklama doğrultusunda Biden’le bir ilişkiye geçilmiş olması, art niyetli olmayan hiç kimsenin öne süremeyeceği bir şeydir. Ama iktidar Biden’in röportajını, tam da böyle, muhalefetin ABD iş birlikçisi ve hain bir çizgide olduğunu söyleyerek, “Muhalefeti ezme” stratejisinin bir dayanağına dönüştürmeyi amaçlıyor.
Peki, bunda başarılı olabilirler mi?
Son aylardaki gelişmeler dikkate alındığında, bir kara propaganda gücü haline getirdikleri medyanın da artık bu alanda etkisini yitirdiği açıkça görülmektedir. Ama tek adam yönetiminin elinden başka bir şey de gelmemektedir. Bu yüzden Biden röportajı gibi kendisi için skandala dönüşebilecek bir vakayı bile gündeme getirmekten geri duramamaktadırlar.
- Yığınların siyasete müdahalesi için... 19 Ocak 2025 04:46
- 2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı 12 Ocak 2025 04:53
- Tartışmalar "Sadece Türkiye’nin Kürt sorununun demokratik çözümü" kapsamını aşıyor 05 Ocak 2025 04:58
- 2025'in emek, barış ve özgürlük yılı olması dileği ile... 31 Aralık 2024 06:59
- Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir! 28 Aralık 2024 06:16
- Asgari ücretli işçinin grev hakkıyla da donatılmış yeni bir mekanizma talebiyle mücadeleye! 24 Aralık 2024 16:44
- Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor? 12 Aralık 2024 04:45
- Asgari ücret miktarı, AÜTK'ye bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli taleptir! 08 Aralık 2024 04:44
- Suriye'de çıkar peşindeki herkes operasyonun içinde ama kimse rolünü kabul etmiyor 05 Aralık 2024 06:45
- Eğer ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’se... 01 Aralık 2024 04:54
- İşçilerin özelleştirmeye karşı cepheden ‘hayır’ demekten başka bir seçeneği yok! 27 Kasım 2024 06:55
- Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır! 24 Kasım 2024 04:47