Bugünlerde

IŞIK GÖLGE OYUNU

Kan durmayınca mavi olmaz gökyüzü. Karanlık sürüyorken aydınlanmaz. Işık gölgeyi, gölge ışığı kovalayıp dururken.

DÜŞTE KALAN

Düş mü, gerçek mi bilmeden -anlamadan/anlayamadan desem daha doğru- geçip gidiyor yaşam. Gerçek olan çekip durduğumuz bütün bu acılar, düşte kalan küçük sevinçlerle mutluluklar.

GÜNEŞ BULUTTA

Güneş buluta girmiş. Gölge basmış her yanı. Yarı karanlıkta açmış akşam sofraları. Renkleriyle aydınlatmak için çöken karanlığı. 

HANGİ ANIMIZ

Hangi anımız kalacak? Ateşle kavrulmayan, karanlıkların içine yuvarlanıp yitmeyen, güneş açınca kurumayan, yağmur yağınca sele kapılıp gitmeyen hangi anımız?

HEP O DUVAR

Önünüze duvarın dikildiği her yerde arkasında bir bahçenin, çayırlığın varlığının bilincinde olmak gerek. Duvarın kararttığı açık gökyüzünü. Denizi de kucaklayan uçsuz maviliği. Olmazsa duvarlar aşılamaz.

SAKLI DENİZ

Sabahları gökyüzünün denize kesen bir maviliği var. Deniz gökyüzüne yansıdığından. Güneşte parıldayarak. Kıyıyı dolduran kat kat yükseltilmiş beton duvarların ardına sakladıklarından.

KARANLIKTA

Deniz diyorsun, ulaşılmıyor. Rüzgar diyorsun, esmiyor. Çiçek diyorsun, açmıyor karanlıkta.

AVUNTU

Kentin ortasında kalabalıklarla çevrilmişken ne varsa görmediğin, bilmediğinin resmine bak bol bol: Uçsuz gökyüzünün altında bir deniz kıyısında balıkçı kulübeleriyle kayıklarına, ormanlık, ovalık bir yerde bağlarla, bahçelerle çevrilmiş köylere, köy evlerine. Avun onlarla. Sıkışmışken kentin ortasında. Avunabiliyorsan.

BUGÜNLERDE

Yağmur yağsa, güneş açsa, rüzgar esse de pencerenin camından gelip geçiyor. Değmeden tenine. Tan aydınlığının akşam karanlığıyla karıştığı bugünlerde.