Emekli oldum mu?

Fotoğraf: Pixabay
Sonunda ben de test yaptırdım. İki hafta önce halsizlik, baş ağrısı ve çok nadiren yaşadığım ateş, uçak öyküsü de olunca ister istemez salgını akla getirdi ama sinüzitten ötesini bulamadılar. Neyse ki! Gerçi sinüzit deyip geçmemek gerek. Kafamın içinde havayla dolu olması gereken tüm boşluklar iltihaplı olunca geçmesi de zaman alıyor maalesef… Yazı yazamadım ama memleketi izleme, dünyaya dair veri toplama işlerine ara veremiyoruz malum.
Yazamadığım iki haftanın son haftasını olsun sizlerle paylaşayım dedim, 15 Ağustos ile başladım. Hemen o günkü haberlerden biri; Taksim Eğt. ve Arş. Hastanesi'ne giden bir kişinin LGBTİQ+ olduğu için doktorun ayrımcı muamelesine maruz kalmasıydı. Sonra 18 Ağustos tarihinde HDP yürüyüşüne katılan İlçe Eş Başkanı'na Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nu ihlal ettiği gerekçesiyle 1000 TL para cezası kesildiği öğrenilmiş. 19 Ağustos tarihinde Kadıköy'de 2 kadın maske takmadıkları gerekçesiyle polisin fiziksel ve sözlü şiddetine maruz kalıp ters kelepçe ile gözaltına alınmış. Bursa'nın Karacabey ilçesinin AKP'li Bld. Bşk. ile ilgili haber yapan yerel gazetenin sahibi Şaban Önen, 20 Ağustos tarihinde dört kişinin saldırısına uğramış. Bu arada
“işimi geri istiyorum” diyen kamu emekçileri sayısız kez gözaltına alınmış ve haklarında yüz binlerce lirayı bulan idari para cezası verilmesi işlemine uğramışlar, ayrıca terör suçlaması ile karşılaşmış ve birden çok kez uzun süreli göz altılara tabi tutularak haklarında çok sayıda dava açılmış ve açılan bu davalar halen devam etmekte iken 13 Ağustos 2020 tarihinde sabah saatlerinde Acun Karadağ, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Gülnaz Bozkurt evleri basılarak gözaltına alınmış, 21 Ağustos gecesi Gülnaz Bozkurt dışında hepsi tutuklanmış. Gülnaz Bozkurt’un da adli kontrolü var elbette.
Bunlar oladursun, tecavüzcü bir çavuş ile Kadıköy’ün orta yerinde bir insanı oradan oraya savuran polislere İçişleri Bakanı sahip çıkmış, tecavüzcü çavuş üzerinden gene hepimizi terörist ilan etmiş.
Pandemi hastanelerinin mahkum koğuşlarında tutulan açlık grevcilerinden cezaevlerinde süren açlık grevlerine nereye dönseniz ihlal, neye baksanız şiddet alıp başını gidiyor.
Memleket ile sınırlı değil tabii. ABD’den Belarus’a tüm dünyada barışçıl gösteriler polis şiddeti ile karşılık buluyor. Bizim bağımsız adli uzmanlar grubundan (Independet Forensic Expert Group-IFEG) birkaç kişi Belarus’tan insan hakları savunucularıyla bir toplantı yaptık perşembe gecesi. Ölenler, kaybedilenler ve binlerce gözaltıyla durumu görünür kılmaya çabalayan hak savunucularının çalışmalarını tehdit altında ve zor koşullarda sürdürmeye çalıştıklarını söylememe gerek yok. En iyi bizler biliriz o tehditleri. Uluslararası kabul gören ve tehditleri ilk elden yaşamayacak uzmanlar verileri değerlendirme ve belgeleyip uluslararası kamuoyuna duyurma görevi üstlenebilir mi diye düşündük, çalışmaya başladık.
Emeklilik nasıl gidiyor, diye soranlara söyleyeyim. İnsan hakları mücadelesinden emekli olunmuyor. Emekli olup, huzurlu bir hayat önerenlerden rica ediyorum. Bir el verin, hak ihlallerine karşı mücadeleyi güçlendirelim. İhlaller son bulsun, söz veriyorum! Gidip domates biber dikeceğim, erik ağaçlarıyla dolu bir bahçede şezlongda kitap okuyup yazacağım. Hele bir ihlalleri bitirelim... En emekli ben olacağım.
Evrensel'i Takip Et