Tüh! aksilikler… ve müjde…
Fatih Sondaj Gemisi | Fotoğraf: Celal Güneş/AA
17 Ağustos 1999 depremi müthişti. İstanbul da sallanmıştı. Ancak asıl felaket Yalova Körfezi ve çevresindeydi; başta Derince ve Gölcük, Kocaeli ile Yalova ve Adapazarı büyük ölçüde yıkılmıştı.
Ertesi günü deprem bölgesine ilk gidenlerdendim. İstanbul Belediyesinden aldığımız yardım izin kağıdı ve eski bir ambulans şoförü olan arkadaşımızın kullandığı minibüsle bölgedeydik. Emek Partisinin birkaç gün içinde kuracağı Emek Çadır Kenti için yer bakıyorduk. Hemen tümünü dolaştığımız yerleşim yerleri artık büyük ölçüde yoktular ve tanık olduğumuz görüntüler dayanılır gibi değildi.
İlginç olanı, yükselişte olan siyasal İslamcılığın militanlarının Gölcük’te ellerinde sopalarla yolları kesip yüksek sesle depremin suçunu ilçedeki denizcilerin dinsizliğine yoran ajitasyon yapıyor olmalarıydı. Baldırı çıplak Aczmendileri, şeyhleri değnekli Müslüm Gündüz’ün iğfalciliği iddiasıyla manşetleri süsleyen Fadime Şahin’iyle “postmodern darbe” olarak anılan 28 Şubat’ın ardından çok geçmemiş ve elinde kadehiyle darbenin sürükleyicilerinden deniz kuvvetleri komutanı unutulmamıştı. Deprem onların yüzündendi!
Sonra AKP hükümeti döneminde kaç deprem oldu. Onun kadar yıkıcı olmasalar da bu depremlerde nice nice canlar göçüp gitti. Kimsenin aklına, suçu, AKP ve örneğin faizciliği dolayısıyla az Müslümanlığına atmak gelmedi. Oysa az mı borç alıp faiz yükünü halkın sırtına bindirmişti! Bu yıl hariç AKP hükümetleri 932 milyar lira faiz ödemesi yaptı. Şimdilerde bir günden diğerine değeri değişen TL ile hesap yapılamıyor, dolarla konuşulursa, 2020 hariç, AKP döneminde sadece dış borç için ödenen toplam faiz 169 milyar 181 milyon dolar.
Sadece deprem değil; eskiden “Teğet geçerdi”, 2008’de öyle olmuştu. Şimdi kapitalizmin krizleri AKP döneminde durmadan vuruyor Türkiye’yi! Şansızlık işte! Geçen yıl yandı yıkıldı ülke. Domatesle soğanı bile tutabilene aşk olsun dedirtti kriz. Zaten bütün iş cinayetleri [İş kazaları deniyor] AKP’yi bulmuş, rakamlar arttıkça artmıştı. Ve kadına yönelik şiddet. Özellikle kadın cinayetleri. Ayrılma ve koruma istemelerine aldırılmayan, ama eski ya da şimdiki eşleri ya da göz dikenleri tarafından canlarına kıyılan kadınlarımız. Boşanmalar gibi kadın cinayeti rakamları da AKP döneminde arşa yükseldi. Çocuk gelinler de öyle. Ve tabii küçücük çocukları kapsayan taciz ve tecavüzler. Daha kaç yaşındaki küçücük kız çocuğunu babası bile kucağına alsa olmazmış! Bunu açıktan savunan üniversite yöneticileri mi ararsınız, hangi dinci vakfa ait Kur’an kursu ya da yurtta tecavüz vakası mı -elini sallasan ellisi! Tümü şanssızlık! Yoksa ne AKP’nin ne de siyasal İslamcılığın bir suçu ya da kabahati var!
Bir de korona vurdu ülkeyi! Milyonlarca işsiz. Ve günde 39 TL verilene neredeyse mutlusun diyecek hükümet! Bir de 5 kuruşsuz olanlar var çünkü. AKP’nin tabii bir suçu yok. O kadar evden çıkmayın, sosyal mesafeyi koruyun, maskesiz gezmeyin dedi sağlık bakanı, durmadan tweetler attı. Ama vatandaş dinlemiyor ki! Bu durumda rakamları 5-10 kat aşağı çekmek kalıyor bakana, ne yapsın! “Yeni normal”e geçmek zorundaydı mutlaka ülke. Tüm kapitalist ülkeler geçmişlerdi. Ekonominin çarkları dönmesin, örneğin Dardanel patronu işçileri hasta hasta çalıştırıp kârını en yüksek değer bilmesin, turist ve dolayısıyla döviz gelmesin, can mı dayanırdı. İşçiler tabii ki toplu taşıma ile birbirlerinin nefeslerini soluyarak gidip gelecek, fabrikalarında dirsek dirseğe çalışacak ve üreteceklerdi! AKP değil kim olsa öyle yapardı.
Samsun’da, ne olmuştu ki, TOKİ’nin dere yoluna yaptığı konutları sel götürmüştü. TOKİ yapmasa başkası yapardı. ’99 depreminde günah keçisi Veli Göçer değil miydi?! Her zaman birileri bulunurdu. Hızlı olmasa bile hızlandırılmış tren kazaları, doğrusu cinayetleri, zaten makinistlerle işten çıkarılmış yol kontrolörlerinin suçu değil miydi? Mahkemeler bile onları suçlu buluyordu. Neden hükümetin ya da ulaştırma bakanının olsundu ki suç? 301 madencinin göz göre göre öldürüldüğü Soma’daki göçük kimin suçuydu ki? En son Giresun sel felaketi. Sadece bir doğal afet. Ne ilgisi var hükümetle. Biz müjdemize bakalım. 4 yıllık gaz rezervi bulundu ve getirisi de hep halka dağıtılacak ya, bu bize yeter!
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02
- Haydut devlet: İsrail 24 Eylül 2024 05:02
- Özgür Özel’e açık mektup 17 Eylül 2024 04:59
- Adaletin batsın!.. 10 Eylül 2024 04:54