Türkiye’den Akdeniz’de geri adım!..
Fotoğraf: DHA
“Akdeniz’de sismik faaliyetler yürüten Oruç Reis, beraberindeki donanma gemileriyle birlikte Antalya’ya geri döndü.”
Haber böyle. Belli ki, “araştırma” denizin üstündeydi. Güç deneniyordu. Ve bu güçle Akdeniz sorununun altından kalkılamayacağı görülüp Oruç Reis geri dönüyor. Yalnızca Oruç Reis geri dönmüyor, dönüşü AKP ve yönetimindeki Türkiye yapıyor.
Ülke içinde tartışma yok görünüyordu. “Milli dava” denmiş, akan sular durmuştu. Bir burjuva muhalefetimiz var, evlere şenlik! Erdoğan, burunlarından ya da “yumuşak karınları”ndan yakalamış, bir güzel oynuyor. “Millet Cephesi”nde birleşmiş burjuva muhalefet, AKP ve Erdoğan’ı sözde eleştiriyor: Sadece Erdoğan ve bazı politikaları kötü! Örneğin ekonomi politikaları. “Erdoğan memleketi batırıyor” diyorlar. Doğru tabii. “Tek adam yönetimi ortada hukuk ve adalet namına bir şey bırakmadı” diyorlar. O da doğru. Ve bu ikisinden türeyenler. “AKP işsizliği patlattı”. “Yoksulluk diz boyu”. “Yargı yürütmeye bağlı”. “Basın özgürlüğü çiğneniyor, gazeteciler hapiste”. Bunlar doğru.
Ancak gelin görün ki, burjuva muhalefete göre, Erdoğan olmasa her şey güllük gülistanlık olacak!
İstanbul’a CHP’li belediye başkanı seçildiğinde “Her şey güzel olacak”tı! Ancak biliniyor ki, güzel bir şeye tanık olmadık! Çünkü sorun sadece Erdoğan değil. Elbette asıl sorun kapitalizm ve tekellerin egemenliği; ancak o kadar “derine” inmeyelim. Burjuva muhalefet “Ekonomiyi batırdı”, “Adalet kalmadı” eleştirileri ve parlamento vurgusu bir yana Erdoğan’dan farklı politikalar savunmuyor ki, o gittiğinde her şey düzelecek olsun!
Örneğin Akdeniz sorunu. Hatta Suriye ve Libya. Farklı ne diyor Allah aşkına CHP ya da İYİ Parti? Suriye’ye asker gönderme tezkeresini onayladılar mı -onayladılar. Libya ile deniz anlaşması yapılmasına karşı mı çıktılar -hayır. Türkiye’nin Libya iç savaşına müdahalesini mi eleştirdiler - o da hayır. Akdeniz’in gazının paylaşımına, Yunanistan ve herkesle çatışma konusu olmasına hayır mı dediler -ne gezer. Tersine, konu Akdeniz, Suriye ya da Libya’da “milli çıkarlar” olunca, AKP ve Erdoğan’la milliyetçilik yarışı yapıyorlar. Bunu bilen Erdoğan da, “milli çıkar” deyip tüm burjuva muhalefeti peşine takıp oynuyor da oynuyor.
Örneğin CHP’nin dış politikada -Macron karşısında Erdoğan’ı savunacak kadar- Erdoğan rejiminin arkasında olmasına rağmen Akdeniz sorununda Türkiye içinde tartışma yok değil. En az iç politika kadar paldır küldür yürütülen dış politikada Erdoğan ve partisi öylesine acemice büyükleniyorlar ki, hem tartışılıyorlar hem de Libya’da “olmaz” denilen ateşkesin kabulü ve Oruç Reis’in geri çekilmesi türünden zikzaklar kaçınılmaz oluyor. En çok emekli generaller dile getiriyorlar durumun vahametini.
Erdoğan ve Hulusi Bey örneğin Fransa ve Macron’a yükleniyorlar, ama Yunanistan ve Kıbrıs’ın arkasında olduğunu açıklayan Almanya ondan çok az farklı. Amerika ortak tatbikatın üstüne Pompeo’yu Kıbrıs’a gönderiyor. “Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki eylemlerinden derin endişe duyuyoruz” diyor ve KKTC’nin adı bile geçmiyor, sadece Anastasiadis’le görüşecek. Az çok Rusya farklı pozisyonda görünüyor; o da Türkiye’yi NATO ve ABD’den uzaklaştırma amaçlı. Yoksa Türkiye Rusya ile Suriye’de, Libya’da ve tabii ki Akdeniz’de de karşı karşıya.
Bu koşullarda hâlâ yayılmacı dış politika böbürlenerek sürdürülebilir mi? Tabii ki Oruç Reis geri dönecekti. “Bir Türk dünyaya bedel”, ama herkes karşıda olunca, o kadar da değil yani!
“Kılıfı”nı uydurmak, Savunma Bakanı Hulusi Bey’e düşüyor: “40 bin kilometrelik bir alanın Meis dolayısıyla Yunanistan’a verilmesini kabul edemeyiz. Herkesi aklıselime davet ediyoruz. Haklarımızı çiğnetmeyeceğimizi her zaman söyledik. Oruç Reis planlı faaliyeti nedeniyle döndü. Oruç Reis’in geri dönüşü ile ilgili herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Bu gerekli planlar çerçevesinde yapılan bir faaliyet.”
Miçotakis “Görüşmeye hazırız ama bunu tehdit altında yapmayacağız.” demiş, Erdoğan “Ya diplomasinin diliyle ya da sahada acı tecrübelerle anlayacaklar” diye yanıtlamıştı. Olamadı. Geri çekildi Oruç Reis/Erdoğan. Olacaktı, belliydi. Zaten iki ülkenin askeri yetkilileri, perşembe günü Brüksel’deki NATO karargahında ilk görüşme için bir araya gelmişti.
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02