22 Eylül 2020 00:15

AKP’nin eğitim için kesenin ağzını açması şart!

Sınıfı ilaçlayan bir görevli

Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel

Paylaş

Dün okul öncesi ve ilkokul birinci sınıflar için yeni eğitim yılı başladı.

Milli Eğitim ve özel okul sahibi bakanı uzun süredir kendi aralarında ve kamuya açık tartışıyorlardı. Tabii ki ihmal Cumhurbaşkanının da talimatını alıyorlardı. Ama hep bir tedirginlik vardı ve kararsızlık, ruh hali kadar uygulamaya da yön vermekteydi.

Kolay değil. Bütün inkar ve rakamları misliyle aşağı çekme gayretlerine, Bahçeli’nin “heybetli” kükremelerine karşın sonunda TTB ve sağlık emekçilerinin dediği noktaya gelindi, salgında “2. Dalga” ile yüzleşildiği kabullenilmek zorunda kalındı. Salgının atağa kalktığı inkara çalışılsa da Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarıyla Cumhurbaşkanınca –Bahçeli’ce de– biliniyordu. Ve tedirginlikle kararsızlığının kaynağı buydu. YÖK örneğin uzaktan eğitim tavsiye etti üniversitelere. Ancak her şeye rağmen okul öncesi ve birinci sınıf yavrularla onlar dolayısıyla aileleri aslanın ağzına atılmakta sakınca görülmedi. Okula başlatıldılar.

İlk ve ortaokulların eğitime başlayıp başlamayacağı hâlâ meçhul!

Ne yapılmalı peki? Uzaktan eğitim mi? Geçelim. Salgın nedeniyle tartışılıyor ve geçen yıl pandemiyle birlikte okullar tatil edilerek sözde uzaktan eğitim yapıldığı ise biliniyor. Ancak böyle bir “eğitim” onaylanabilir değildir.

Nedeni açıktır: Eğitim öncelikle toplumsal bir sorundur. Eğitimin üretimle birliği ihtiyacı bir yana öğrencilerle öğretmenler birbirlerinden ayrılıp tecrit edilerek eğitim yapılabileceği ileri sürülemez. Özel koşullar nedeniyle geçici olarak başvurulabilecek olsa bile, öğrenci kitlesinin tamamını kucaklayacak uzaktan/online eğitim Türkiye’de olanaklı değildir.

Biliniyor: Devlet okullarında zorunlu eğitim gören öğrencilerden 3 milyon 17 bin 718’inin evinde internet yoktur. Üstelik internet sorunu çözülse bile sorun hallolmuyor. Devlet okullarında okuyan öğrencilerden 754 bin 429’unun evinde televizyon bulunmuyor. Üstelik eğitim için herhangi bir TV değil, hiç değilse smart/akıllı TV gereklidir. Bu da yetmez, çünkü TV ile diyalog kurulamaz, soru-cevap ilişkisi sağlanamaz. Bunun için bilgisayar ya da tablet şarttır. Oysa güvenilirliği ortada olan TÜİK’in 2019 rakamıyla bile hanelerin ancak yüzde 70’inde bilgisayar var. Yüzde 30’luk büyük bir bölüm öğrencinin ne olacağı sorusu bir yana 2.5 milyondan fazla hanede 6 kişiden fazla insan yaşıyor ve bunun en az birkaçının öğrenci olduğu tartışmasız. İkisi öğrenci olsa bile, bir kısım hanede daha bilgisayarın bölüşüm sorunu oluşacağı ve iki öğrencinin birden online eğitime katılamayacağı ortadadır. Özetle öğrencilerin yarısına yakını maddeten online eğitim alamayacaktır.

AKP’nin sözde bir FATİH projesi vardı ve öğrencilere tablet dağıtacaktı. Proje sadece bazılarını zengin etti ama kimse tabletlenemedi.

Sonuç: Türkiye’de geçici olarak dahi uzaktan eğitim yapılabilir değildir!

Tek yol, zaten toplumsallık bakımdan zorunlu olan, bilinen örgün eğitimdir. Ancak bunun da zorunlulukları vardır. Salgın öncesi 50 kişiye varan sınıflarda da eğitim yapılamazdı, ama şimdi artık hiç yapılamaz. Bilimsel ölçüler bellidir; öğrenciler arasında ikişer metrelik mesafe olmalıdır. “Sosyal mesafe” ve “maske” vurgusu yapan Sağlık Bakanlığı, bunu, sorumluluğu yurttaşlara yıkmak üzere söylemiyorsa, milli eğitimle koordine olup bu mesafeye uyulması sağlanmalıdır. Şu kadar metrekarelik bir sınıfa kaç öğrenci sığacağı matematik sorunudur ve bu açıdan en az 57 bin 340 yeni dersliğe ihtiyaç vardır. Aynı şey, sayıları artacak sınıfların ihtiyaç göstereceği öğretmenler açısından da geçerlidir ve bunun için 92 bin 165 yeni öğretmen gereklidir. Üstelik hijyen koşullarının sağlanması için en az 60 bin kişilik personel ihtiyacı vardır. Dezenfektan, maske, ateşölçer gibi ek ihtiyaçlar da görmezden gelinemez. Kuşkusuz eğitim anayasal bir hak olduğundan bunların tümünün devlet tarafından karşılanması zorunludur.

Yapılacak olan budur ve lamı cimi yoktur, silahlanma giderleriyle yandaş köprü, tünel, havaalanı işleticilerine garanti edilen “müşteriler” için ödenen milyarlarca ve milyarlarca lira derhal kesilip tümü eğitimin finansmanına harcanmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa