26 Eylül 2020 00:23

EBA ve eğitim hakkı

EBA'ya girmeye çalışan öğrencilerin karşılaştığı hata mesajı

EBA'ya girmeye çalışan öğrencilerin karşılaştığı hata mesajı

Paylaş

Okulların açılmasının ardından çevrimiçi derslerin başladığı salı günü Eğitim Bilişim Ağı’na (EBA) giriş yapmak isteyen öğrenci ve öğretmenler ya “Çok Kalabalık” mesajıyla karşılandı ya da bu mesaj sayfası dahi açılamadı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ilk yaptığı değerlendirmede sorunun yüksek talepten kaynaklandığını, talebin yüksek olmasının mutlu bir haber olduğunu ve altyapıyı güçlendirme çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Hemen ertesi gününde ise Milli Eğitim Bakanlığı bir basın açıklaması yayımlayarak yoğunluk kaynaklı problemleri kabullenirken ilgili saatlerde EBA sistemlerinin birden fazla dağıtık hizmet reddi saldırısına (DDoS) maruz kaldığını iddia etti.

DDoS saldırıları ile ilgili detaylı bir teknik rapor yayımlanmadığı sürece “saldırı oldu mu yoksa olmadı mı?​” ve “saldırılar ne büyüklükte idi” gibi soruları yanıtlama şansımız yok. Ancak saldırı olsun ya da olmasın, yoğunluk olsun ya da olmasın ilk günden böyle bir fiyasko ile karşılaşmamak için bakanlığın bütün bu olasılıklara hazırlıklı olması gerekirdi. Okulların açılmasına kadar geçen sürede “hangi dersi en fazla kaç öğrencinin takip edeceği”, “bunun ne kadarının çevrimiçi olarak takip edeceği” gibi EBA sunucularının taşıması gereken yükün hesaplanmasını sağlayacak sorular Milli Eğitim’in elindeki mevcut verilerle çok da zorlanmadan yanıtlanabilirdi. Sonrasında ise bu hesapların üstüne “yoğun talep” payı koymak, DDoS gibi olası saldırı senaryolarına hazırlanmak ve bütün bunları okullar açılmadan önce detaylıca test etmek kalıyordu. İlk günkü çöküş gösteriyor ki bu adımlardan bir ya da birkaçı atlanmış ya da özensizce geçiştirilmiş.

EBA sunucuları çöker, toparlanır güçlendirilir vs. ama öğrencilerin anayasal hakları olan eğitime erişimleri sadece EBA’nın çökmesi sorunu ile sınırlı değil. EBA’ya erişmek için öğrencilerin her birinin bir tablet, akıllı telefon ya da bilgisayara ve kota sorunu olmayan bir bağlantıya ihtiyacı var. Internet penetrasyonu Türkiye’de yüzde 70’ler seviyesinde olsa da kotasız erişime sahip olanlar bu yüzde 70’in küçük bir kısmını oluşturuyor. Kotasız bağlantılar hızları çoğunlukla altyapı nedeni ile pek yüksek olmamasına rağmen ucuz değil. Mobil telefonlar üzerinden sağlanan bağlantılar ise buna kıyasla kat be kat daha pahalıya geliyor. EBA sistemi için öğrencilere ücretsiz verilen kotalar ise sitemin her tarafında işe yaramadığı gibi öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte de değil.

Tabii bağlantı ve kota gibi mevzular ancak ve ancak öğrencinin EBA’yı kullanabileceği bir cihaz eşliğinde tartışma konusu olabilir. Çok sayıda öğrencinin EBA’ya ulaşabileceği bir cihaza erişimi yok. Şirketler, televizyon ünlüleri, belediyeler öğrencilere tablet sağlamak için kampanyalar düzenliyor ancak bu toplam sıkıntıyı ne kadar çözebilir? Öğrencilerin anayasa ile güvence altına alınmış olan eğitim haklarını yardım kampanyaları ile mi garanti altına alacaksınız? Devletin her öğrenciye işini görecek bir akıllı cihazı ücretsiz olarak sağlaması bu şartlarda bir zorunluluk ve sorumluluk değil mi?

“Devletin her öğrenciye bir akıllı cihaz sağlaması” ifadesini duyunca bazılarınızın aklına 2011’de büyük iddialarla başlatılan FATİH Projesi gelmiş olabilir. Sahi ne oldu FATİH Projesine? 2016’da mesela 600 bin tablet dağıtılması planlanmış. Dağıtılan tablet sayısı ise 11 bin 881. Projenin 2018-2019 planlarında ise 2 milyon 700 bin dizüstü bilgisayar dağıtmak varmış. Kaç dizüstü bilgisayar dağıtıldı öğrencilere 2019’da? Sahi tabletlerden neden vazgeçip de dizüstü bilgisayar dönmüştü FATİH projesi onu da bir açıklayın hele. Her bir öğrencinin eğitim hakkını garanti altına almak üzere işlerini görecek basit bir bilgisayar ya da tablet ve buna ek olarak da EBA’ya ücretsiz bağlantı sağlamak devletin ve bakanlığın görevi değil mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa