Güz hüznü

Fotoğraf: Pixabay
SABAHSIZ
Sabahı görmeden akşamı yaşıyoruz sessizce. Bir akşamsefaları renk veriyor karanlığa bir de nokta nokta kızarışı lambaların. Ağız, burun kapalı. Kulaklarımız kirişte. Rüzgarın esişine.
MASKELER
DÜŞÜNCE
Birikiyor sesimiz soluklarımızla. Birikiyor duyduklarımız gördüklerimizle. Yaygarayı koparacak olanlar. Maskeler düştüğünde.
SEN GELDİN
Sen geldin bana. Akan bir su gibi. Karanlığımı ışıtıp toprağımı yeşertmeye.
AYNA GİBİ
Göletim ben. Gücünü dağ ırmaklarından alan. Işıltısını yansıtıp duruluğu yeryüzüne yayarak. Ayna gibi. Parıldayarak.
DARALMA
Yaz bitti. İnip çıkan yürüyen merdivenler boşaldı. Boşlukta biri indi merdivenden. Birileri indi sarsarak basamakları. Boşluğa. Karanlık basıyor şimdi. Gökyüzü daraldığından.
SABAH OLSUN
Sabah olsun, bir çiçek açımında. Bir rüzgar esimi açılsın. Bir avuç gökyüzü altında. Işısın.
GÜNEŞLE
Güneş açınca kara bulutlar dağılacak. Gün kararmayacak daha. Toprak yeşerecek. Bir bir açınca çiçekler.
GÜZ HÜZNÜ
Bir güz karanlığı mıdır hüzünlendiren seni? Acıtan yüreğini? Çoğu güneşsiz günlerde. Ekmek peşinde koşuyorken. Kapanmış dükkanların önünden geçerek. Boşalmış çarşılarda. Boşta kalıyorken. Tutunamadan. Boşlukta.
Evrensel'i Takip Et