Toz duman içinde
BİRAZ IŞIK
Karanlığın da bir ışığı olmalı. Yıldız ışığının yaydığınca. Çam dalları arasından sızarak. Denizde ay ışığının yıkandığı aydınlıkta. Şafak sökülünceye kadar. Sönmeden.
GÜNEŞSİZ
Bir bulut çöküyor üstümüze. Güneşi kapatarak. Bastıran sisle. Her an yayılarak.
TOZ DUMAN İÇİNDE
Tozdan, dumandan göz gözü görmüyor. Kim içeride, kim dışarıda. Kim sağ, kim ölü. Bir rüzgar esse dağıtacak tozu dumanı. Bir rüzgar esse açılacak gökyüzü. Aydınlanacak dağ, taş, köy, kent. Serpilecek insan/insanlık.
AYNADAN BAKMAK
Aynadan bakıyorsun. Parıldayan ışığıyla. Aynanın parıltısı göz kamaştırıyor yalnızca. Ne sesin, ne suretin yansıyor.
KALABALIKLA
Sanat başkalarıyla birlik olmaktır. Birlik olmaya çağrıdır. Kalabalıkta kendin olmaya, kendinde kalabalığı bulmak için.
BALTALAR ELİMİZDE
Bir çiçek açmaya görsün. Parıldayan rengiyle karanlığı aydınlatmaya. Bir çocuk gülmeye görsün. Anasının gözyaşını dindirmeye. Yeşeren ağaçların arasında. Baltalar elimizde. Kesip biçmeye.
HEP AYNI
Ne gündüz, ne gece. Hep bir karanlık boşalıyor gündüzden geceye. Yayılarak düşlere. Uyansak da uyanmasak da.
DİLSİZİZ AMA
Apaçık duyuyorum, görüyorum, biliyorum. Söylemek istesen de söyleyemiyorum olanları. Çektiklerimizi. Dilimizi keserek hadım ettiler bizi. Yüreklerimizi şişiren acı patlayıncaya kadar.
GÜNLER GEÇERKEN
Hava bir açıyor, bir kapıyor. Rüzgar esmiyor, esince fırtına kopuyor. Yağmur yağmıyor, yağınca sel basıyor. Kuşlar uçmuyor, uçunca avcılar kapıyor. Çiçekler açmıyor, açınca çiçekçiler yağmalıyor. Solup gidecekleri vazolarda yem. Geçim giderken günler.
GÜZ KARANLIĞI
Güz geldi. Kapandı kapılar. Gökyüzüyle deniz kapalı kapılar ardında. Bulutların geçişiyle uçuşan kuşlar, boşalan kumsallardaki çakıl taşları, Kısılan ışığıyla içimize işleyen güzün karanlığında.
Evrensel'i Takip Et