‘Hepimizin gemisi’ne ne oldu?
Görsel: Freepik
Hatırlayan var mı, kapitalizmin krizinin ilk başladığı dönemlerde bir “gemi” tartışmasıdır gitmekteydi: “Hepimiz aynı gemideyiz”!
Aslında her başları sıkıştığında tuzu kuru iri kıyımlar klişeyi yeniden piyasaya sürerler. Şöyle bir dönüp bakın geriye göreceksiniz.
Ancak bir süredir “gemi” muhabbetine ara verildi. Pek akıllara gelmiyor bu sıralar. Yoksa akla düşürecek ihtiyaçtan bol ne var! Dört bir yan “düşman”la çevrili ya da durup durup yeni düşmanlar keşfediliyor ya. Tam sırası işin gerçeği. Ama yok. Ne Libya’da Hafter’e ve de arkasındakilere, Ruslardan Mısırlılara kadar cenk edilirken “gemi” dendi. Ne gerçekten gemiler, Oruç Reis’le örneğin savaş gemileri Akdeniz’de turlarken “Aynı gemideyiz” demek akıllara geldi. Suriye’de de yoktu gemiler. Şimdi salgının ağırlaştırdığı kriz, üretim alanından döviz cephesine sıçramış, yılbaşından bu yana döviz karşısında ¼’ten fazla değer kaybeden TL’nin değeri son günlerde sıçramalarla düşerken yine yok gemiler!
Okullar açılamayıp uzaktan eğitime geçilmek farz sayıldığında EBA denen sistem çökünce “Hepimiz aynı gemideyiz” denmedi, ama bakan sistemin çökmesi iyidir türünden olmayacak şeyler geveledi ağzının içinde. HDP’ye yönelik son tutuklama furyasında bile “düşmandır”, “teröristtir” filandan yola çıkılıp bile gemi muhabbeti yapılamadı. Bir de bakıldı ki, Demirtaş’ın kahvaltıya giderim dediği Akşener’in İYİ Partisinden ses seda çıkmıyor, ama cümle alem furyayı hukuka aykırı bulup eleştiriyor. Gemi deseler, boş kalacak, kimse binmeyecekti, denmedi! Babacan’ın DEVA’sıyla Davut Beyin Gelecek’i bile eleştirmenler yanında yer tutunca, nasıl densindi “Gemi hepimizin” diye!
Hele bir yanda geçim derdi bir yandaysa yükselen kârlar ve geçim derdi içinde olanlarla sayıları artan milyonerler ve ekonomiye gelindiğinde, kim, nasıl söz etsin “gemiler”den?
Sayıları milyonu çok aşan ücretsiz izne çıkarılanlar günlük 39.24 TL ile geçinmeye uğraşırken, milyoner sayımız, yoğun salgın döneminde 32 binden çok artarak 268 bin 600 kişiye ulaştı. Bu yılın ilk 8 ayındaki artış ise 69 bin kişi. Milyonerlerin toplam servetleri de değil, sadece bankalardaki mevduatı ise 1 trilyon 850 milyar TL. Artış yarım trilyona yakın.
Turkcell, salgında herkes eve kapandığında artan internet geliriyle geçen yılki net kârını yüzde 83 artırarak 465 milyona vardırdı. Bankaların kârları ise dudak uçuklatıcı: İş Bankası yarıdan fazla artırıyor: 1.5 milyar. Ziraat daha çok artırıyor: 2.64 milyar. Kirli çıkın Halk Bankası üçe katlıyor: 950 milyon TL.
Gemileri hatırlatan hükümet ve yandaşları olurdu. Haydi gelsin hatırlatsınlar! Günlük 39 TL ile geçim kavgası verenlere nasıl “Seninle banka patronları ve milyonerler, hepimiz aynı gemideyiz” diyecekler? Olacak iş mi, deseler nasıl inandıracaklar? Diyemiyorlar!
AKP nasıl desin? Bir tomar şey söyleyip nurlu ufuklar çizmeye çabalıyor Damat eliyle. Ama
2003 haziranında, yani AKP hükümet kurmadan 5 ay önce, 4 kişilik bir aile günlük en az 14.9 TL ile sağlıklı beslenebilirken, 2020 haziran ayında gider 78.89 liraya çıkıyor. Yani, AKP döneminde, 17 yılda açlık sınırı 5.3 kat artıyor. Haydi bakalım, AKP gelsin, yerde sürünmeye zorladıklarına, milyonerleri gösterip “Aynı gemidesin” desin de inandırsın! Neden tabanı daralıyor -bundan işte. Artık ikna edebilir olmaktan çıktı AKP, o nedenle gerilemede, geriledikçe de, “rızasını” alamadıklarına karşı sefere çıkmaktan başka çare bulamıyor! Durursam düşerim kaygısıyla saldırı üstüne saldırı tazelemek tek çare olarak görünüyor gözlerine yönetenlerimizin.
Bir başka zıtlıkla bitirelim.
En son Amerikalı Trump korona oldu. Herhalde “damardan dezenfektan” şırınga edin dememiştir, kolunu uzatıp. Ama doktoru siz yazıyı okurken hastaneden taburcu olabileceğini söyledi. Önce, Brezilyalı koronayla dalga geçip “basit bir grip işte” diyen faşist Bolsanaro virüs kapıp iyileşmişti. Ondan önce de “Osmanlı torunu” İngiliz B. Johnson! Tümü iyileşti, iyileşiyor. Ama coronadan ölenlerin toplam sayısı 1 milyonu aştı. Fabrikalarda, işyerlerinde çalışmaya, toplu taşımayla ulaşıma, evde karantinaya zorlanan işçi ve emekçiler ölüyor. İyi beslenip iyi bakılan beylerimizse taburcu!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02