Yasalar herkes içindir!

Bunu beş yaşındaki çocuk bile bilir. En azından o yaşta gelişen adalet duygusu ile bir kural ya da uygulamanın herkese ya da kardeşi ile kendisine eşit uygulanmasını ister. Fakat AKP-MHP iktidarı bunu bilmiyor. Ya da bildiği halde takmıyor. Bir kişiye, bir zümreye özel yasa çıkarıyor ya da yasal düzenleme yapıyor.

Üniversite rektörlerinin yakınlarını üniversitede istihdam etmek için verdiği kişiye özel ilanları biliyoruz. Ve herkes, bu kadar da olmaz diyor. Hatta tepkiler çok fazla artınca YÖK Başkanı bazılarını görevden alıyor. Rektörleri görüyoruz, tepki gösteriyoruz ama kişiye özel yasal düzenlemelerin çoğunu görmüyoruz.

Bu yol belki de devlet ihaleleri ile başladı AKP iktidarında. Yüz altmış küsur kere ihale yasası değişti deniyor. Bir yandaşına ya da gizli ortağına ihale vereceği zaman iktidar ihale yasasında bir değişiklik yapıyor ve ihale o yandaşa veriliyordu. Vergi, gümrük işlerinde de yaptılar. Bir yandaş Arjantin’den sığır mı getirecek, et ithalatında gümrük sıfırlanıyor, yandaşın eti getirmesinden sonra yeniden eski hale getiriliyordu.

İktidar ortağının bir adamını çıkarmak için özel af yasası bile getirdiler.

Şimdi TBB Başkanı Metin Fevzioğlu’nu seçtirmek için yasalar çıkarıyorlar, genelgeler yayımlıyorlar. 137 bin avukatın en az 80-90 bini Fevzioğlu’na karşı. Ne yapalım diye düşündüler taşındılar çoklu baro sistemini getirdiler, barolar birliği seçimlerinde delege sistemini değiştirdiler. Çoklu baro sistemi Doğu Perinçek’i milletvekili yapmak için ikinci bir meclis kurmak gibi bir şeydi. Savunma hakkına ve savunma mesleğine büyük bir darbe vurdular.

Çoklu baro sistemini getirdiler ama ikinci baroları kuramadılar. 3 Eylül gününe kadar kurmaları gerekiyordu. Olmadı. Fevzioğlu yetkisini aşarak TBB web sitesinde üye olmaları için bölüm bile açtı. Olmadı. Sonra kime ait olduğu saptanamamış 2 bin 40 küsur imzalı bir dilekçeyi Fevzioğlu’na götürdüler. Hemen kabul etti. İstanbul’da ikinci baro kurulmuştur dedi. Böyle bir dilekçe ile baro kurulmaz diye hukukçular isyan etti. Ama, oldu. Ben yaptım oldu usulü ile…

Fakat İstanbul İkinci Barosunun ekim ayı içinde kongre yapması yasaya göre imkansızdı. Avukatlık Yasası’nda barolar ekim ayının ilk haftası içinde kongre yapar, kongre tarihine en az bir ay önce üyelerine duyurur diyordu. Yani kongre 3-4 Ekim ilk toplantı, 10-11 Ekim ikinci toplantı olmak üzere yapılmalıydı Yasa’ya göre. Bunun için de 3 Eylül’den önce kongre duyurusunu yapmalıydı. İkinci baro bunu yapamadı.

Şimdi ne olacaktı? Bu kadar uğraştıktan sonra, bütün emekler boşa mı gidecekti?

Osmanlıda oyun çok. Yasa yok.

İçişleri Bakanlığı bir genelge yayımladı. 2 Ekim’den 1 Aralık’a kadar etkinlikler yasaklanmıştı. Seçim kurulları durumdan vazife çıkardı. Barolara yazı gönderdi hemen. Ekim ayında yapılacak kongreler iptal edilmişti. Avukatlar yine isyan etti. Kongre yapma zorunluluğu yasa ile getirilmişti. Genelge ile kaldırılamazdı. Üstelik seçim kurulları kendilerine bir başvuru yapılmadan karar alamazlardı. Ama oldu. Mühürsüz zarfları geçerli sayan YSK baro kongrelerini mi iptal edemeyecekti?

Aslında genelgeyi barolar kongre yapamaz diye çıkarsalardı daha gerçekçi olurdu. Çünkü, genelgeye ve seçim kurullarının yorumuna göre partiler ve sendikalar genel kurul yapabiliyor ama sadece barolar kongre yapamıyordu.

Covid-19 virüsü 46 üyeli Tunceli Barosunun kongresinde herkese bulaşıyor, AKP’nin 1500’e yakın delegesinin olduğu Genel Kongresinde kimseye bulaşmıyordu. Belki de virüs avukatları sevmiyordu.

Metin Fevzioğlu AKP-MHP iktidarı için ne kadar kıymetli biriymiş. Onun için hukuk sistemini yıktılar, ettiler viran.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et