Hangi maske
ŞENLİK
Bulutların yansıdığı bir duru göl sabahında kapılar ardına kadar açılmalı. Güneşle dolmalı sokaklar. Çocuklarla. Kalabalıkla donanmalı evler, dükkanlar, fabrikalar. Çiçeklerle. Bir türkü dolanırcasına yaşamdan.
KAT KAT
Günler katlanıyor. Birbiri üstüne. Bir kumaş topu gibi. Sarılarak karanlıkla. Aydınlığı biçmek için açılıncaya kadar.
DÜĞÜM
Her güne bir düğüm atıyorum. Unutmamak için gün ortasında bastıran karanlığı. Perdelenen aydınlığı. Hiç olmamışçasına. Alıştırıldığımız karanlıkta.
HANGİ MASKE
Maske takar, mesafeni korursun, askerlikteki hizaya geç komutunca. Koronavirüse yakalanmazsın. Ellerini yıkamayı unutmazsan ölmezsin. Fırtına gibi esen estirilen savaşlar, yoksulluklar, açlıklar sürüp giderken. Gün boyu su gibi akıyorken, her tür siyasal baskı, şiddet, cinayet, ayrımcılıklar. Hangi maske?
SICAK BASTIKÇA
Sıcaklar bastırdıkça bunalıyor, gölgelere sığınıyorsun. Kaç ağaç gölgesi buluyorsan beton blokların arasında. Kıpırdaşan yaprakların esintisinde ne kadar ferahlarsan o kadar. Bastırdıkça sıcaklar.
SULAR KARARDI
Suyun resmini yapmak istedim. Maviye boyadım her yerini. Silme boyadığım masmavi bir göletti. Çevresindeki ağaçların gölgesi düşünce içine kapkara oldu resim.
ÜST ÜSTE
Gün gün katlanıyoruz. Beton beton üstüne. Birbirimiz üstüne. İnen çıkan merdivenlerde. Top top istiflenerek. Katlanan günlerde. Üst üste.
KÂR KALSIN
Savaştı, cinayetti, şiddetti, baskılar, zorbalıklar, açlıklar, yoksulluklardır ölüm. Koronavirüsle salgınlaştı. Hep var olan cinayetler unutuldu, unutturuldu. Virüs cinayetleri kâr kalsın diye.
Evrensel'i Takip Et