14 Ekim 2020

"Bizi hasta eden ne?"

Fotoğraf: Burcu Yıldırım / Evrensel

Değerli meslektaşımız, Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü’yü COVID-19 enfeksiyonu nedeniyle dün kaybettik. Bir hekim daha eksildi aramızdan, üzgünüz, öfkeliyiz: Yönetemiyorlar, ölüyoruz...

Hükümet ve ortaklarının Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) kapatılmasını neden istedikleri aşikar: Sağlığın sosyal belirleyenlerini topluma hatırlatan hiçbir kuruma tahammülleri yok. Ölümüne sahada olan hekim meslek örgütüne ‘hasmane’ davranmaya devam ediyorlar. 

TTB, böyle bir ahvalde, hafta içi, COVID-19 pandemisi 7. raporunu açıkladı. Raporda, pandemi sürecinde sağlığın sosyal belirleyicilerinin önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını talep etti. Üstelik, bu konuda önerileri çok net. Birlikte göz atalım:

  • Yoksulluk sınırının altındaki herkese ücretsiz maske, temizlik ve hijyen malzemesi sağlanmalıdır.  
  • Açlık sınırının altındaki herkesin doğal gaz, elektrik ve suyu pandemi sürecince devlet tarafından ödenmelidir
  • Yoksulluk sınırının altındaki halkımızın hepsinin doğal gaz ve elektriklerinin yarısı, suyunun tamamı ödenmelidir.
  • Evden çalışma imkanı olmayan tüm çalışanların mesai saatinin yarıya düşürülmesi, toplu taşıma yoğunluğunun azaltılması bir an önce uygulamaya geçilmelidir.

Hayat Eve Sığar (HES) diyorlar. Ama hangi eve, hangi koşullarda? Evler ve koşullar eşitlenmeden ülkenin bu pandemiyi yüz akıyla aşması çok zor. TTB sağlığın sosyal belirleyenlerine dair atıfla yapıcı bir süreç tanımlıyor. Çözüm ilaçta ya da aşıda değil sadece...

Sağlığın sosyal belirleyenlerini şiirine en iyi yansıtan şairlerden birisi de Bertold Brecht. BİR İŞÇİNİN DOKTORA DEYİŞİ şiirinde şöyle demekte:

Sana muayeneye geldiğimizde
Üstümüzdeki pırtılar çıkarılır
Sen de çıplak sırtımızı dinlersin.
Oysa o pırtılara bir bakman
Daha çok şey söylerdi sana
Hastalığımız hakkında.
Aynıdır
Elbisemizi de, göğsümüzü yırtan.
Sırtımızdaki sancı
Rutubetten diyorsun, evimizin duvarındaki

Lekeler de rutubetten.
Peki söylesene: Rutubet neden?
Çok çalışıp az beslenmek
Zayıf ve güçsüz yapıyor bizi,
Senin reçetense
Kilo alın, diyor,
Bataklık kamışına da ıslanma de istersen.

Evet, hekimler ve sağlıkçılar süreç yönetilemediği için ölmeye devam ediyorlar, aynen halkımız gibi. 

Ama, yılmak yok. Her türlü baskıya rağmen sağlığın sosyal, siyasal, bedensel ve ruhsal iyilik hali olduğunu unutmayacağız. Bu bağlamda talep etmeye, mücadeleye kurumlarımızın rehberliğinde devam edeceğiz. 

Sağlıcakla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et